4-Troll saldırısı ike gelen yasaklanan kelime

1.1K 44 3
                                    

Aralık ayının daha ilk haftasıydı 3lümüz felsefe taşını hagridden öğrenmiş hagrid ağzından kaçırmış desek daha doğru olur ve taşı araştırmaya başlamışlar tabi yanlışlıkla bulunmuş olan dev 3 başlı köpeği saymazsak sahi öyle bir köpeğin hogwarts gibi bir yerde ne işi vardı ki ? Ama profesör dumbledore 3.kat için yasak olduğunu söylemişti ve ölümcül olduğunu tabiki orda böyle bir canavar olduğunu kimse bilemezdi ya neyseki harry ve hermione o köpeğin taşı koruduğunu anlamışlardı şuanda ise flitwichin dersi olan tılsım dersine gidiyorlardı bugünün dersi tüyü havalandırmaktı " evet çocuklar geçen derste çalıştığımız bilek hareketleriyle sözleri hatırlıyormusunuz" diye sordu yaşlı flitwich tüm sınıf "evet" deyince herkesin denemesini istedi harry arkadına yaslanıp izlemeye başladı ron asasını öyle bir sallıyorduki harry birazdan birinin gözü çıkarsa şaşırmam diye düşündü içinden sonra hermioneyi gördü ronu durdurdu "wingardium leviOasaa değil wingardium leviosA olucak ron" dediğini duydu ron bilmişçe güldü "kolaysa sen yap" dedi harry hoşlandığı kızın yeteneklerini merak edip doğruldu hermione asasını hareket ettirdi "wingardium leviosA" dedi ve tüy havalanmaya başladı harry etkilenmişti sonuçta harry çocukluğundan beri yapıyordu ama muggle kökenli birinin bu kadar iyi büyü yapabilmesi onu etkilemişti içinden gerçekten zeki bir cadıdan hoşlanıyorum diye geçirirken kafasını sallayıp düşüncelerinden kurtuldu harry asasını salladı büyülü sözleri söyledi böylelikle griffindor 20puan almıştı dersten çıktılar ron önde yürürken "ne acayip kız abi yok levioasa değil leviosA çok bilmiş bu yüzden hiç arkadaşı yok" diyerek dalga geçerken hermione rona omuz atarak gitti harry peşinden gitmeyi düşündü ama önce biraz sakinleşsin dedi geri okula döndü geri kalan derslerde hermione yoktu akşam yemeğindede gözükmedi harry iyice endilenmeye başladı tona pis pis bakıp "aferin ronald weasley" diyip masadan kalkamadan önce quirell koşarak içeri girdi "TROLL TROLL VAR ZİNDANDA" tüm herkes panikledi dumboldore herkesi sakinleştirip yatakhanelerine gönderdi iki kişi hariç biri hermione diğeri harry herkesin panik havasından yararlanıp parvatinin yanına gidip germioneyi sormuş ve tuvalette olduğunu öğrenmişti hemen kızlar tuvaletine koşturdu içerden çığlık geldiğini duydu asasını çekip içeri girdi hermione az kalsın trollün elindeki sopayla eziliyordu kıl payı kaçınmıştı asası yerde savunmasızdı harry asasını kaldırdı ve salladı "expelliarmus" trollün elindeki sopa duvara fırladı dev ne olduğunu anlamamıştıki etrafına bakındı harry zaman kaybetmeden asasını tekrar salladı "reducto" ve troll yere kapaklandı tekrar asasını sallayıp görünmez bir iple trollü sıkıca bağladı hermionenin yanına gidip kıza sıkıca sarıldı "bir şeyin var mı hermione" sordu endişeyle hermione kafasını sallamakla yetindi konuşacak gücü yoktu tuvalete profesörler girince hepsi şaşırdı MCgonagall bir adım öne çıktı "sizin burada ne işiniz var" diye sitemle sordu hermione harrye baktı harry sadece sırıttı "profesör hermione yemekten önce midesinin kötü hissettiğini söyleyip tuvalete gideceğini söyledi daha sonra o gelmeden troll saldırısı olduğunu duyunca hermionenin haberi olmadığı için ona haber vermeye gelmiştim ama troll hermioneye saldırmaya başlamıştı bile ben geldiğimde trollün elindeki sopasını etkisizlrştim hermionede onu bayılttı" diye yalan söyledi hermione ona gülümserken harry mcgonagallın zihin kapılarını çaldı ona tüm gerçekliği gösterdi mcgonagall yüzündeki içten sımsıcak olan gülümsemesiyle gülümsedi "ıhım hiç bir 1.sınıf öğrencisi bir yetişkin dağ trollüyle karşılaşıpta bunu anlatabilecek kadar uzun yaşamayamazdı bu yüzden griffindora 50şer puan sizleri cesaretinizden dolayı tebrik ederim çocuklar" mcgonagall büyük bir gururla söylemişti iki grififindor