'GEÇMİŞ' YARA -2-

8 0 0
                                    

-Kız abla senin kız dün tepeden doğru koşuyordu, ağlıyor muydu neyim. Ses ettim de hiç bakacak olmadı.

-He valla ben da yanındaydım da koşup iniverdi avluya. Senin kız da pek şehirli anam elbisesinin altına çorap bilem giymeden öylece çıkıyor demek ki dışarı. Koşarken götü başı açılır kız anam onunaz dikkat edin bak. Yaşı da geçti, zaten alan da yo..

-Ne diyonuz siz bacılar!? Ne anlatıyonuz!? Benim kızımdan bahsediyoruz Fatma'mdan. O nasıl geyinilir, nasıl durulur bilir. Ağzınızı hayra açın az. İşiniz gücünüz boş laf! 

Annesi gergin suratıyla kapıdan içeri hışımla girdi. 

-Fatma!

-Buyur ana?

-Köyde ileri geri konuşuyor fışkı karılar!

-N..Ne diye ana? Ne diyolar?

-Yok sen açık cılbak giyiniyomuşun, yok seni böyle almazlarmış!

-Y.. Yok ana o nerden çıkmış ne cılbak giyinmesi? Dün malın pisliğine basınca donum hem bok oldu. ben de zaten eve geliyom kokmasın diye sıyırdım attım, onların ordan geçerken görmüşlerdir. 

-Aman kızım dikkat et, köy yeri laf söz çıkmasın.

-Tamam ana..

Zor yutkunda Fatma. İçinde kocaman olan ağlama hissini zorlukla bastırdı. 

Üç gün geçmişti olayın üzerinden.. Fatma her gün diken üstüne uyuyup uyanıyordu. Babası seslense korkuyor, avludan her girenin bakışında kendiyle ilgili bir şey bilip bilmediklerini yokluyordu. Hem yaşadığı acı olayı kabuslarında görüyor, hem de her gün duyulacak diye kabus içinde yaşıyordu. O günden sonra ne sevdiği genç adamı, ne de o pislik iki adamı görmemişti. Zaten görmesindi de.. Sadece bir kere inekleri toplayıp yoldan geçen yaşlı çobana rastlamıştı. Hemencecik gözlerini kaçırmış, bir çırpıdan avludan eve girmişti. Yaşlı adamın gözlerinde anlık da olsa acıyan bir bakış yakalamıştı..

Genç adam yolda yürürken, karşısından gelen iki adamı farketti. Kenara çekilecek oldu ama adamlar müsade etmediler:

-Hop birader, nereye bakalım?

-Dolanıyom.. Bu kez genç adamın yolunu kesen diğer adam lafa girdi:

-Dolanıyomuş küçük oğlan, diye bir kahkaha patlattı. Sen dolan bakalım öyle, senin yosman da bize dolansın.

-N.. ne diyonuz?

-Senin kızı diyom var ya hani Fatma, memeleri de taş gibiydi, ama var ya yosma falan da ne avrat ama.

-Ne diyon lan sen? 

Genç adam öfkeyle kafasını karşısında sırıtan adamın burnuna geçirdi. O acıyla uğultulu sesler çıkarırken diğeri de Genç Adam'a bir yumruk salladı. Yumrukla sendeleyen Genç Adam karşısındakine tekrar yumrukla cevap verdi. Bir yandan öfkeyle bağırıyor bir yandan vuruyordu. Boşta kalan diğer adam onu sırtından yakalayıp yere yatırdı. Yerde tekmelemeye başladılar. Camiden çıkıp koşa koşa gelenler adamları tutup yerde kanlar içinde yatan Genç Adam'dan uzaklaştırdılar. Ayaktaki adam tıslayarak:

-Herkes işini görsün ama demi? dedi. Bunu sözlerken ağzının kenarından sırıtıyordu. Sonra arkalarını dönüp gittiler. Genç Adam'ı yerden kaldırdılar. Yerden kalkan genç hızlıca ellerinden kurtulup Fatma'nın evinin bulunduğu yöne yöneldi. Hem öfkeyle yürüyor hem söyleniyordu. İçinde bedenini ele geçiren kızgınlıkla Fatma'nın evinin avlusuna gelip seslendi:

-Fatma! Fatma! 

Ürkekçe kapının önünde göründü Fatma. Hızlıca adamın yanına yaklaşıp:

ZÜHREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin