KRAL Vjin/taejin (TAMAMLANDI)

Adsız bölüm

Doktorların bulunduğu  evden çıkarak etrafa göz atıyordum. Binaların girişinde yaralarını saran askerler, Yerdeki cansız bedenleri yanyana taşıyanlar, Yemek yapan Kişiler...

  Babama bakmak için etrafı kolaçan etmeyi düşündüm.

Ama bu pekte mümkün değildi.
Koluma sarılan elle tutan kişiye döndüm.

"Onlarla iletişim kuramazsın. Ne kadar doktor olsan bile hala bir esirsin  unutma."

Jimin 'in dediği ile ona baktım.

"Babama bakacağım! En azından buna izin verin komutan. Çünkü bedeninin böyle yerlerde sürtünmesini istemem."

"O zaman beraber bakabiliriz."

Kafami sallayarak yerde yatan kişilere bakıyordum, çoğunu tanısam da  yapabileceğim birşey yoktu. Çünkü hepsi ölmüştü  zaten.

Köyümüzün hepsi Ordudan oluşuyordu. Erkeklerin  hepsi askerdi. Babam gibi...
Onu göremeyince Jimin e döndüm.

"Hepsini ne yaptınız ?" .

"Hepsi bu. Kaçanlar oldu. Baban da burada değilse büyük ihtimal hala kralınızın emrindedir."

Bu kesinlikle doğru olabilirdi Çünkü babam kurnaz ve cevikti.  Sıvışmış olabilirdi.

"Hadi çadıra dönelim jimin. Peşimden bakıcı  gibi dolanıyorsun."

Bu dediğim onu güldürmüştü.

"Bu benim görevim jin! Sen ne de olsa bir -"

"Esirim evet evet."

"Kralınızla konuşabilir miyim? Onunla şu yer hakkında  konuşabiliriz. "

"Kralla her istediğin zaman konuşamazsın Jin. O sadece ciddi şeyler için rahatsız edilmek ister. Şuan eminim dinlenmededir. "

"Bu önemli bir konu jimin."

"Sen git o zaman... Azar yemeye niyetim yok. Evinizde. "

Ona teşekkür ederek evimize  yürüdüm. Kapıdaki Askerler izin vermedi.

"Jimin 'in haberi var. Tabi siz bundan şüphe duyuyorsanız, kralınıza Esir sizinle konuşmak istiyor diyin."

En azından şansımı denerdim. Umarım reddetmezdi.  Içerden gelen asker bana baktı.

"2.katta."

Kafamı sallayarak hızlıca ahşap merdivenleri geçtim ve tahmin ettiğim gibi odanın kapısını açtım. Yatağının üstünde yatıyordu.

"Kapıyı tıklayarak gir esir.  Bu bir görgü kuralı."

"Özür dilerim ama ondan daha mühim meseleler var."

"Ne gibi?" Diyerek yatağımda doğruldu.

"Kalacağım yer gibi! Burası benim evim. Şuan yattığınız yatak ve durduğunuz bu oda gibi. Sizin başka bir Evde istirahat etmenizi istiyorum. "

"Bunu sana neden yapayım esir."

"Çünkü benim evim. Ne kadar kral olsanız da yatayım çok değerlidir."

Ondan çekinmiyordum. Yani. Galiba. Üstüme yürüdü ve karşımda durdu.

"Konumunu unutma Esir! Sakın sana diğerlerinden farklı davrandığımı düşünme.

Istersen  askerlerle birlikte kal, istersen doktorla, istersen başka boş yerde.

Ama bu ev olmaz"

"Neden olmazmış! Benim evim değil mi?  Kimin evinde kalayım, ben yağmacı değilim. Ülkeyi bölmeye çalışanlardan değilim."

Kral geri çekildi, arkasını döndü.

"Biz bu ülkenim insanlarını öldürmedik, geldiğimiz yerlere git bak!  Sadece karşı gelenlere ceza verdik.

Benim asıl derdim kralınız...  O da beni askerleriyle sarayda karşılayacak , halkını savunmayacak. "

Nereden biliyordu ki ?

Ve şuan ne yapmam lâzımdı.

"Peki, bu evde kalmayacağım arkadaşımın evinde kalacağım. Eşyalarını alabilir miyim?"

Kafasını salladı. Dolaba yöneldim ve altından kazaklarımı,montumu koydum. Birkaç kitabımı da  ekledim.

Bana fazla büyük gelen kazağımı yatağın üstüne koydum.annem onu kent pazarından özelikle seçmişti.

Çalışma masamın çekmesindeki  hançeri elime aldım.

"Onu almayı düşünüyor musun?"

"Kendimi korumam gerek değil mi ?"

Dedim Krala bakarak.

"Umarım onu orduma karşı kullanmazsın Esir."

Kafamı sallayarak odadan çıktım.

Duş almam gerekirdi. Ama Yoongi nin evinde alsam iyi olurdu.

Onların evinin boş olduğunu düşünüyorum, çünkü fazla kullanışlı değildi. Eski evleriydi çünkü.

Onların evine giderken Jimin ile karşılaştım.

"Hey Jimin! Kadın ve çocukların arasında gençler de var mıydı? "

"Birkaç kişi neden sordun?"

"Sarı saçlı bir çocuk gördün mü? Arkadaşım. "

"Asabi çocuk! Gerçekten çok direnmişti. "

"Onun,onun yanımda olması mümkün mü Jimin? Gerçekten Hicbir şey yapmayacağız.

O fazla konuşmayı seven birisi değil ve bazen panik atak geçirebiliyor.

Yanında ben olursam iyi olur..  Ailesi yok."

Jimin bana baktı ve kafasını salladı.

"Bunu konuşurum Kral ile. Ama sanmıyorum. "

"Bunu dene lütfen."

Bana gülümsedi ve gitti. Bende, tekrar yola devam ettim. Yoongi nin evine gelince açık duran kapıya baktım. Kapının üstüne elimi attım ve araya sıkışmış anahtarı aldım. Içeri girdikten sonra kapıyı kilitledim. Iki katlı evin, alt katında bulunan oturma odasına geçtim. Sağ tarafta olması, herşeyi gösteriyordu.

Perdeleri kapatarak Yoongi nin odasına çıktım. Çantamı bırakarak dağınık yatağı düzelttim.

Içeri kar yağmıştı, açık pencereden. Hemen gittim ve kapattım. Islanan yere ise eski paçavraları koydum.

  Bütün evi kontrol ettim, yerinde olmayan herşeyi yerine koydum.

En sonunda duş almak için yukarı çıktım. Kıyafetlerimi hazırlayarak banyoya girdim.

Bu evde en güzel şey sıcak suyun olmasıydı. Kral Bütün köye kaplıcalarda ki güzel, temiz sıcak suyu Kullanması için evlerine hat yapmışlardı.

(fena SALLIYORUM SMCMDKFK )

Sıcak bir duşun ardından üstüme battaniye alarak mutfağa gittim. Dolaptan yeşil çay bularak onu yaktığım  ateşin üstüne demlikle birlikte koydum.

Şu ısındığında bir bardağa koydum ve oturma odasına gittim.

Sıcak bardak ellerimin arasında duruyor, son günlerde yaşadığımız garip şeyleri düşünüyordum..

  Birden bozulan hayatımızı ..

BÖLÜM SONU 🤗😂💋🖐🖐🖐