Gerçek aile

22 7 1
                                    

Babam öldükten sonra toparlanmak cok zor oldu. Annem ve ben  hic konuşmadık. Babamın eşyalarını atacağını düşünmüştüm. Ama yıkadı, ütüledi, parfüm sıktı ve astı. Her pazar günü dolaptan alıp sanki hergun bitiyormuş gibi yıkıyor ütuluyordu. Annemin babamı sevmediğini sanıyordum. Çünkü ona cok tuhaf ve cok kızardı. Bir ara annemin babamla ayrılacağını onsuz daha mutlu olacağını söylediğini duydum. Ama bu gerçek değildi. Insanlar elindeki kıymetini gittikten sonra bilmesi cok tuhaf. Ben hiç bir zaman bir şeyin kıymetini gittikten sonra fark etmedim cunku kıymetli şeylerin bir gün gideceğini bilirim. Ama annemi değerli görmüyordum. O olmasa hayatım daha iyi olabilirdi. Olduda. Babam öldükten sonra 2 hafta okula gitmedim. Sürekli yattım. Ayağa kalktigimi hic hatırlamıyorum bile. Her gün okuldan eve evden okullaydı. Tatillerde dışarı pek çıkmadım. Genelde Anneme yardımcı olmak icin annemden gizli babamın eşyalarını sattım. Mesela plak kolleksiyon u vardı. 50 ye yakın. Onlardan 10 tanesini kadar sattım. Pahali oldukları ve nadir oldukları icin baya para ettiler. Arada dışarı çıkıyor babamın eşyalarını satıyor biriktirdiğim  parayla evin geçimine katkıda bulunuyordum. Ama bu pek uzun sürmedi.  Oyle boyle derken 4 yil gecti. Ortaokulu daha yeni bitirmiştim.  Artık liseli olmuştum. Arkadaşlarım yoktu. Gezecek bir yer yoktu. Zeki olduğumdan kendimi derslere veriyordum. Marketinin oğlundan gitar dersleri almaya başladım. Marketinin oğlu bana yanikti. O yüzden benim her derdimi dinlerdi. Ama onunla arkadaş olmak istemedim cünkü konuştuğumuzda hep iliskiden aşktan bahsederdi. Gitar öğrenmeye başladıkça onunla iletişimi kesiyordum. Beni o kadar seviyordum bana biriktirdiği paralarla gitar bilr almıştı. O yüzden onu seviyordum. Bu hoşuma gidiyordu. Artık doktora girmiyordum cunku bedava edilen tedaviler pek ise yaramıyordu. Doktorlar pek umursamaz oluyordu. Sizofrenligim gittikce artti. Çekilmez bi hal almaya başlamıştım. Geceler kabuslar görüyor gece yarilarina kadar uyur gezer gibi dolaşıyordum. Annemin gücü kalmamıştı. Daha fazla dayanamayıp beni terk etti. Daha doğrusu beni evden attı. Once yurta bırakacağını söylemişti fakat bunu dikkate almadım. Çünkü bu tür zahmete girmeyeceğini biliyordum. Ama evden atacağı da aklımın ucundan geçmedi. Bana bir bilet aldı ve londraya gitmemi söyledi. Bu yaptığı cok acımasızca fakat o günlerde o kadar kötü gelmemişti. Mutlu bile olmuştum cunku annemden kurtuluyordum. Londraya vardığımda beni tren istasyonunda bekleyen karı koca vardı. Durumları iyi bir aileydi. Beni görünce sarıldılar. Onları sevmiştim. Babamın arkadaşları olduğunu ve beni evlatlık aldıklarını öğrendim.  Mutluydum çünkü fok iyi davranıyorlardı. Onlar sayesinde yemek sevmeye başladım. Yeni tatlar denedikce artik yemek aşığı olmuştum. Ama asla kilo almadım. Aldıklarım hep boyuma gidiyordu. Fazla zayıf değildim. Fiziğim cok güzeldi ve üvey annem bundan sürekli bahsederdi. Hastalığımin tedavisi bittikten sonra beni bir manken ile tanıştırdı. Oda benim fiziğimin çok güzel olduğunu söyledi. Onun sayesinde hayatımda bir amacim oldu. Ama hiç bir zaman manken olmak istemedim. Ve mankenlikten vazgeçtim. Yeni ailemi kabullenmiştim. Artık onlar benim herşeyimdi. Yeni bir liseye gitmem gerektiği icin beni en iyi liseye gönderdiler. Zeki olduğumdan gitmek pek zor olmadı. Fakat üvey babamın isi sürekli değişiyordu bu yüzden sıklıkla taşınıyorduk. Böylece 4 sene geçti. Üvey babam işini yükseltmişti ve patron yardımcısıydı. Bizde şirkette en yakin bir eve taşındık. Hâlâ problemlerim vardı. Mesela şirkete gittiğimde patron ile bir ilişkim oldu. Fakat benden ayrıldı. Tatil olduğu icin sürekli  geziyordum. Guzel olduğum icin bur cok sevgilim olmuştu ama hepsinden ayrıldım. Genellikle hepsi serseri ise yaramaz olurlardı. Bir cok cocukla ilişkin oldu ama hic birini sevmiyordum. Kendime gore birini bulmak icin liseyi bekledim. Açıldığında yapacagim ilk sey sevgili yapmaktı.

UnbalancedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin