Ruhsuz

67 4 0
                                    

Diğer günler son derece melankolik geçti. Uzun bir süre okula gitmedim. Artık hiçbirşey umrumda değildi zaten. Dersler , ailem , ablam , kitaplar , arkadaşlarım... Herşey benim için bomboştu.

Gelip saatlerce dil döken annemi umursamıyor , söylediklerinden bir kelime bile anlamıyordum. Hayat çok anlamsız gelmeye başlamıştı. Herşey boş.

Yaşamım tamamen uyku , zorla  yemek yeme, ilaç içme ve düşünme üzerine dayalıydı. Düşünme derken yanlış anlamayın , etrafımda olup biten hiçbirşeye dikkat etmiyor , sadece varlığımı ve hastalığımı sorguluyordum. Kimi zaman kendi şanssızlığıma , kimi zaman da dünyanın adaletsizliğine yoruyordum bütün bu düşünceleri. Ancak yine de kesin bir sonuca varamıyor , içten içe sinirleniyordum.
            
                                ***

Bu durum yaklaşık beş hafta sürdü. Beş hafta boyunca ruhsuz , depresif , düşüncelerin derinliğinde kaybolmuş biri olarak yaşadım. Hatta buna yaşamak denemez , ömrümden koca bir beş hafta gitti.

Ama birgün yine odamda oturup hayatı sorgularken tanıdık , tatlı içten bir ses duydum. Altı aydan beri görmediğim ablam gelmişti. Almanya'dan gelişini dört gözle beklediğim ablam... Koşup sarılmak , kahverengi düz saçlarını okşamak istiyordum. Kokusunu içime çekmek...

Ancak nerden geldiğini bilmediğim içimdeki birşey buna engel oluyor , yapmamam için ısrar ediyordu.
Ve ben bu iç sese yenik düştüm. Yanıma oturup ellerimi tutmasına , konuşmasına rağmen hiçbir tepki vermedim. Neden bilmiyorum; o an herşey gibi ablamın da boş , saçma geldiğini fark ettim.

LÖSEMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin