Huzur ile yatağınızda uyanmak o kadar güzel ve keyif verici bir şeydir ki uyandığın an bütün günün öyle geçer. Kendini bırak çevrendekiler bile senin içine sığmayan enerjinle mutlu olur ve onlara da bu huzur bulaşır.
Sanırım şuan hissettiğim duygu tamda buydu, huzur... Elimdeki kahveyi tezgahın üzerine koyup gülümsedim en son ne zaman böyle hissetmiştim hiç bilmiyorum. Cama deyen yağmur damlaları içim deki duyguyu daha çok çoştururken, üst rafı açıp türk kahvesini aldım içinden.
Elifnazlara da bir kahve yapacaktım, iki şekerli kahve yaptığım da salona geçtim. Ama salonda yoklardı, dışarı balkona bakınca orda olduklarını anladım. Yanlarına usulca giderken yine Elifnazın Hakana düğün hakkında bir şeyler söylediğini ve Hakanınsa bunalan yüzünü görünce tebessüm ettim. Hakan aslında haklıydı Elifnaz biraz fazla panik yapıyordu, ikili beni fark edince susup yanlarına oturmam için işaret ettiler.
Ben kahvelerini koyup tam oturacakken aklıma Canın ağrı kesici istediği gelince oturmadım.
" Yine mi düğün kavgası yapıyorsunuz?"
" Ben yapmıyorum ki Elifnaz kendi kendini yine strese sokup saçma şeyler geveliyor" Hakan böyle deyince Elifnaz kaşlarını çatıp elindeki kahvesinden bir yudum aldı.
Ben aralarında ki duruma pek karışmak istemediğim için bir şey söylemeyip yukarıda küçük bir işim var dedikten sonra yanlarından ayrıldım. Mutfak dolabında bir ağrı kesici alıp yukarı çıktım ama Can yoktu nereye gitmişti acaba?
Elimde ki ağrı kesiciyi komidinin üzerine koyup yatağa oturdum. Bugün oldukça güzeldi herşey, yüzümde bir tebessüm belirdi nedensizce. Banyoya doğru ilerledim bir yüzümü yıkasam iyi olacaktı kapıyı açıp içeri girdiğim gibi geri dönmem bir oldu.
" Ya Can banyodasın niye söylemiyorsun?"
" Kapıyı çalmadın Nil ne bileyim senin içeri gireceğini ayrıca" deyip usulca yanıma doğru geldi, benim arkam ona dönük bir şekilde kapıya yaslanmıştım ellerimi gözlerimin hemen önüne siper edip onun çıplak bedenini görmemek için çırpınıyordum.
Ellerini kapıya yaslayıp bedenimi kendi ve kapı arasında kıstırınca kalbim ağzımda atmaya başladı sanki.
" Ayrıca görmediğin şey değil."
Canın sırıttığını hissedebiliyorum. Arkamı dönmeden bir elimi gözümün üstünden çekip onu itmeye çalıştım ama nafileydi yerinden bir gram oynamamıştı. " Can çekil şurdan çıkacağım" ben onu ikaz etsemde o inat eder gibi gitmiyordu.
" Duştan yeni çıktım ama istersen senin için tekrar girebilirim."
" Can!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Ve Su
Romance" Isırma şu lanet dudaklarını" demişti herzamanki gibi gözlerinin içine bakıp tekrar ısırdım onu istiyordum... " Bilerek yapıyorsun dimi" dedi bu sefer içimden evet demek gelsede gözlerinin içine arzu ile baktım istiyordum evet bilerek yapıyordum ev...
