Jimin son kez sevgilisinin dudaklarına uzun bir öpücük kondurup geri çekilde. Beraber o küçücük yatağa yatmıştılar ve Jimin, Jungkook uyusun diye onu rahatlatmak için öpücükler konduruyor, saçını okşuyordu. Gözlerinin üstüne düşen perçemleri çekip kulağının arkasına yerleştirdiğinde ona bakan parlak gözlerle şaşırdı.
"Hala uyumadın mı? Saatlerdir seni uyutmaya çalışıyorum."
"Uyursam gideceksin..."
"Evet, çünkü evden gizlice çıktım. Ailem fark etmeden geri dönmeliyim."Jungkook mızmızlanıp yüzünü sevgilisinin göğsüne sakladı. Jimin, onun bu tatlı davranışına kıkırdayıp saçları arasına bir öpücük kondururken ona sarılı olan eli bedeninden uzaklaştırmak zorunda kalmıştır.
"Jungkook, gitmem gerek."
"Hayır~"Hızla sevgilisine tekrar sarılırken onu sırt üstü yatağa yatırdı ve üstüne çıkıp onun göğsüne uzandı. İçindeki Jimin sevgisi kabarmıştı ve bu yüzden gitmesini istemiyordu. Sanki sonsuza dek onun göğsünde yatabilirmiş gibi hissediyordu.
"Peki, biraz daha böyle kalalım."
"Jimin, gerçekten sevişmeyi çok mu istiyorsun?"Jimin duyduğu soru ile şaşırırken Jungkook, kulağını sevgilisinin kalbinin üstüne yaslamış ve işaret parmağı ile kırışmış tişörtle oynamaya, göğsüne garip şekiller çizmeye başlamıştı.
"İstiyorum tabii. Ama yapmak zorundayız diye bir durum yok."
"Yeonjun bana ufak bir başlangıç yapmamız gerektiğini söyledi. Ve çok ikna ediciydi."Sonlara doğru mırıldansa bile Jimin onu anlamıştı. Sevgilisini koltuk altlarından kavrayıp yukarı doğru çekti. Yüzleri aynı hizaya geldiğinde yavaşça dudaklarını ıslatmış ve Junkook'un dudağı ile birleştirmişti. Nazikçe öperken ellerini onun beline yerleştirdi ve yavaşça aşağı doğru kaydırdı. Jungkook bacaklarını üzerinde olduğu bedenin kenarlarına koyarken elini onun omzuna yerleştirdi ve destek alarak doğruldu. Öpüşme konusunda çok yeniydi, nefesini uzun süre tutamıyordu.
Jimin, onun rahatsız olduğunu düşünüp hızla ellerini çekerken Jungkook kıkırdadı. Kucağında oturduğu beden cidden çok tatlı görünüyordu.
"Çok sevimli görünüyorsun."
"Sen bir de kendini gör, Jungkookie."
"Bana dokunabilirsin, sorun değil. Sadece nefes almak için geri çekildim."Aldığı izin ile ellerini tekrar aynı yere koyarken Jungkook yine kıkırdadı ve yüzünü Jimin'in yüzüne yaklaştırıp onu öpmeye devam etmesine izin verdi. Yeonjun haklıydı. Böyle denemeler yapabilirdiler. Ufak ellemeler, öpüşmek... Bunlarda bir sorun yoktu. Bu şekilde alışabilir ve iyi bir sonuca doğru gidebilirdi.
Kapalı gözlerini aralayıp Jimin'i izlemeye başladı. Alnı üzerindeki perçemleri çekip baş parmağını kaşları üzerinde gezdirdi. Altı üstü kaştı ama yine de çok seksi görünüyordu. Kaşsın sen, kendine gel.
Jimin'de gözlerini arayıp ıslak bir sesle dudaklarını ayırırken Jungkook'un yanağını kavradı ve okşadı.
"Artık gitmem gerek."
"Pekii..."
"Bugün seni böyle bulmuşken devam etmek isterdim ama maalesef."
"O zaman yarın yine yaparız?"
"Bekle... Bunu gerçekten tekrar edebilir miyiz?"
"Elbette."
"Ben... Seni yerim."Hızla üzerindeki bedene sarılıp boynuna ve kulağının arkasına sesli, gıdıklayıcı öpücükler kondururken Jungkook, o tatlı gülümsemesi ile sessiz odayı dolduruyordu.
Jimin, aynı zamanda belinden onu gıdıklama başladığında Jungkook'un kahkahaları yükselmişti ve bu ses ne kadar mükemmel olsa bile, bunu kesmek zorundaydı. Ailesinin odaya gelmesini istemezdiler.
"Şimdi gidi-"
"GÜLÜŞÜNÜ SİKİCEM ŞİMDİ SENİN HE!"Aniden açılan kapının arkasından yüzüne maske yapmış, elinde salatalık ile Jungkook'un ablası bağırdı ve terliklerini yere sürte sürte odaya adımladı.
Jimin şaşkınca içeri giren kadına bakarken Jungkook, ne diyeceğini bilemeden dona kalmıştı. Ablasını böyle görmeye alışık değildi.
"GECE GECE NE GÜLÜYOR-Oh... Jimin burdaymış."
"Jimin mi burda?!"Bayan Jeon'un sesini de işittiklerinde Jungkook, sesli bir şekilde nefesini dışarı verdi. Bu olanlarının suçlusu Jimin'di ve onu kesinlikle cezalandıracaktı.
*Yorum gelmediği halde bölüm yayımlıyorumdur:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my boyfriend (1.season) = jikook [texting] ✔
Fiksi Penggemarbaşlangıç: 29.10.2019 bitiş: 24.12.2019 top! jimin bottom! jungkook