Berdan ayağa kaldırmaya çalışan Mithat' a ayak uydururken bir anda kendini kaybedip hızla yer düştü.
Mithat " Berdan" diye bağırışı ile şirkette yer yerinden oynadı...🧐🧐🧐🧐🧐🧐🧐
Mithat çalışanın yardımıyla Berdan sırtlayıp dört katlı şirketten indirdi.
Arabasına kardeşini koyup hızla hastaneye sürdü.
Mithat ne olduğunu idrak edemiyordu. Neler olmuştu da bu kadar delirip kendini vurdurmak istiyordu.
Doktorun muayenesinden sonra Mithat otoritesini kullanarak" artık o koca ağzından bir şey çıksın doktor bey , kardeşime ne oldu da bayıldı" dedi sinirle...
Doktor sakinlikle " merak etmeyin efendim sadece tansiyonu düşmüş bayılmış , bazı testler yapmamız lazım sonra tamamen emin olacağız önemli birşey yok" dedi yaptığı işinden emin bir şekilde..
Doktorun iki dudağın arasında çıkan lakırdı Mithat'a bir anda sıcak havada esen soğuk poyraz gibi hissettirdi.
Derin bir nefes alıp Berdan'ın odasına girdi.
Karşındaki koltuğa oturup Berdan'ı izlemeye başladı. Berdan'ı bu kadar güçsüz düşüren aşk acısını kendi çekseydi " yok asla , asla aşık olmak yok olmayacaktı o kadar " kendi kendine kızıp ayaklandı.
Adamlarından birini arayıp malumat verdi kısa konuşmayı bölen Berdan'ın öksürüğüydü. Telefonu kapattım da
" amcaoğlu daha iyisin ya" dedi.Berdan'ın göğsünü söyküyorlardı.
Sessizce gözlerinden iki damla süzüldü.
Yavaşça doğrulup " bi hayal değildi de mi , ne de bir rüya Ebru'yu başkasına kaptıracağım , hayır hayır öyle bir şey olmayacak" diyip hızla yataktan fırladı.
Mithat amcaoğlu davranışlarını pek tutarlı bulamayıp " bana söyle ben hallederim kardeşim he ama biraz dinlen" dediğin de Berdan'ın delici bakışları kendisini buldu" sana dediğimi yapacaktın Mithat Ağa bundan sonra olanlar benim sorumluluğumda değil " diyip hızla odayı terk etti.
Mithat ne yapıp edeceğini şaşırmıştı
En iyisi biraz yanlız bırakmak diye düşünüp nikah işlemleri için belediyenin yolunu tuttu.***
Sonunda beklenen gün yaklaşmıştı
Bu gün gelinlik alınmıştı. Resmi nikâh kıyılmıştı.
Annesi konağa gelip her işe koşturuyordu.Toplantı için eve gelen Mithat evdeki kalabalığı görüp hızlıca odasının yolunu tutmuştu ki merdivenlerde annesiyle karşılaşmasıyla duraksamak zorunda kaldı.
Mardin hanım oğlunun mağdur ve gururlu bakışlarının altında elini oğlunun yüzüne götürdü.
"Oğlum bu akşam İmam nikahı kıyacağız akrabalarımız burada olacak biliyorsun artık bana soğuk davranmasan" dedi sonuna doğru çekinerek..
Mithat duyduklarına gülüp " yani millet olunca numara mi yapayım ne istiyorsunuz , gerçekleri sağlayamam kusura bakma Mardin hanım nasıl ki ihtiyacım olduğunda olmadığın gibi" diyip gidecek iken" Mardin hanım tekrar oğlunu önüne geçip siyah her biri derin bir çukuru andıran gözlerine gözlerini dikip " yapma anneciğim" dedi.
Mithat annesinin yüzünü inceledi istemeden .
Annesi ne kadar da değişmişti yanakları çökmüş , gözlerini eskisi gibi canlı değildi daldığı gözlerden gözlerini kaçırıp " müsaadenizle " diyip odasına çıktı.
İçeri girdiğinde odasının da değiştiğini gördü eski karısının pembe yaptığı oda şimdi bembeyazdı.Yatağı mi genişletmişti?
Güldü isteksizce bu yatakta
o bakır saçlı kızı yaptırdığını düşündünüyordu ki banyonun kapısı açılıp odaya kar parçası beyaz elbisesiyle girdi.
Kaşları istemsiz bir şekilde çatıldı Mithat Ağa'nın ..
Berfin kıyafetlerini düzdükten sonra elini yüzünü yıkayıp kayınvalidesinin giymesini istediği kıyafeti geçirmişti.
Bir türlü kurtulamamıştı evlilikten ,en azından ailesi yakındı , babasını ,annesini ve abileri görebiliyordu. Gülümseyerek çıktığı banyodan odada dikilmiş siyah takımıyla Mithat Ağa'yı görünce sıçradı.
Mithat ufak adımlarla yaklaştıkça Berfin geriye doğru adım atmıştı ki kendini banyonun kapısına yapışmış buldu.
Mithat gülerek " istersen kapıyı açayım sen devam et" dedi.
Berfin bakışlarını yerdeki kum rengi halıda tutup " ben" diyebildi sadece..
Mithat gözlerini kısıp ellerini Berfin'in beline yerleştirdi. Kızı ufak hareketlerle yatağa doğru götürüyordu " evet sen kar parçası bugün beyazlara bulanmışsın"dediğinde Berfin kendini yatakta sırt üstü yatarken buldu.
Kalbi atmıyor nefesleri tıkanıyordu.
Berfin korkuyla gözlerini kapattıp
" bana dokunma" dedi.
Mithat kaşları çatıldı " neden" dedi
Berfin panikle " lütfen" diye yalvarmaya başladı.
