GİRİŞ
Acı, zamanın gölgesinden kaçıp gelen bir prens gibiydi. İlk önce öfkeye dönüştü okyanusta büyük bir akıntıya kapılırken, ardından nefret oldu kayıp şehirlerin arasında ve kumları savururken fırtına, intikamın sesleri gelmeye başladı derin boşluktan haykırırcasına.
Eğer dindirebilseydi acısını sonsuza kadar, rüzgâr olup esmezdi, dans edemezdi bulutların arasında, öfkelenmemeyi başarabilseydi dönüşmezdi fırtınaya ve nefret etmeseydi Tanrıdan, küçük bir an bile sevebilseydi kaderin o ağır yükünü, intikam diye haykırmazdı karanlığa.
Bazen yapabileceğimiz en iyi şey sadece nefes almaktır..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka Efendisi
FantasiaKaranlığın sesi, cesetlerin üzerinde sessiz bir şekilde ilerlerken, zaman lordu tekrar sonsuzluğa karşı gözlerini açıyor. Acı, nefret ve aşkın hikayesi bütün evrende destansı bir masal halini alıyor. Şimdi yolculuk vakti..