Jimin dikkatlice pencereden içeri girdiğinde derin bir nefes aldı. Sessizce kapıdan da girebilirdi aslında ama Jungkook pencereden girmesini, böyle daha eğlenceli olacağını söyleyip onu zorlamıştı ve burdaydı işte. Ama karşısındaki manzaraya bakınca buna değmişe benziyordu.
Sevgilisi sadece iç çamaşırı ile onun karşısında durarken yüzüne bir gülümseme takındı. Çıplaklığını tamamlayan hafif pembe yanakları ve parıldayan gözleri ile öyle güzel görünüyordu ki, cennetten gelmiş gibiydi.
"Hadi uyuyalım."
Jungkook yatağına doğru ilerleyip yorganını kaldırdı ve içine girip sevgilisinin yanına gelmesini bekledi. Jimin hızlı bir şekilde ayakkabılarını çıkartıp onu çağıran güzelliğe doğru koştu ve tek kişilik yatağa mutlulukla baktı. Buraya ikisinin sığması için birlerine fazlaca yakın olmaları gerekiyordu.
Ceketini çıkartıp yere bıraktı ve rahatsız etmemesi için kemerini çözüp pantolonundan ayırdı. Sakin ve parlak gözleri ile ona bakan sevgilisine bir gülümseme sunduktan sonra onun yanına uzandı. Çıplak bedeni kolları arasına alıp sarılırken alnına bir 'iyi geceler' öpücüğü kondurdu.
"Jimin?"
"Efendim bebeğim?"
"Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum."Jimin nazikçe Jungkook'un saçlarını okşarken Jungkook, elini önce sevgilisinin sırtına yerleştirmiş, ordan yavaşça aşağı kaydırarak beline koymuştu. Kendini çok uyuşuk ve bir şeylere istekli hissediyordu.
"Öpüşelim, öp beni."
"Hayır, aklın yerinde değilken seninle hiçbir şey yapmayacağım."
"Çıplak olduğumu duyunca hemen geldin ama."Dudaklarını sarkıp yüzünü astığında Jimin, onun sevimliliğine gülüp burnunu onun burnuna sürtü ve çatılmış kaşların arasına bir öpücük kondurdu. Böyle tatlı davrandıkça ona daha çok bağımlı hale geldiğini düşünüyordu.
"Bakmayacağım demedim, yapmayacağım dedim."
"Yap, benimle bir şeyler yap."
"Beni kışkırtma."
"Yap, Jimin... Beni yap."Jungkook bacaklarını Jimin'in bacaklarına sürterken Jimin birden bire kollarını Jungkook'tan ayırmış ve kendini yere atmıştı. Evet, şu an ondan kaçınıyordu. Çünkü bu doğru değildi. Aklı başında değilken böyle bir şey yapmayacaktı. Büyük ihtimalle Jungkook'da böyle bir şeyi istemezdi zaten.
"Jimin, neden gittin?"
"Uyu, Jungkook. Ben burada yatacağım."
"Hmm, bari elimi tut."Elini yataktan sallandırırken Jimin güzel eli kavramış ve dudaklarına götürüp bir öpücük kondurmuştu. Jungkook bu tatlı öpücükten dolayı hafifçe kıkırdayıp uykuya dalarken Jimin, belinin tutulması için dua edip, tutuğu ele sıkı sıkıya bağlanmıştı.
"Jimin, son karar-"
"Uyu, güzelim."
"Yaa~ güzelin miyim gerçekten?"
"Lütfen uyur musun?"
"Ninni söyle bana."
"Ninni."
"Tamam, Jimin, yeter, uykum geldi. Hep konuşuyorsun."Jimin sevgilisinin sarhoş hallerine gülüp çenesini kapadı ve onun uyumasını umut etti. Sarhoşken çok tatlı ve istekli biri oluyordu. Onun farklı bir tarafı gibiydi ve Jimin bunu gördüğü için mutluydu. Gittikçe onu daha iyi tanıyordu. Her seferinde bir kez daha aşık oluyordu.
"Seni seviyorum, Jungkook."
"Uykum gitti. Söylesene geri gelsin."
"Jungkook'un uykusu, lütfen geri gelir misiniz?"
"Tamam, geldi, sus. Hep konuşuyorsun, senin yüzünden oluyor."
"Sustum...."*JİKOOK SEKS Mİ İSTİYORSUNUZ? Vermeeeeeeem. DELİ GİBİ HARDCORE JİKOOK SEKS Mİ OKUMAK İSTİYORSUNUZ? Yazmaaaaaaaam.
Neden?
Sorun neden?
(Sordunuz varsayıp kendime sorduğum neden sorusunu cevaplayacağım, çünkü deliyim.) Çünkü canım şu anlık yazmak istemiyor. Belki 2.sezon. Aaaa, bakın bu spoiler oldu işte. Sonunda spoiler verdim. Şimdi laf etmezsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my boyfriend (1.season) = jikook [texting] ✔
Fiksi Penggemarbaşlangıç: 29.10.2019 bitiş: 24.12.2019 top! jimin bottom! jungkook