Yeni bir bölümle merhaba! "Bölüm geç geldi. Özür dilerim!" demek isterdim. Fakat okuyucumuz yok!
Ama olsun, ben inanıyorum bir gün burada 1M oluşumuzu kutluyor olacağız!
"1M olduk! Artık kocaman bir aileyiz! Hepinize çok teşekkür ederim!" diyeceğim bir gün. İnanıyorum...
Her neyse, lafı fazla uzatmadan iyi okumalar!
"Abi?" dedim alt dudağımı dişleyerek. Abim ise telaşla bana doğru koşup sıkıca sarıldı.
"Asya? İyi misin? Ne oldu sana?" diyerek alnıma baktı.
"Bir şey olmadı. Sadece... Merdivenlerden düştüm."
"Neyse zorlama kendini. Eve gidince konuşuruz. Hatta gel müdürden izin alalım. Sen eve geç." diyerek beni çekiştirmeye başladı.
"Abi dur bir ya!" diyerek birden kolumu çektiğimde abim bana döndü. "N'oldu?"
"Dersin bitmesine zaten bir ders kaldı. Boşuna izin alma. Sonra beraber gideriz." dedim.
"İyi bakalım öyle olsun. Hadi sınıfına git sen." dedi ve bir şey dememi beklemeden koşarak gitti.
Zil çaldığında sevinçle sınıfa çıktım. Çünkü okul bitmişti ve yarın haftasonuydu.
Sınıftan çantamı alıp okulun önünde abimi beklemeye başladım. Ege'nin bana doğru geldiğini görünce uzun bir 'of ' çektim.
"Asya... Ben bugün seni rahatsız ettiysem özür dilerim."
"Önemi yok. Ayrıca hatanın farkında olman güzel şey." dedim ukalaca.
O tepki vermediğinde beynimi yiyip bitiren o soruyu sordum. "Ben seni nerden tanıyorum?"
Beklemediği bir soruymuş gibi donup kaldı. Biliyordum, daha önceden tanıştığımızı biliyordum.
"Ege?" dedim cevap bekler gibi.
"Aysa..." dediği sırada abim geldi. "Asya bu kim?" dedi bana doğru gelirken.
Yanıma geldiğinde Ege'ye baktı. "Sen..." dedi Ege'ye doğru. Sanki birbirlerini tanıyor gibiydiler.
Ege, hiçbir şey demeden koşarak uzaklaştı. "Abi? Tanıyor musun onu?" dedim hala Ege'nin arkasından bakmakta olan abime.
"Asya, lütfen soru sorma. Şuan zamanı değil."
Ne?
&
Anahtarımla kapıyı açıp içeri girdim. Okuldan çıktıktan sonra abim işi olduğunu söyleyip yanımdan ayrılmıştı.
Bende gelene kadar Ege'nin kim olduğunu düşündüm. Hatta o kadar dalmışım ki yanlış durakta inip eve kadar yürüdüm!
"Anne!" diye seslendiğimde ses gelmedi. Tekrar bağırdım, "Anne!" yine ses gelmediğinde cebimden telefonumu çıkarıp aradım.
"Alo?"
"Anne? Nerdesin?"
"Kızım ben işteyim. Unuttun mu?" ah aptal kafam. "Neyse ben kapatıyorum şimdi. Sonra ararım seni. Dolapta yemek var. Isıt ye." diyip kapattı.
Canım bir şey yemek istemiyordu. Odama girip üstümü değiştirdim. Abimden çaldığım turuncu sweetimi ve siyah pantolonumu giyip, saçlarımı at kuyruğu yaptım.
Yanıma biraz para alıp evden çıktım.
&
Sahile geldiğimde denizin kenarında yürümeye başladım. Soğuktu ve ben üzerime ceket almamıştım.