phosphene » jiho & vsoo & jinji ✓

10.✓

[Günümüz.]

"İşte böyle. Hikayem bu kadardı." Koltukta uzanır pozisyona gelirken rengi açılmaya başlayan esmer tenin üzerinde, işlenmiş parlak birer mücevheri anımsatan kahve gözlerdeki duygu patlamasını inceledim. Karmaşık hissediyordu, bakışlarından anlayabiliyordum.

"Masal gibi bir geçmişin varmış!"

Hayretle bağırdığında uzandım ve saçlarını karıştırdım. "Sana söylemiştim."

Temasımla şımardı ve kendini göğsüme attı. Boynumu öpecekken onu dudaklarından ittirdim. Elim ağzındayken bana ters bir şekilde baktı ve dudakları üzerinde olan parmaklarımı ittirdi. "Çocuk değilim ben! İstiyorum tamam mı?"

"Sana emin olmayana kadar bunu yapmayacağımı söylemiştim. Bu konuda anlaştığımızı sanıyordum?" Bazen beni deli ediyordu fakat ben iradeli bir kadındım.

Dudağını büzdü ve kendini koltuğun diğer ucuna bıraktı. Birkaç dakika sessizce sadece uzandık ve tavanı seyrettik. Fakat düşük çenesi daha fazla kapalı kalamamıştı. "Daha sonra Suho'yu hiç görmedin mi?"

İç çektim ve onu en son gördüğüm zamanı hatırladım. "Sanırım 70'lerdeydik. Bir opera salonunda gördüm onu... Elvis Presley'in operasıydı sanırım? O zamanlar Kore'de değildim. Onu gördüm... Tıpkı bir prens gibiydi. Müziğe, tablolara, kitaplara kısacası sanatla alakalı her şeye âşık olduğunu biliyordum fakat orada olacağını, onunla bir daha karşılaşacağımı hiç düşünmezdim."

"Hiç konuşmadınız mı?" Taehyung meraklıydı. Sanırım Junmyeon'u bir tehlike olarak görüyor ve onunla işimi bitirdiğimden emin olmak istiyordu. "Konuştuk. Benden özür diledi, beni öptü. Beni özlediğini ve tekrar birlikte olmak istediği söyledi. Ona 'Özlediysen bunca zaman neredeydin?' diye sormuştum. Savaş bittikten sonra beni aramış fakat bulamamış falan. "

"Sen ne dedin peki?"

"Onu seviyordum Taehyung. Onu seviyordum fakat öfkeliydim. Kırgındım. Ona artık güvenemiyordum çünkü bir zaafı için beni bırakmayı göze almıştı. Bende karşılık olarak onu reddettim. Onu istemediğimi söyledim. Şaşırdı... Sonra hiçbir şey söylemedi ve gitti. Ondan sonra bir daha onu görmedim."

Onu son gördüğüm âna dönmek beni biraz sinirlendirmişti. Acaba o da şuan başka bir kadınla mıdır?

"Onu hâla seviyor musun?"

Çok, çok kısık bir ses kulağıma ulaştığı zaman gülümsedim. "İnsan sadece birkez âşık olur Taehyung. Fakat bu seni sevmediğim anlamına gelmiyor. "

Eğildim ve dudaklarına bir öpücük kondurdum. Şaşkındı. İlk defa o beni değilde ben onu öpmüştüm.

S O N.