𝑒

2.8K 298 140
                                    

Jimin'e Kore'ye indiğimi ve beni havaalanından almasına dair bir mesaj attım ve beklemeye başladım. Uçaktan inene kadar full Taehyung'un iyi olması için dua etmiştim, beynimin yüzde seksen dokuzunu işgal etmişti.

Onu unuttuğumu sanıyordum, onu bir daha görmeyeceğimi, onsuz yeni bir hayata başlayacağımı sanıyordum. Sadece sanıyor ve kendimi kandırıyormuşum meğerse. Buna inanamıyorum!

Kendine söz veren ve bunu tutamayan aptal bir aşıktan başka hiçbir şey değildim.

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Birkaç dakika sonrasında Jimin gelmişti ve direkt hastaneye doğru yol almıştık.

Yol boyunca Taehyung'un ağzından kan gelmeye başladığını, birkaç kez üst üste bayıldığını ve renginin çok solup zayıfladığını söylemişti. En sonki olaylardsn dolayı bana söyleyip söylememek arasında kaldığını ama en sonunda dayanamadığını söylemiş, benden de bir güzel azar işitmişti.

En sonunda kendimi Taehyung'un odasında bulmuştum. Jimin bizi yalnız bırakmıştı.

"iyi olacaksın, Taehyung... Hem kızına hem de eşine eskisi gibi kavuşacaksın.." Gözlerim dolmaya başlamıştı.

Kapı kilitleme sesi duyduğumda arkama döndüm. O sırada Taehyung ayağa kalkmış bana sapasağlam bir şekilde bakıyordu.

"manolya bunun için özür dilerim.. Bol şanslar dostum!" dedikten sonra Taehyung da "teşekkür ederiim dostum!" diye karşılık vermişti.

"sen.." dedim "hasta değil miydin?"

"hayır." dedi.

Tek kaşımı kaldırdım.

"utanmıyor musun, koskoca adam olmuşsun, evlisin ve üstelik küçük kızın var sağlığın hakkında yalan söylemeye?" dediğimde göz devirdi.

"seni özledim, Manolya. Seni çok özledim." deyip sarılmak için yaklaştığında geri çekildim.

"ben seni hiç özlemedim, sevmediğim birini niye özleyeyim ki?"

Kaşlarını çattı. "beni seviyorsun Manolya."

"nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Sevmiyorum. Hem benim sevdiğim başka biri var ve ciddi düşünüyoruz."

Ellerini yanaklarımın üstüne koydu. "yalan söylüyorsun, gözlerinden anlayabiliyorum. Unuttun mu, seni en iyi ben tanırım." dediğinde gözlerim dolmaya başlamıştı. Gözlerimi kaçırdım.

"sevmiyorum diyorsam sevmiyorum! Uzak dur benden!" deyip geri çekildim.

Oysa ne çok özlemiştim seni, kokunu, bana dokunuşunu, tenini..

"evlisin ve çocuğun var, Taehyung.. Bu yaptığın büyük günah."

Kaşlarını çattı ve masanın üstündeki saksıyı devirdi.

"tek sorun evli ve çocuğumun olması mı yani?" dediğinde hiçbir şey diyemedim.

"iyi, al öyleyse. Bunu oku." deyip bana uzattığı beyaz kağıdı aldım.

"Manolya'ya,

ben özür dilerim, manolya. seni bıraktığım, haber vermediğim ve yıllardır gitmemle beraberinde getirdiğim hüzün için özür dilerim.
az sonra söyleyeceklerimi aslında hiç söylememeyi yeğlerdim, ama asla rahatlamayacak olan vicdanımı bir nebze olsun rahatlatmak istedim.
yirmi dokuz aralık'ta babamdan bir telefon aldım, gece, sen uyurken. bana benim seninle mutlu olamayacağımı, kore'yi bırakıp yurtdışına çıkıp başka bir hayat kurmamı, aksi halde sana zarar verebileceğini söyleyerek tehdit etti. ilk önce buna karşı çıktım ama asla beni dinlemedi ve tehditinde ısrarcı davrandı. asla sana zarar gelsin istemedim, en azından gittiğimdeki yaşayacağın üzüntü babamın sana yapacaklarından daha dayanılabilir geldi aklıma ve bırakmak zorunda kaldım seni. yurtdışına çıktığımdaysa, hayatıma karışmaya devam etti ve rose ile evlenmemi istedi. hala tehditinde ısrarcıydı, saçının bir teline zarar gelmesi düşüncesi ölmeme yeterdi, yapabilecek hiçbir şeyim yoktu ben de baş eğerek bunu kabul etmek zorunda kaldım.
bunlar için çok üzgünüm, manolya. artık özrümün ya da üzgün olmamın bir önemi olmasa da üzgünüm işte. asla bunlar başımıza gelsin istemezdim, asla seni bırakmak istemezdim. oradaki iki yılım inan, sensiz bir zehir gibi geçti. beni beklemek yerine evlenmeni isterdim. eğer babam sana ulaşabilmeme izin verseydi, bunu sana söylerdim. seni sevmeyi hiçbir zaman bırakmadım, manolya, sana yemin ederim bırakmadım. artık her şey için çok geç, biliyorum, seni çok seviyorum, sevgilim.
her şeyden çok seviyorum.

seni çok seven taehyung."

gözlerimden akanlar kapıda düştüğünde bunu hiç umursamamıştım.

ben sana kızgın değilim ki taehyung..

"bunu sen Kore'yi terk etmeden önce posta kutuna koyduğumu sanıyordum ama sen çoktan gitmiştin. Bu," dedi ve elimdeki kağıdı gösterdi. "bir şeyi değiştirmedi mi?"
başımı olumsuz anlamda salladım.

"hayır.."

Oysa Taehyung, ben seni bu halinle bile hala deliler gibi seviyorum..

manolya² ⚘ kim taehyung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin