Selaam! Uzun bir aradan sonra taslaklarıma bakmaya karar verdim. Üçüncü taslağım olan bu kitaba yazmaya karar verdim. Üçüncü taslağım, ilk kitabım olan 'Rüyanda Görürsün!' kitabı benim için çok değerli.
Umarım keyifle okursunuz. İyi okumalar!
"Uff anne ya!"
"Uf deme bana! Kalk kız! Yine geç kalacaksın!" dedi yorganımı daha çok çekiştirirken.
"Yaa daha dün gittim okula, bugün de mi gideceğim? Ne bu her gün her gün!" sitem dolu sesimle yatakta doğruldum.
"Sus kız! Çok konuşma da kalk hazırlan!" diyerek odamdan çıktı.
"Ufff!" uflayarak yataktan kalkıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Pijamamı üstümden çıkarıp okul formamı giydim.
Ah saçmalamayın tabiiki de etek giymiyorum. Okulda ki bütün kızlar etek giyiyordu. Fakat etek giymeyi sevmediğim için pantolon giyiyordum.
Aynaya bakıp elimle saçımı taradım. Fazla düzgün olmasa da olmuştu işte. Amaan.
Çantama bir iki tane defter ve kalem atıp odadan çıktım. Mutfakta yemeğin hazır olduğunu gördüğümde annemleri beklemeden direk masaya oturdum.
Ağzım dolduğunda elimde kalan parçaları da elimle ağzıma sığdırmaya çalıştım.
"Yavaş ye yavaş!" diye bağıran abim olacak haysiyetsize baktım.
"Sonono!" diyerek çemkirdim. Yanıma gelip yanağımdan öptükten sonra yanıma oturup o da yemek yemeye başladı.Yemeklerimiz bittikten sonra kalktık ve evden çıktık. Abim lise son sınıftı. Ve aynı okulda okuyorduk. Ah, ben kendimi tanıtmayı unuttum.
Ben Asya Su Kara. Bir abim var. Adı Uzay Kara. Abim ve annemle beraber yaşıyorum.
Babamı soracak olursanız eğer. Ben çok küçükken ölmüş. Hatta ben doğmadan ölmüş.
Abimle otobüs durağına geldiğimizde direğe sarılıp beklemeye başladım.
&
Kerem'in elinden kurtulmaya çalışırken konuştum, "Ulan Kerem! Ne lan benim bu saçlarımın senden çektiği?" Şuan ne mi yapıyoruz?
Teneffüste kantinde Kerem ile beraber oturuyoruz. Daha doğrusu Kerem saçlarımla oynuyor, bende elinden kurtulmaya çalışıyorum.
Kerem bir anda beni ittirdiğinde sandalye ile beraber yere düşmüştüm. Kerem ise beni hiç umursamadan kalkıp Ecem'in yanına gitti.
"Ulan Kerem! Siktim seni çocuk!" diye bağırdım arkasından. Ama Kerem'in beni taktığı söylenemezdi.
Yerde oturmaya devam ettiğimde gözümün önünde bir el gördüm. Kafamı kaldırdığımda hiç tanımadığım kumral bir çocuk olduğunu gördüm.
Elini tutmakla tutmamak arasında kalsam da kötü bir niyeti olduğunu düşünmediğim için elini tuttum.
Kibarca beni kaldırdığında yüzüne bakıp gülümseyerek, "Eyvallah." dedim. Çocukta çarpıkça gülümsedi.
Hala elini tuttuğumu fark ettiğimde hızla elimi çektim. Yere düşen sandalyeyi de kaldırıp yerine koyduktan sonra kantinden çıktım.
Koşarak spor salonuna indim ve oturdum. Burayı çok seviyordum. Moralim bozuk olsa da olmasa da buraya gelip otururdum. Maç yapan öğrencileri izlerdim. Ama şuan bomboştu.
Cebimden kulaklığımı çıkarıp telefonuma taktım. Ve müzik dinlemeye başladım. 'Duman- Bal'
En sevdiğim şarkılardan bir tanesiydi. Gözlerimi kapatıp ayağımla ritim yapmaya başladım.