Mithat bir anda zihnine tilkiler doluşmaya başladı
Bağırarak " neden yoksa başkası "bir anda eli Berfin'in boğazına yapıştı
" konuş kim, kim o" dedi.
Berfin boğazına kapanan elle ve baskı ile nefesleri kesiliyor gözleri doluyor ve kızarmaya hatta morarmaya başlıyordu. Çırpınıyor ama kurtulamıyordu.
Mithat " konuş lan kim" diye adeta kükrüyordu.
Dışardan bir anda silah seslerinin yükselmesiyle elini Berfin'in boğazından çekti.
Berfin öldürmeye bir saniye kala yaşıyordu.
Nefes aldıkça canı yanıyor gözlerinden damlalar süzülüyordu.Mithat , Berfin'in karşısına dikilmiş izliyordu. Aslanın ceylanı öldürmeden önceki bakışları gibi üzerinden çekmiyordu bakışlarını..
Silah sesleri tekrar yükselince Mithat "seninle tekrar görüşeceğiz " diyip hızla odadan çıktı.Taş merdivenlerden inerken her adımını kıracasına atıyordu.
Silah seslerini duyan evdeki akrabalar, hizmetçiler , meraklılar avluya doluşmuştu.
Mithat karşısında Mehri aşiretini görünce kaşlarını çattı sonunda avlunun ortasında Berdan'ın ağzı burnu kan içinde gördü.
Merdan ağa olgun yaşına rağmen gençlere rakip oluyor bir bakanı bir daha kendisine hayran bırakıyordu. Merdan ağa sesini yükselterek elindeki silahı beline koyup" Mithat büyük Ağa sensin, sen mi öldürürsün bu soysuzu yoksa ben mi" dedi. Sesi huzura sıkılan kurşun misali korkunçtu.
Mithat duyduklarına inanmayıp" Sen ne dersin Merdan Ağa o bir Cihangir hattını bil" dedi.Merdan ağa gülerek ". Ben bilmem zaten bir Cihangir olduğunu " dedi önemsiz konudan bahseder gibi ve ekledi" ben namusuma uzanan ele bakarım bu namussuz evleneceğim kızı kaçırmaya kalktı " dedi kendinden emin bir şekilde.
Mithat Ağa duyduklarına inanmayıp bakışlarını bir süre yerde çuval gibi uzanmış bakışlarını gökyüzüne dikmiş amcaoğluna çevirdi.
Mithat yutkunup" Berdan öyle şey yapmaz " dedi inanamayarak..
Merdan Ağa" akrabalarının daha ne yaptığını bilmiyorsun bir de Ağa olacaksın , bu adam nişanlım
Ebru'yu kaçırmaya çalıştı sokak ortasında ben olmazsam orda daha neler olurdu bilmiyorum ,ağalar şahittir kısacası tüm Mardin şahit, adet usulü iyi bilirsin ,sen mi vurursun büyük Ağa olarak yoksa ben mi" dedi sesi normal bir konuda sohbet edermiş gibi çıkıyordu.Konakta bir çığlık yükseldi.
Berdan'ın annesi Bedriye hanım
" oğlum olmaz o bir Cihangir kıyamazsınız "diye çığlıkları yükseliyordu.
Mithat ne yapacağını bilmiyordu . Vücudu karda çıplak kalmış gibi soğuk tutmuştu. İçindeki dürtüye engel olamayıp bakışları babası ve amcasıyla buluştu.
Amcası babasına sarılmıştı, kısa bir süre babasıyla bakıştıktan sonra babasının gözlerini kapayıp onayladığını gördü.
Mithat dişlerini birbirine kenetleyip " sen söyle Berdan doğru mu" dedi titreyerek.
Merdan Ağa hızla söze atılıp " hüküm verildi sana sadece uygulama düşüyor Mithat ağa" diye haykırdı.Mithat derin nefes verip " Ağa ben değil miyim kapa çeneni, söyle Berdan dedikleri doğru mu , kardeşim yapmadın değil mi böyle bir şey" Berdan da bir itiraz bekleyerek..
Merdan Ağa" ağalığın bu mu , he dese bunca insanı susturacak mısın, bu kan davası demek" diye sözleri birbirinin arkasına sıraladı.Mithat otoritesini ele alıp" kes sesini" diye itiraz etti.
Berdan'ın cılız sesi duyuldu avluda
" yaptım vur beni Mithat ağa ben yaşayamam, onun sevgisi olmasa yapamam" dedi gökyüzünden bakışlarını çekmeyerek..Mithat'ın gözleri dolmaya başlamıştı. Silahını belinden çıkarıp demir kapzasını kavradı. Demirin soğukluğu teninde hissetti elleri kısa bir süre titredi.
Mithat silahı Berdan'a tuttu.
Bedriye hanımın çığlığı duyuldu" oğlummmmmm" konakta.Mithat silahından çıkan kurşunlar geceye eşlik etti...
😱😱😱😱😱😱
Ne yazdım be ellerim ağrıdı..
Evet kotamiz 2 takip 40 vote 40 yorum ...
Arkadaşlarınıza önermeyi unutmaksak sevinirim.
Kusurlarım varsa affettin..
Seviliyorusunuz ..
Yazarınız:::::: Zeytan 😉

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mithat Cihangir( TAMAMLANDI)
Novela JuvenilHerkese merhaba kitabın özeti ; Bir Mardin delikanlısının bebek hasreti için ilk karısını bırakıp kendinden küçük bir genç kızı zorla alıkoymasıyla başlıyor . ... Mutlu sonla bitmek zorunda da değil bunu kitabı okuyunca anlıyacaksınız. Yazarınız: ZE...