"Daha hızlı" dedim, Karan sonuna kadar köklerken. Bir eli göğsümü sıkarken, diğer eli penisiyle birlikte içime girip çıkmakla meşguldü. Dudaklari ise boynumu susamış bir şekilde emip sömürüyordu.
"İnle, inlemeni istiyorum" dedi, ardından inlememe y...
Adam onun sonu olacaktı, bu gerçeği bilse bile vazgeçmeyecekti. Asla pişman olmamasını sağlayacak çok şey yapacaktı adam.
Bir elini yavaşça bacağımın üzerine koyup yukarı çıkmaya başladı, dudakları dudaklarımı buldu yine. Boşta kalan eliyse gömleğimi açıp göğsüme yöneldi hemen. Dokunduğu her yer cayır cayır yanıyordu, eriyordum her bir dokunuşunda kalbim bedenimden her an çıkabilecekmiş gibi delicesine atıyordu. Eli vajinamın üstünde gidip gelirken istemsizce inledim bunu beklermiş gibi daha hızlı git gel yapmaya başladı, diğer eli göğsümü sıkıyor ucunu çekip çekip bırakıyordu. Dudakları artık dudaklarımı bırakmış göğsüme inmişti boşta olan göğsümü ısırıp ısırıp canımı yakıyor sonra sanki telafi etmek istercesine emiyor bir bebek gibi ağzına alıyordu. Ikımız de kendimizden geçmiştik ellerim saçlarında başını kendime daha da yaslayarak ona destek olmaya çalışıyordum her ne kadar başaramasam da.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz, seni sürtük çekil sevgilimin yanından!"
Kendimi karan dan zar zor ayırıp sesin geldiği yöne döndüm Ezgi gelmiş ve bana saydırıyordu. Karan da Ezgi'nin geldiğini fark edince kendini benden çekip Ezgi'ye doğru yürüdü.
"Bir anlık bir şeydi boşluğuma geldi hayatım gidelim hadi"
Bir anlık boşluk mu böyle mi açıklıyordu az önce aramızda olanları, bir anlık boşluk olarak mı?
Ezgi cevap bekleyen gözlerle bana baktığında
"Evet bir anlık boşluk yoksa sevgilin dünya üzerinde birlikte olacağım son erkek bile değil" diyip çıktım locadan.
Üzgündüm, kırgındım, canım yanıyordu. Nasıl olurda böyle bir tabirle açıklamıştı olanları, o kadar mı seviyordu o kızı, kaybetmekten bu kadar mı korkuyordu.
Lavaboya gidip hemen gömleğimi ve eteğimi düzelttim neyse ki içerisi karanlıktı da kimse kıyafetimin halini görmedi. Kıyafetlerimi düzelttikten sonra içeriye geçtim gecenin diğer saatlerinde diğer localara sürekli baktım ama onların bulundukları locaya hiç gitmedim, ordan bir elemanı yalvar yakar gönderip ilgilenmesini sağlamıştım. Çıktıkları zamanda bana hiç bakmadan çıktı ikiside, kendimi zevk uğruna kullanılıp sonra bir köşeye atılmış gibi hissediyordum, aslına bakarsanız şuan tam olarak o durumdaydım.
Saat gece yarısını geçiyordu mesaim bitmişti, günlük paramı almak ve çıkmak için izin almaya Semih'in yanına gittim.
"Merhaba efendim" 'Merhaba elisa gel" "Mesaim bitti çıkabilir miyim?" "Elbette" eli cebine gitti ordan 150 tl çıkararak bana uzattı "Buda günlük emeğinin karşılığı" diyip gülümsedi. "Teşekkür ederim " diyip parayı aldım ve ufak bir tebessüm yolladım. "Seni götürecek biri var mı ?yoksa seni ben de götürebilirim." "Teşekkür ederim ama yurt buraya yakın ben kendim gidebilirim" "Olur mu öyle şey bu saatte tek başına nasıl gidebilirsin ki buralar pek tekin yerler değil ben bırakırım sorun değil" Tam itiraz etmek için ağzımı açmıştım kı "İtiraz istemiyorum hadi yürü gidiyoruz" Onu başımla onaylayıp önden ben arkada o bardan çıktık. Elindeki anahtarın düğmesine basınca az ilerde ki Audi 6 nın Işık'ları yandı, beraber o tarafa doğru yürüdük. Arabanın yanına varınca nazikçe gelip kapımı açtı "teşekkür ederim" dedim ve arabaya bindim, oda hemen yanımdaki yerini alıp arabayı sürmeye başladı.
