Bir Tanrı Hikayesi

Bölüm 15: Yeni Kılıç

Dokuzuncu katın ortasında yaratıklar gelmeyi bırakmışlardı. Bunu gören Kaan elini havaya kaldırdı ve daha önceden küp şeklinde biriken ve sıkıştırılmış enerji kütlesi eline doğru süzüldü. Kaan beklemeden maskeyi yüzüne bastırdı ve o sesi duydu.

(Roborik Ses) "Kızıl oni maskesi 4. Seviyeye geldi.

- Bütün özellikler %3,5 durumuna geldi."

Dokuzuncu katın bitip onuncu katın başında bulunan devasa kapının yanında kamp kurmuş iki farklı gurup vardı. 

(Arthur) "Nasıl bizden önce varmışlar ki?"

(Kaan) "Muhtemelen seçtikleri yol yüzünden. Ayrı bir sebep daha istersen tek bir gurup olarak daha rahat hareket etmiş olmalılar."

(Arthur) "Anlıyorum" dedi ve lafı fazla uzatmadılar. En son Kaan kapının önünde durdu ve kapıdaki işlemeleri incelemeye başladı. Bu sırada Anka takımından birisi

(?????) "Seni kibirli Ejder o antik dili bilmen imkansız boşuna bakma" onu umursamadan elini kesti ve kapıya dayadı kapı kan kırmızısı parlarken onu aşağılayan Anka ya döndü ve

(Kaan) "Seni cahil Anka daha standart iblis dili ve yer altı lehçesini bile bilmiyorsun ahmak"

(?????) "Hmph" diye sesli soludu ve "Ejderler her zaman gereğinden fazla bilge" deyip önüne döndü.

Siyah bir duman kapıdan çıktı ve sıradan bir uşak görüntüsü alıp eğildi ve konuşmaya başladı.

(Uşak) "Efendim içeri girmek için en az üç kişi olmalısınız lütfen sizinle gelecekleri belirleyiniz."

(Kaan) "Shadow, Sera siz gelin lütfen."

(Shadow) "Neden biz?"

(Kaan) "İçeride Kral seviye bir iblis var çünkü eğer başka birini alırsam sadece ölür." Bunu duyan her kez seslice yutkundu "Kral" seviye bir iblisin ne demek olduğunu biliyorlardı. bazıları kıtalar'ı bazıları ise gezegenleri tek başına ele geçirebilecek aklın sınırlarını zorlayan varlıklardı.  Sadece Sofiya rahattı çünkü Zekael ona endişelenmemesini Kırmızı maskeli kişinin on tane Kral seviyeyi de yenebileceğini şöylemişti. İçeri girdiler ve devasa alanda odanın sonunda kemikten yapılma tahtta oturan iblise baktılar.

(İblis) "Kendinizi tanıtın"

(Kaan) "Ben Kızıl Maske Yanımdaki hanım efendi Sera diğeri ise Shadow"

(İblis) "Amacın?"

(Kaan) "Sence?"

(İblis) "Beklediğim cevap öyleyse "Cehennem tekniği: Ölümsüz ordusu""

(Kaan içinden) "Duydun mu Dante iblis kralların yetenek seviyesi baya düşmüş eskiden bunu kürdan olarak bile kullanmazlardı."

(Dante) "Şu velede iyi bir ders ver iblis krallarını aşağılamak neymiş vede kendi böcek kadar gücünü gökler kadar görmesinin bedelini ödet" 

Kaan Ruh kılıcını çıkarttı. Shadow ve Sera artık şaşırmıyorlar bile eğer Kaan onlara "Ben reankarne bir olmuş bir tanrıyım" dese bile inanırlardı gördükleri buna yetmişti. 

Bu sırada Kaan karşısında enerjiden oluşan ölümsüzlere bakıyordu.

{Not: Ölümsüz = Diriltilmiş İskeletler}

(Kaan) "Birinci Ruh yeteneği: Çürük Kesik" Kaan kılıcını yatay olarak salladı. kılıcından çıkan yatay mor dalga bütün Ölümsüzleri kesiyordu kesilen ölümsüzler ise enerjiden yapay olarak oluşturuldukları için tekrar enerjiye dönüyorlardı ama Kaan'ın elde ettiği yetenek yüzünden tekrar Ölümsüz oluşmuyor enerji havadaki bir küpte birikiyordu. Bu tekniğin iyi yanı içine katılan enerji ile orantılı olarak ölümsüz oluşturması ve ölümsüzler yok edildiğinde tekrar yeni bir ölümsüz oluşmasıydı ve kullanıcı onu iptal ettiğinde tekrar tamamen yok ediliyorlardı. Ne yazık ki bu teknik yirmi dört saat içinde kendi kendini kapatıyor ve açık kaldığı süre kadar tekrar kullanılamıyordu. Öte yandan içine katılan enerjide yetenek etkisiz kılınmadan yenilenmiyor.