Selam Jimin.
Bugün 13 Ekim.
Yani senin doğum günün.Aslında insanlar doğum günleri olduğunda çok mutlu olurlar ve etrafa pozitif enerji verirler. Ama sana bir önceki mektubumda demiştim.
Sen herkes gibi değilsin. Sen farklısın.
Sen yine önceki günler gibi aynı banka oturup kitabını okumaya devam ettin.
Sanki normal, sıradan bir günmüş gibi.
Ama garip olan bir sey dikkatimi çekti. Kimse gelip doğum gününü kutlamadı Jimin.
Bilmiyorum sen üzüldün mü ama ben senin yerine çok üzüldüm. Ben seni mutlu etmek için yanına gelmek isterken başkalarının senin yanina gelmediğine şaşırıyorum.Aslında..yanına gelmemiş de sayılmam.
Bugün senin yanına banka doğru elimde paketle gelirken o kadar heyecanlıydım ki kalbim çıkacaktı. Biliyorum benden böyle bir sey hiç beklemiyordun ama ben sana hediye vermek istedim.Senin kimsenin umrunda olmadığını düşünmeni istemedim.
Çünkü sen benim çok umrumdasın.
Seni umursadığımı yanlız olmadığını bilmeni istedim.Sana en çok sevdiğin şey aldım. Senin ellerine en çok yakışan şeyi.
Ellerinin en çok benim ellerime yakışmasını istedem de bu imkansız gibi geliyor Jimin
. Neyse işte sana kitap aldım.
"Aşk Ve Gurur."
Okudun mu bilmiyorum ama sana bu kitabı almak istedim.
Yanına geldiğimde beni ilk başta fark etmedin ben senin omuzuna dokunana kadar.
Sonra gözlerini bana çevirdiğinde gözlerin şaşırmış bir ifadeyle gözlerime değdi ve ben o an sana ne diyeceğimi unuttum.
İnanabiliyor musun Jimin? Heyecandan, senin o güzel gözlerini gördükten sonra sana ne diyeceğimi unuttum.
Sen bana neden geldiğimi sorduğunda benim bakışlarım hediyeye indi ve hafif gülümseyerek sana hediyeyi uzatıp
"doğum günün kutlu olsun." dedim.Sen ilk başta anlam veremeyen bakışlarla hediyeye bakıp sonra o güzel gözlerini benim gözlerime çevirdin.
Benim sana gülümseyen ifadeyle baktığımı gördüğünde yüzüne hafif bir tebessüm ekleyip titreyen ellerle elimdeki hediyeyi aldın.Parmakların parmaklarıma teğet geçti ve benim için o an zaman durmuş gibi oldu. Birkaç dakika kendime gelmek için kafamı sağa sola silkeleyip sana döndüm.
Açıkçası seni buğulu gözlerle hediyeye bakarken bulmayı beklemiyordum. Sonra aniden gözlerini bana çevirdin ve titreyen sesinle bana teşekkür ettin.
Ben heyecanı üstünden atamadığım için konuşma yetimi yitirmiş gibiydim.
Sana bişey değil anlamında kafa sallayıp hemen yanından koşarak ayrıldım.Fark ettin mi bilmiyorum Jimin ama sen bana sırf teşekkür edip o güzel gülüşünü bahsettiğin için ben bu hale gelen ben, sana kavuşursam öldüğüm gün olur diye düşünüyorum.
Ama eğer sana kavuşmanın ucunda ölüm varsa ben buna da razıyım Jimin'im.
Ama özür dilerim sana olan aşkımı içimde yaşayıp sana söylemediğim için...Merhabaaa. Kusura bakmayın bölüm biraz gec geldi bugün için. Umarım severek okuyorsunuzdur. Sizi seviyorum. Oy ve yorum yapmayı unutmayın ☺

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ten Letter | vmin
Fiksi RemajaSenin gözlerine bakıp "Seni seviyorum." diyemem. Ama seni ne kadar çok sevdiğimi yazabilirim Park Jimin.