1. Bölüm "6 saat önce"

55 16 226
                                    

Herkese merhaba
Bu kitapta dostluğun ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz iyi okumalar❤️

"5 saat daha!"

"Yok ebenin bi tarafları. Kalk kız delirtme beni" diyen annemi takmayıp uyumaya devam ettim. Annem iyice arızaya bağlayıp altımdaki çarşafı çekti ve yere düşmemi sağladı. Kolumdaki acıyla beraber yüzümü buruşturdum ve gözlerimi araladım. Annem ellerini beline koymuş sinirli bir şekilde bana bakarken gözlerimi sıkıca yumdum ve ardından tekrar açtım. Olduğum yerden kalkmaya bile üşeniyordum ama annemin kısılmış olan gözlerine daha fazla dayanamazdım. Yavaşça ayağa kalkıp ellerimi havaya kaldırdım ve "teslim oluyorum reis" dedim. 'seni doğurduğum güne lânet olsun' bakışlarıyla bana bakan anneme gözlerimi devirdim ve telefonumu elime aldım. Saate kayan gözlerimi kapatıp tekrar açtım. Hala aynı saati görünce "hassiktir" deyip gözlerimi ovmaya başladım.

Annem ordan "küfür etme cavurun kızı" derken sinirle güldüm ve "saat daha 6 lan 6! Bu saatte uyandırmandaki sebep ne?!" diye bağırdım. Dalga geçer gibi güldü ve "ne zaman uyandırmamı bekliyordun." diye sordu. "Yani en azından tatillerde öğlene kadar uyuyayım demi hatunum" dediğimde ise "senin tatilin 6 saat önce bitti" dedi.

Benim başımdan aşağı kaynar sular dökülürken, annem zafer kazanmışcasına dans etmeye başladı. Benim kafamda Halil Sezai 'isyan' diye bağırırken, annem kafasında Thug Life çalıyormuşcasına başını sallıyordu. Bi ara kadının gözünde güneş gözlüğü, ağzında sigara, başında şapka görür gibi oldum. Sanırım deliriyorum!..

En son bende Halil Sezai'ye ayak uydurdum ve "İSYAN!" diye bağırıp hazırlanmaya gittim.

Okul formamı giydim ve annemin hazırlamadığı kahvaltıyı yemeye başladım.
Ney anasını satim, hazırlamamış karı birşey! Ama.Ben.Açım!

Dolap kapısı açık bir şekilde tıkınırken gerizekalı abim dolabın kapısını üstüme kapattı. Kellem dolabın üstünde kalırken vücudum dolaba sıkışmıştı. Yanında bomba patlatılmış ve vücudu toprağın altında kalmış asker gibi çırpınırken "GERİZEKALI!" diye bağırıyordum. Abim kahkahalarının arasından zar zor konuşurken "düzgün hahaha konuş hahaha benimle hahaha" diyordu. Annem seslerimizi duyup mutfağa geldiğinde bu görüntüye karşılık olarak bizi evden kovmuştu. Abim hızlıca mutfaktan dışarı çıktı. Annemin ters bakışları ile dolaptan aldığım keki kaptığım gibi dış kapıya koştum. Abim beni görünce kahkaha attı ve "ağaç olmaya mı özeniyorsun kızım? Şu üstündeki maydanozları temizle" dedi. Aynadaki yansımama baktığımda kendimi GDO'lu bir maydanoz demeti gibi hissettim.

Omuz silkip olduğum yerde zıpladım ve üzerimde ki maydanozlardan arındım. Tabi bunu yaparken annemden biraz terlik biraz da dayak yemiş olabilirim, çaktırmayın!

Annemden kaçarken ayağıma geçirdiğim ayakkabılarımı dışarıda giydikten sonra otobüs durağına doğru ilerlemeye başladım. Tabi bende ki şans Mahmut Tuncer'in rap söylemesi gibi bir şey olduğu için otobüsü kaçırdım. Otobüsün arka koltuğunda oturan Rüzgar bana dönüp el hareketi çekti. Tabi bende buna hiç sinirlenmeyip "inşallah üstüne ufo düşer de parçalanırsın daş çocuk" diye bağırdım. Dediğimi duymuş gibi güldü ve bu sefer de el sallayıp yerine oturdu. Bende banka oturup otobüsü beklemeye başladım. Zaman geçmek bilmiyordu. Kulaklığımı çıkarıp en sevdiğim şarkıyı dinlemeye başladım.

Bilmem kaç şarkı dinledim ama otobüs bir türlü gelmek bilmiyordu. Küfür mü etsem yoksa şarkıya mı odaklansam bilemedim. En son kendimi son ses müziğe kaptırıp bende bağıra çağıra şarkıya eşlik etmeye başladım. Yolun üzerinde bulunan tüm kuşlar uçarken gözüme siyah renkli kuş çarpmıştı. Bi dakika, bi dakika o karga mı?

GEÇMİŞ GELECEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin