...Kafam oldukça dağınıktı. O gün derslerden tek kelime anlamadığım gibi duvarlar üstüme üstüme geliyordu sanki. Çıkış zilinin çalması o an istediğim tek şeydi. Nihayet son ders bitti ve dağıldık. Sabah gördüğüm rüya beni epeyce düşünduruyordu. Çıkışta annemi gördüm . Yanına gittiğimde elinde arabanın anahtarını tutuyordu. Tam soracakken konuşmaya başladı.
-Tatlım acilen bir işim çıktı. Amcan rahatsızlanmış ama merak etme ciddi bir mesele değil. Uçağım 2 saate kalkıyor. Galati'ye gidiyorum yarın akşam gelirim. Arabayı sana bırakıyorum. Okula arabayla gidersin. Dedikten sonra ev ve araba anahtarını elime sıkıştırıp ilk taksiyle gitti. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladım.
***
Belirsiz çığlık tarzı sesler ve kesik kareler...Beynim uyuşmuşçasına koşuyorum. Ve acı bir korna sesi.
İrkilerek gözlerimi açtım ve ani bir hareketle direksiyonu sağa kırdım. Birkaç saniyeliğine kendimde değildim ve nerdeyse bu benim sonum olacaktı. Biraz daha ilerledikten sonra arabayı sağa çektim ve arabadan indim. Tanrı aşkına o da neydi öyle? Küçük bir restorana girip tuvalette yüzümü yıkadım. Kasiyerden soğuk bir su istedim ve suyumu alıp dışarıya bir banka oturdum. Suyu içerken kendime gelmeye çalıştım. Neler oluyor bana?
Hızlı bir şekilde eve gidip odama çıktım yorganı üstüme çekip uyudum. Uyandigimda saat akşamın 7 si olmuştu. Yüzümu yıkayıp alt kata indim. Ev zaten babamı kaybettiğimden Beri yeterince sessizdi. Annem de evde olmayınca cildirici bir sessizlik cokmustu eve. Kendime yiyecek bişeyler hazırlayıp televizyon izledim. Saat 9 olunca televizyonu kapatıp. Biraz öyle oturdum. Şimdi ne yapsam acaba? Bugün yaşadığım olayları , Sabah gördüğüm rüya arabadayken yaşadıklarım... Saat 9:30 olmasına rağmen erkenden sızmışım.
Sabah çalar saat'le uyandım. Ballı gevrek yiyip üstümü değiştirmeye çıkacaktım ki ustümde zaten okul üniforması olduğunu farkettim. Doğru ya dün geldiğimde üstümü değiştirmek hiç aklıma gelmemişti.
Çıkmadan saçlarımı taradım ve aynaya baktım. Uyumak iyi gelmişti. Gayet iyi görünüyordum. Aynaya baktığımda siyah saçlı yeşil gözlü 1:80 boyunda düzgün vücutlu 17 yaşında birisi bana bakıyordu ama nedense yuzumde hiç bir ifade yoktu fakat Neşem yerindeydi. Dün yaşadıklarımı unutup yaşama devam etmeye karar verdim ve evden çıktım...
Dün yaşadığım o saçma şey olacak diye korkuyordum ama neyseki olmadı. Okulda da keyfim yerindeydi. Öğretmenler bana güzel bir şey olup olmadığını sordular bende " hayır sadece mutluyum!" dedim siritarak. Tabi o huysuz profesör dışında. Ah sevimsiz adam! Sanki bana garezi vardi. Okuldan çıkınca bizim okulumuzda okuyan ve gayet Hoş sayilabilecek bir kiz yanıma geldi ve telefon nunarami vermek isteyip istemediğimi sordu. Bizimkiler gülerek koca bir "oooooo" çektiler tabii. Kesin sesinizi dedim gülerek . Telefon Numarami verdim ama tabiiki benim gözüm Andrea'daydi hala. Eve geldiğim de kendimi koltuğa atıp yukarı baktım gülerek. Bugünüm gerçekten harika geçmişti. Dün olan o şey herneyse belki de sadece saçma sapan anlık bir şeydi ve hayat devam ediyordu. Ben bunları düşünurken 5 kez sertçe kapı tıklatildi. Irkilerek kalktim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aklımdaki Facia
Science FictionBabasını kaybetmiş olan Jacob annesi ile beraber evlerinde yaşıyor. Okula gidip geliyor fakat gördüğü kabuslar aslında geleceği ona gösteriyor. Peki ya bu yaşamını nasıl etkileyecek?