teşekkür ederek ortak salona gittiler karşılarında ronu gördüklerinde hermione harry baktı harry sakince kafasını aşağı yuksrı sallayınca hermione kollsrını birbirine bağladı ron özür diledi hermione güzelce uyardı ve yatak odasına doğru gitti harry rona sertçe baktı "bir daha onu üzersen bende seni üzerim ron haberin ola" dedi ron yutkunup oda harryle odalarına çıktılar aradan 2-3gün geçmişti harry hermioneyi bekliyordu ama gelmedi parvatiyi görünce yanına gitti "merhaba hermioneyi gördün mü" diye sordu parvati gözleri yuvarlarından fırlarcasına baktı sonuçta koskoca harry potter onunla konuşuyordu kekeleyerek "e..ev..evet gördüm sabah bir işi olduğunu sana haber vermemizi söyleyip hızlıca odadan çıktı" dedi harry teşekkür edip büyük salona gitti hermione ordada yoktu gelir diye her zamanki yerine oturdu ron yanına oturup "dostum günaydın hala dostsak tsbi dedi" harry rona sırıttı "ne o ron tek hatanda seni sileceğimizi sandın" diye dslgs geçti ve ekledi "hermioneyi gördün mü dostum ron ağzı tıka basa dolu hayır anlamında kafasını salladı yanına patil geldi "sen ne biçim erkek arkadaşsın hermione ağlıyor ve sen burda oturuyorsun şakalaşıyorsun" diyerek çıkıştı harrye harry öyle bir ayağa kalktıki tüm büyük salon nefeslerini içine çekti patilin kollarından tuttu öyle sert bakıyordu ki daha temin sert gözüken kızdsn eser yoktu "hermione nerde patil" tıslarcasına konuştu harry patil yutkundu büyük salonun dışını gösterdi harry kendi cübbesinin yakasımı tutup yerine oturtup asaletle büyük salondan çıktı hermioneyi gördüğü gibi yanında bitti dizlerinin üstüne çöktü ağladığını görünce hemen yüzümü avuçlarının içine aldı "seni ağlarken görmekten nefret ediyorum hermione şimdi o gözyaşlarını silelim ve bana neler olduğunu anlat" en şefkatli sesiyle konuşmuştu ama aradaki sinir olan sesi bastırması zordu hermione tam yalan söylemeyi düşünüyordu ki "sakın hermione sakın yalan söyleme zihnine girebileceğimi biliyorsun" diye hatırlsttı harry hermione harrynin zümrüt yeşili gözleriyle sakinleşerek derin bir nefes çekti "draco" dedi biraz düşündükten sonra "bana bulanık dedi" devamını getirdi harry hışımla ayağa kalktı hermionenin elinden tuttu büyük salona girdiler herkes bir anda içeri dalan kişiye dönünce aşırı sinirli görünen bir harry gördüler harry hermioneyi masasına oturttu asasını eline almak aklına bile gelmiyordu sesini büyüyle yükseltip "bana bakın sizi kendini beğenmiş gerizekalılar" herkes ne olduğundan bi haber gerizekalılar lafına gücenmişlerdi draco yediği haltı anlayıp yutkundu sinirlendirmek isteyeceği son kişiyi sinirlenmemişti hayır daha kötüsü çileden çıkarmıştı harry masanın üstüne çıktı "siz gerçekten çok zavallısın kan durumuna göre ayrım yapmak tam sizin gibi eziklerden beklenir zaten siz safkan aşıkları bana bakın ben bir melezim babam bir safkan ama onlar kan ayrımı yapmadığı için kanıbozuk ilan edildiler annem ise bir muggle ama yinede ismi tarih kitaplarında geçiyor babamda öyle safkan olmak sizi daha güçlü yapmaz sizi daha güçlü yapan tek şey duygularınızdır" harry laf arasında dumboldore ile göz teması kurdu zihninden şuan yapacağı şey için özür diledi elini hafifçe hareket ettirdi ve tüm salon hermione hariç avuçlarının içi kanamaya başladı küçğk bir sıyrık gibiydi kendi elini kaldırdı "bakın sizi salaklar hepimizin kanı aynı bundan sonra bu okulda bulanık lafı kullanılırsa söyleyen kişiye bugün yaptığım bir hiç gibi gelir" gözleri draconun üstünde lafını bitirdi elini tekrar salladı herkesin eli eski haline döndü dumboldore şaşkın bir biçimde ayağa kalktı "üzgünüm bay potter ama brnim öğrencilerime zarar verdiğiniz için sizden 100puan kırıyorum ve ailenize haber vermrk zorundayım" diyip yerine oturdu harry sadece omuz silkti ve hermionenin yanına oturdu " harry bunu yapmak zorunda değildin" dedi hermione harry ona baktı "hermione bunu yapmak zorundaydım böyle bir kelimeyi sadece sana