Bir Tanrı Hikayesi

Bölüm 16:#####

BÖLÜM 16: ŞEHVETLİ HİZMETKAR MÜHRÜ

İkili uyandığında üçü bir kapının önüne çıktılar siyah kıyafetli kahya tekrar belirdi ve konuştu

(Kahya) "Efendi Kırmızı maske guruplarınız (Pençeler ve Elfler) hesaplandı her kez toplamda on sekiz kişi bir kişiye daha ihtiyacınız var."

(Kaan) "Peki her han gibi bir kısıtlamam var mı?"

(Kahya) "Yok efendim."

(Kaan) "Güzel. Öyleyse şuradaki siyahlı kızı seçiyorum oldukça ilgi çekici görünüyor özelliklede tarzlarımızın bu kadar benzemesi."

(Kahya) "Geçiş gurubu onaylandı pekala sonraki katlara doğru yola çıkabilirsiniz."

Konuşma sonlandıktan sonra Kaan ve diğerleri ilerlemeye başladı. Hiç bir şey ile karşılaş masalar da yinede ilk gece kamp kurdular. Her kez uyanınca biri kırmızı diğeri siyah iki kişi ortadan kayboldu. Bir uçurumun başında durmuş konuşmaya hazırlanıyorlardı. Sehsizliği ilk bozan Sofiya oldu gidip Kaan'a sarıldı ve

(Sofiya) "Seni çok özledim"

(Kaan) "B.. ben... bende" kekeleyerek cevap verdi Kaan sanki bir kaç saat önce Yirmi beş şovalye beş general bir tanede kral seviye iblisi tek başına yenmemiş gibi.

(Kaan) "Ben çok çok özür dilerim o gün ne seni nede diğerlerini koruyamadım." dedi yere dizlerinin üzerine düşüp ağlamaya başlarken

(Sofiya) "Sen hala orada mısın? Hem koruyamadın mı emin misin? Bizim için ölümüne savaştın bir bacağın bir kolun ve kalan elindeki üç parmakla bizim için savaşmaya devam ettin. Yetinmedin vücudunu deştiler yinede devam ettin. Ne yazık ki güvenip sırtımızı döndüklerimiz bize ihanet etti o psikopat sırf sana eziyet etmek için yer altının büyük kralı  Sin ve yüce imparatoru Dante ile anlaştı  sence de kendine fazla yüklenmiyor mu sun?"

(Kaan) "Yinede sonucu değiştiremedim ve öldünüz"

(Sofiya) "Ve şimdi tekrar yaşıyoruz eğer o gün o piç beni öldürmese idi ne söyleyecektim bilmek ister mi sin?"

(Kaan) "Evet" dedi sesinde hem cesur bir beklenti hemde büyük bir korku vardı.

(Sofiya) "Mutlu Ol! diyecektim ve halada bunu istiyorum bana rehberlik eden Zekael bana benim ve diğerlerinin senin gönlünü hoş tutmak için aday edildiğini söyledi"

(Kaan) "Bu mümkün"

(Sofiya) "Ayrıca birbirimiz ile savaşmamamızın tek yolunun benim ve diğerlerinin senin hizmetkarın olmamız olduğunu da söyledi"

(Kaan) "Bu doğrumu Dante?"

(Dante) "Evet eğer onlar senin hizmetkarın olurlarsa savaşmanıza gerek kalmaz."

(Kaan) "Peki Sofiya bunu sen buna istekli sin?" Sofiya birden diz çöktü ve

(Sofiya) "Sizin peşinizden her yere gelirim efendim. Ben Sofiya namı değer Kara Veba siz Kaan namı değer Kızıl Katil'i efendim vede her şeyim olarak kabul ediyor ve kendimi ona adıyorum." dediğinde etraflarında yerde parlayarak dönen bir daire belirdi içerisinde çeşitli şeyler işlenmişti. Birden benze bir mühür Kaan'ın sol elinin üzerinde ortaya çıktı ve beklenmedik şekilde Sofiyanın boynunda ortasındaki boşlukta kanatlı bir Kalp olan bir şerit belirdi. Sofia, Zek'in talimatları ile Kaan'ın mühürlü elini öptü ikisi de önce kırmızı sonra siyah parladılar.

(Dante) "Evlat gerçekten de inanılmaz birisisin bir tanrıçanın doğasını benimsemek için en az yüzde kırk özünden almalısın söylesene sen kaç aldın?"