Acı karanlığı bıçak gibi bölerken havadaki yanık kokusu ayılmasına yardımcı olmuştu. Jisoo boynunu tutarak doğruldu. Yumuşak yatağında uyanmıştı. Şatonun içinde felaket bir yanık kokusu vardı. Hava hâla karanlıktı, terasta birileri konuşuyordu."Yaşamasını istediğinden emin misin? O piçin oğluyla evlenmiş Suho. Seni unutmuş gibi duruyor."
"O hâla küçük bir kız tamam mı? Kandırmış ya da zorlamış olabilirler."
Jisoo sağa sola yalpalayarak terasa çıktı. "Junmyeon!"
"Sana hâla hatırlıyor demiştim."
Siyah saçlı kız kollarını teni bembeyaz olan siyan saçlı adamın etrafına doladı. Junmyeon'da ki soğukluğu o an hissetmişti. "Neden köyü yaktın? Jinyoung yaşıyor mu? Sana neden Suho diyorlar? Neden bu kadar soğuksun! Junmyeon sen buz gibisin!"
Junmyeon yanındaki adamlara gitmesi için işaret verdi. "Köyü yaktım çünkü bu bir intikamdı. Jinyoung denen kütüğü kendi ellerimle öldürdüm. Güneşsiz olduktan sonra kimlik değiştirdim. Artık insan olmadığım için bu kadar soğuğum. Oldu mu? Yeterli mi?"
"Na-nasıl? Nasıl insan değilsin? Güneşsiz ne oluyor?"
Junmyeon Jisoo'yu kollarından kavrayıp kendine çekti. Yüzleri birbirine çok yaklaşmıştı. "Efnalerde geçen o şey, gerçek. O gün, attan düşürüldükten sonra etrafımı saran askerler beni kılıçtan geçirmeye başladı. Kendimi son çare olarak uçurumdan aşağı attım ve nehre düştüm. Kan kokuma gelen bir güneşsiz beni orada dönüştürdü. Bana yardım etmesi için ona resmen yalvardım Jisoo, bunu senin için yaptım. O adamın sürtüğü olmana izin vermeyecektim. Fakat geç kalmışım. Etrafıma adam toplamam uzun sürdü tabii.-"
"Sürtük falan olmadım ben! Jinyoung'la kendi isteğimle evlendim."
Junmyeon'un Jisoo'nun etrafına sarılmış kolları gevşemişti. "Ne?! Babanı öldüren adamla mı evlendin!"
"O babamı öldürmedi! Her şeyi o kral olacak babası-"
"Jisoo babanı Jinyoung öldürdü. Evet saldırmak babasının fikriydi fakat kendini kanıtlamak için kralımızı öldürdü çünkü tahta geçmek istiyordu!"
Jisoo sustu, düşecek gibi oldu fakat Junmyeon'un kolları tekrar sıkılaşmış ve onu tutmuştu. "Kandırmış işte piç!" diye haykırıverdi. "Beni seviyordu..." diyebilmişti sadece Jisoo.
"Seni elde etmek için yalan söylemiş." Junmyeon'un eli Jisoo'nun yanağını okşadı. "Ben seni ondan daha çok severim. Seni öyle özledim ki. Çok büyümüşsün Jisoo. Çok güzelleşmişsin." Jisoo'yu ensesinden kavrayıp kendine çekti ve dudaklarını birleştirdi. Dudaklarının arasındaki kara zehrin kızın bedenine sızmasına izin verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
phosphene » jiho & vsoo & jinji ✓
FanfictionKim Jisoo'nun 500 yıllık karanlıklarla dolu hayatı Kim Taehyung'a ışık olmuştu. Tabi bu 500 yılın içinde yer alan Junmyeon ve Jinyoung'ı saymazsak. [191019-251019]