Hele Bi Gel

0.6

Medya: Mabel Matiz - Aşk Yok Olmaktır

Merdivenleri hızlı hızlı çıkıp sağa döndükten birkaç adım sonra odaya ulaştım. Oda henüz boştu. Kemal Hoca bizi beş dakika kadar erken bıraktığı için ben diğerlerinden önce gelmiştim.

Çantamı sandalyeye koyup dolabıma yöneldim. Askıdan beyaz tişörtümü ve siyah pantolonumu alıp yatağın üstüne bıraktım. Üstümdeki formayı çıkardıktan sonra lavaboya girdim.

İşim bitince elimi yüzümü yıkayıp kuruladım. O sırada aynada kendimle göz göze geldim. Bir süre suratımı inceledim. Elimi dalgalı saçlarımın arasından geçirip, yapabildiğim kadar düzeltmeye çalıştım. Genelde kendimi hep yakışıklı bulur, görüntüme ve giydiklerime dikkat ederdim ama son zamanlarda daha bir özenmiyor da değildim. Ve her ne kadar kabullenemesemde bunların hepsi Kardelen'in dikkatini çekmeye çalıştığım içindi.

Aslında arada bir bana baktığını gördüğüm oluyordu. Zaten aynı arkadaş grubunda olduğumuz için sürekli bir aradaydık. Bazen derslerle, film ve dizilerle ilgili konuştuğumuz oluyordu. Bu kısa sohbetlerden anladığım kadarıyla ortak zevklerimiz de vardı. Biraz daha samimi davransam her şey istediğim gibi olabilirdi ama onda da anlamadığım bir çekimserlik vardı. Yine de bugün tekrar şansımı deneyebilirdim.

Elimi bir kez daha yıkarken kapı kolu bir iki defa sertçe inip kalktı, sonra da yumruklanmaya başladı.

"Lan çık hadi altıma edeceğim burda!"

Uzun bir 'off' çekip kapıyı açmamla Emre'nin beni odaya itip kapıyı hızla çarpması bir oldu. Masaya doğru yürürken Metehan her zamanki yavşaklığıyla bana doğru bakıyordu.

"Uğğ yakışıklım, yakıyorsun yine."

Hafifçe sırıtıp göz devirdikten sonra "Oğlum sen gey olmadığına emin misin?" diye sordum.

"Ben gey olsaydım şimdiye çoktan seni düşürmüştüm. Dua et cinsel yönelimim erkekleri arzulamama el vermiyor. Hoş kız olsaydım da ilk Eren'e yavşardım."

Eren umursamaz bir ifadeyle sordu: "O niye?"

"Oğlum sen müzisyen adamsın, şair ruhlusun. Kızlar böyle erkeklerden hoşlanır."

"Bay çok bilmiş konuştu." diye söylendi Eren. "Sözde kızlardan çok iyi anlıyorsun ama hâlâ sapsın."

"Sen öyle san. Bir tane kızla sevgili olup diğer hepsinden mahrum kalmak çok saçma. Bak böyleyken hepsi benim."

Gerçekten sevdiğin bir tane kız, sözde seni sevdiğini söyleyip yanında dolaşan onlarca kızdan daha iyiydi bence.

O sırada lavabodan çıkan Emre verdiği cevapla beni şaşırtmıştı.

"Kızların nelerden hoşlandığını o kadar iyi biliyorsan Akın'a azıcık anlat da Kardelen'i tavlasın."

Masadan kaptığım silgiyi Emreye fırlattım. "Oğlum saçma sapan konuşmayın. Bi hoşlantıydı, bitti. Aşırı abarttınız."

Metehan hemen cevap verdi: "Ne bittisi oğlum? Kızı her gördüğün yerde melül melül bekıyorsun, yaptığın işi unutuyorsun, kafan karışıyor. Bittiymiş... Külahıma anlat sen onu."

"Neyse kapatın konuyu. Giyinin çabuk geç kalmayalım."

Uyarımdan sonra herkes işine dönmüştü. Bugün uzun zamandır beklediğimiz film vizyona girmişti. Hep beraber sinemaya gidecektik, tabii ki kızlar da gelecekti.

Yatağımın üstünden beyaz tişörtü alıp üzerime geçirdim. Ardından okulda giydiğim pantolonu çıkardım ve siyah kot pantolonumu giydim. Çıkardıklarımı katlayıp dolaba koyduktan sonra spor ayakkabılarımı ve her ihtimale karşı akşam soğuk olabilecek havayı hesap edip, deri ceketimi de yanıma almaya karar verdim. Saatimi taktıktan sonra telefonumu ve kulaklığımı da alıp kapıya yöneldim.