değil kimseye karşı kullanmamalılar" hermione münkünse biraz daha hayran olmuştu harrye ertesi gün sirius remus ve harry koridorda yürürken tüm öğrenciler onlara bakıyordu biraz hayranlık biraz korkuyla sirius elleri cebinde asaletle yürürken herkes harrynin bu asaletli tavrını kimden aldığını anlıyordu omuzlarına kadar gelen saçlarıyla ve eski güzel anıların verdiği huzurla mutlu bir şekilde müdürün odasına girdiler albus dumboldore masasından kalktı iki eski öğrencisiyle el sıkıştı karşılıklı oturdular albus yarım ay gözlükleriyle önce çapulcuları sonra harrye baktı "çocuklar harrynin dün ne ysptığını biliyormusunuz" diye söze başladı sirius "ah albus çapulcu geleneğini sürdürdü başka be yapıcak" muzip bir gülümsemeyle konuştu remus tam tersi endişeliydi "öylede diyebilirsiniz siz bile harrynin yaptığının yanında birer süt kuzusu olarak kalıyorsunuz" albus üzgünce ekledi harrynin karanlık tarafa geçme ihtimali söz konusuydu
"Harry dün bütün öğrencilerin avuçlarını kesip safkan melez ve bulanıkların eşit olduğunu hiç bir ayrım yapılmaması konusunda bir uyarı verdi" dumboldore fark etmesede gururluydu çünkü voldemortla aralarında olan fark koskocamandı sirius bir an harrye gururla baktı remusta öyle "evlat keşke fsrklı bir şekilde izah etseydin kendini" sirius ciddiyetle söyledi ama sesindeki gurur kendini ele veriyordu "sirius amca daha farklı bir şekilde anlatabilirdim ama gerizekalıların hiç biri anlsmazdı özellikle slytherin gerizekalıları" albus çocuğun cesaretine dahada hayran kaldı iki çapulcuda dahil "ve ayrıca hermioneyi ağlattılar bende onlara bunu uygun gördüm" sirius ve remus birbirlerine baktılar akıllarına gelen tek isim vardı "james"  iki çapulcu karşılarındaki çocukta gerçektende jamesi gördü ama o bile lilysi için bu kadar ileri gidemezdi o daha çok kişiden intikam alırdı tüm okulu cezalandıramazdı sirius albusa baktı "ee albus ne yapmamızı söylüyorsun aslına bakarsan öğrenmeleri gereken ilk şey buydu ama bunu öğreten harry olmuş ona ceza vermemizi istiyorsan ona ceza vermeyeceğiz" sirius emin ve korumacı bir şekilde çıkıştı okul müdürü gülümsedi
"Aslında bakarsınız harrynin yaptığı şey için ona kızmıyorum çünkü en başından beri böyle bir ayrımın saçma olduğunu düşünen bir tek o değil bende onun gibi düşünüyorum ama hiç bir zaman onun kadar iyi olamadım" albus hüven verircesine konuşmuştu zaten harrye büyülerini öğreten kişlerin başında geliyordu onun birini sevmesi tüm büyü dünyası için istediği tek şeydi
"Ozaman bizim burda ne işimiz var albus" sirius şakınlık içinde sordu yaşlı büyücüye
"Aslında sizi çağırmamdaki amaç önümüzdeki sene ikinizi birden öğretmen olarsk kadroma almak istiyorum sirius sen yeni açacağımız düello dersi profesörü olarak remus sende ksks profesörü olarak bize katılmanızı istiyorum" harry şaşkınca etrafına baktı ceza almayacakmıydı anlaşılan hayır harry kapıdan çapulcularla çıkarken "harry noelden sonra hagridle bileikte karanlık ormana gitmeni rica edebilirmiyim evladım" dumboldore ceza verdiğini düşünerek söylemişti harry yüzünde apaçık bir sevinçle gülümsedi "tabiki profesör" diyip odadan çıktılar "şu hermione denilen arkadaşı noelde bize davet etsen iyi edersin evlat tanışmayı çok isteriz" remus resmen kendinde değilmiş gibi geldi harrye "nasıl yani aylak amca ne demek istedin" harry sordu şaşkınlıkla "baban ile anneni sana anlattık öyle değil mi oda 1.sınıfken annene aşık olmuştu gerçi kişiliği yüzünden 7.sınıfta sevgili olmuşlardı neyse işte bize davet ediyorsun" remus büyük bir gülümsemeyle söyledi sirius başını sallayarak onayladı harryde tamam dercesine güldü harry sirius ve remusu yolcu ettikten sonra ortsk salona geri döndü.

1555 kelime bence iyi arkadaşlar ben hermione ile harrynin arasını hemen yapmıcam yani dn azından 3.senelerine kadar 😊 sihirli günler dostlar⚡️⚡️⚡️

Harry potter farklı bir hayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin