merhabalar, son kez geldim.
medya: winter bear by v (sözleri jimin'den yoongi'ye bence :')
ikincisi: hometown smile by bahjat (anlamına bakarak dinlemenizi tavsiye ederim, eminim neden seçtiğimi anlayacaksınızdır.)bu bölümün sonunda normal hikayenin bazı kısımlarını düzyazıya çevirdim, jimin'in birkaç sahnesi daha yani. ayrıca bölüm sonunda jimin'in arkadaş listesi var ve ben yorumlarınızı gerçekten merak ediyorum. özellikle arkadaşları hakkında neler düşündüğünüzü... sizi seviyorum, son kez iyi okumalar.
not: telefondan yazdığım için yazım yanlışlarını hoş görmenizi dilerim, çok üzgünüm 😭
ikinci not: bu final ihtimali bile olmayan bir finaldi, 17. bölümden sonrasını tamamen yok sayıyorum demektir bu. bunu bir nevi paralel evren gibi düşünebilirsiniz. çok içime de sinmedi ama umarım beğenirsiniz. gerçekten mutlu sona inanamıyorum bu ficte :(
-
Üç sene sonra...
Jimin görevlinin elinden mavi bavulunu alırken kalbinin inanılmaz bir hızla attığını fark etti. Ayaklarının bastığı yer Seoul'du öyle mi? En son seneler önce geldiği yere şimdi kendi başına, özgürce mi gelmişti?
Cebinden telefonunu çıkarıp kardeşi Jungkook'u aradıktan sonra "Vardım," demekle yetindi. Kardeşi "Pekala hyung," dedikten sonra "Ben de sınavlarıma çalışmaya devam edeyim," diye devam etmişti. Jimin kardeşini gerçekten seviyordu.
Yoongi gelen otobüsün yanındaki Jimin'in bedenini gördüğünde konuşamadı. Yanına gitmek için fazla heyecanlıydı, uzaktan onu izlemek bile yere düşüp bayılmasına neden olacaktı.
Telefonunu eline alıp malum kişiyi aradıktan sonra kulağına götürdü. Jimin'in telefonu açıp kulağına götürdüğünü gördüğünde "Güzelim," diye mırıldandı istemsizce. Jimin'in uzaktan bile belli olan gülümsemesi ile daha da mutlu oldu. "Yoon, ben geldim. Sen... Beni almaya geldin mi yoksa meşgu-" Yoongi hızlı adımlarla diğerinin arkasına geldiğinde "Arkana bak," demişti ve Jimin şaşkınlıkla ona dönerken nefesini tuttu.
Karşısındaydı. Tüm gençlik yılları, en güzel aşkı, ailesi, dostu... Bunca yıldır beklediği anın içinde kayboluyordu şimdi ikisi de. Gözlerinden birer damla sıcak bir yol açarak boynuna indiğinde Yoongi şaşırmış ve neredeyse telaşlı biçimde diğerine atılarak kollarını sarmıştı. Jimin de bavulu bir kenara bırakıp kollarını ona sararken başını boynuna gömüp doyasıya anın tadını çıkarmaya çalıştı.
"Rüya gibi," diye mırıldandı hala boynundayken. Yoongi gülümsedi ve diğerinin başına bir öpücük kondururken "Gerçeğim," diye karşılık verdi. Ardından kaldıkları birkaç dakika sonunda Yoongi bir adım geri çekilerek diğerine baktı. "Belki yeri değil ama..." Çevresinde neredeyse insan yoktu. İnsanlar otogarın içindeydi daha çok ya da bekleme köşelerinde.
"Bunu yapmama izin ver." Diğerine yaklaşıp yüzünü ellerinin arasına alıp dudaklarına kısa ama etkili bir öpücük verdikten sonra Jimin'in şaşkın bakışlarına odaklandı. Hayır, pişman değildi. Bunu istemişti, bunu yıllardır beklemişti.
"Seni seviyorum," diye fısıldadı diğeriyle bir elini kenetleyip diğer elini beline sararak. Burunları birbirine sürtüyordu, Yoongi gözlerini hafifçe kapamıştı. "Seni çok seviyorum." Dudakları yine diğerinin dudaklarına küçücük bir öpücük bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
close as strangers
Fanfictionyoonmin yoongi, jimin'in kalp sızılarını öpermiş, kalp sızısı olmadan önce...