0.0

435 16 7
                                    


Medya: Murat Boz - Janti

"Buradayız lan buradayız!"

Sesimi duyunca bizi gördü. Masadaki sandalyelerden birini çekip oturdu ve hırsla konuşmaya başladı.

"Abi bu adamı bize imtihan diye göndermişler resmen."

"Ne oldu lan yine?"

"Sigarayı yakaladı yine. Hayır ben anlamıyorum nasıl eliyle koymuş gibi buluyor her seferinde? Tam piç."

"Bu sefer nerede buldu?"

"Sıranın demirinin içinde."

"Abi o taktik eskidi artık. Herkes aynı yere koymaya başlayınca herif birinden görüp anladı. Sakladığınız yeri öyle önünüze gelen herkese çok iyi bi'r bok yemiş gibi anlatırsanız böyle olur."

Metehan elinde kahve tepsisini masaya bırakıp oturdu.

"Oğlum onu bunu boşverin. Okula yeni kız gelmiş. Baya da iyiymiş duyduğuma göre."

"Valla beni bağlamaz. Biliyorsunuz başım bağlı. Ama siz bi ortamı teftiş edin. Belki biriniz saplıktan kurtulur."

Emre söylediklerinden sonra büyük bi'r kahkaha patlattı. Kahvesini höpürdeterek içmeye devam ederken ters bakışlarımızın esiri olduğunun farkında bile değildi. Zevk alıyordu şerefsiz.

O sırada Metehan sandalyesini sesli bi şekilde ittirerek "Neyse gençler siz devam edin, benim işim var." dedi ve göz kırparak uzaklaştı.

Bakışlarımız onu takip ederken Metehan avına yaklaşan bir kaplan edasıyla İlaydaya doğru yaklaştı. Sonra hepimizi şaşırtarak yanağından makas alıp yanındaki sandalyeyi İlaydanınkine yaklaştırarak oturdu.

"Arkadaşım diye söylemiyorum ama tam bir yavşak." dedim. Bir yandan da görmesini umarak Metehan'a 'Sen iflah olmazsın.' bakışları atıyordum.

Karşı masadan dediğimi duyan İlaydanın "Aynen öyle" diye bağırmasıyla masada bir kahkaha tufanı koptu.

İlayda'nın söylediklerine gülerken kafamı sağa çevirmemle yağ yeşili gözlerle karşılaştım. Küçük burnu ve dolgun dudakları vardı. Yüzüne serpiştirilmiş birkaç minik ben göz alıcıydı. Terden boynuna yapışmış kestane rengi saçları bakışlarımı çekmeme engel oluyordu. Daha sonra fark ettiğim şey beni kendime getirdi.

Sırıtarak bana bakıyordu.

Şaşkınlıktan büyüyen gözlerimi yavaşça küçülterek hafifçe kaşlarımı çattım. Ve o an meydan okurcasına onun yaptığı gibi hafifçe sırıttım.

O da bu hareketime karşılık bana göz kırptı ve gülerek uzaklaşmaya başladı. Bu hareketinin acayip seksi olsuğunu asla inkar edemezdim. Gülerek başımı masaya doğru çevirdim.

Masadakilerin hepsi bana bakıyordu. 'Hayırdır' der gibi kafamı sallayarak gözlerine baktım.

Metehan'ın 'uuuğğğ' lamasını "Hayırlı olsun kardeşim. Sen zaten çoktan kapmışsın kızı." diyen Eren böldü. Kaşlaramı çatarak "Saçmalamayın lan. İlk defa gördüm ben kızı." dedim.

"Atma lan. Kıza nasıl baktığını gördük." dedi yavşak Metehan.

"Tamam uzatmayın. Bir şey olduğu yok." dememle zilin çalması bir oldu.

"Tamam ulan demedik bi'r şey." dedi Emre. Hepimiz ayaklanarak sınıfa doğru yöneldik.

Aklımda kalan şey ise yağ yeşili gözlerdi.

...................

Okumaya başladığınız tarihi yazar mısınız?

Hele Bi GelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin