5|Göğsüne yatabilir miyim?|

42 4 0
                                    

  Ağzımdaki kurabiyenin şekerli olduğu kadar bana acı da gelen aroması dilimde süzülüyor ve ben ilk defa yediğim bir şey için bu kadar heyecanlı kalıyordum. Tanrım, kurabiyenin içinde küçük parçalarda bir şeyler çıkıyordu ve onları arka dişlerime hapsedip "Kırt" sesi yok olana kadar çiğnemek dünyanın en güzel şeyiydi.

Bu güzel şeyi yememe vesile olan genç adamsa hâlâ beni izlemekteyken şunları diyordu, "Gerçekten daha önce hiç yemediğine inanamıyorum."

"Aslında bunun bir benzerini iki gün önce yemiştim. Jimin doğum günüm için almıştı." dedim gülümsemekten kısılan gözlerimle beraber.

"İki gün önce doğum günün müydü?" ellerini dizinin üstünde birleştirmiş, sonuna kadar açtığı gözlerle bana bakıyordu. "Benimde." dedi bir süre durduktan sonra.

"Geçmiş doğum günün kutlu ol-" ikimizinde aynı anda söylediği cümle, ikimizinde aynı anda söylediğimizi fark etmemizle yarıda kalmıştı fakat bu durum o derece hoşuma gitmişti ki kendime özel bulduğum gülme stilim bile ortaya çıkmıştı.

Gülmemin kesilmesinin hemen ardından etrafıma baktım ve vaktin geldiğini anlayarak ayağa kalktım.

"Gidiyor musun?" diye sordu Taehyung'da benim gibi ayağa kalkarak. "Ben de geleceğim."

"Ne?" ayağa kalkmışken söylediği cümle donup kalmama sebep verirken şaşkın bakışlarımı ona doğru iletiyordum.

"Beraber gezelim." demişti tek bir solukta. Onun tek bir solukta söylediği şeyi benim sindirmem saniyelerimi almıştı ve inanın komik olan şeyler bununla sınırlı kalmazmış gibi Taehyung cebinden bir not defteri çıkartıp bana uzatmıştı. "Buraya şu ana dek yapmayı istediğin şeylerin hepsini yazmanı istiyorum."

"İyi ama bu ne işine yarayacak?"

"Sadece yaz Jeongguk, sadece yaz." demiş ve ellerini karnının üst hizasında birleştirip kafasını öne eğmişti. Eğdiği kafasına baktığımda dudaklarının hafifçe yükseldiğini görüyordum ve bu ilginç bir görüntüyü ortaya sürüklüyordu. Taehyung tuhaf bir insandı, belki de ben şu ana dek hiç insan tanımadığım için bana öyle geliyordu.

Yazmayı bitirir bitirmez ona defteri uzattığımda eğdiği kafasını kaldırmış ve uzattığım defteri alıp okumuştu. Okurken gülümsemesi yüzünden ayrılmazmış gibi sonuncu noktaya geldiğinde bir kahkaha atmıştı.

"Sonsuza kadar patates kızartması yemek mi? Tanrım Jeongguk, 4 yaşındayken bunu yapmaya çalışmıştım ve bir hafta sonra midemi yıkamışlardı."

"Hadi ya o kadar sağlıksız mı?" diye sordum şaşkınlık dolu irislerimle. Madem bu kadar sağlıksızdı Jimin ne diye yedirmişti ki bana? Ölmemi istiyor olabilir belki diye düşündükten sonra aklıma düşündüğüm kişinin Jimin olması gelince rahat bir nefes vermiştim. Onun böyle bir şeye amacı olmadığını biliyordum.

"Evet sağlıksız, ama bugün sağlığı bir kenara bırakıyoruz. İstisnalar her şartta geçerlidir."

-------------------------------------------------

Yoongi'den;

Dünya, evren bir yapboz olsaydı kuşkusuz düzeni bozan hatalı bir parça olurdu. Ya aralığa girmesi gereken yerde bir çıkıntı oluşurdu, ya da çıkıntı oluşması gereken yerde bir boşluk olurdu. Dünya bu denli bozukken dengenin sabit olduğunu iddia edebilecek bir kul göstermeniz imkansız. Dünya dengede değil, çıkıntılar veya boşluklardan biri her zaman öne geçiyor. Yok oluşa kadar devam edecek olan bu mücadelede ise, kazananı sadece Tanrı biliyor.
Kadın ve erkekten bile örnek verebiliriz. Eğer dünya dengenin sabit olduğu bir gezegen olsaydı, ya her birimiz erkek; ya da her birimiz kadın olmalıydı. Üçüncü bir seçenekte ise kimsenin olmaması gerekiyordu. Ki zaten dünyada insanın olmaması demek, dünyayı dünya değil güneş sisteminde olan, üçüncü sırada gelen ve marstan bir önce ki gezegen olan bir yer yapıyordu. Kısacası dünya, dengesizleştirilmiş bir cehennem.

Feel The Pain|taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin