(Fotoğraf medyada çünkü burada gözükmedi.)
Melisa Gözünden
Artemis dehşete düşmüşçesine bana bakıyordu. Şaşırmıştı tabii. Diğerleri Potter ve Malfoy'un icabına bakarken Artemis'e bir bayıltma büyüsü gönderdim. Geri savruşturdu. "Melisa! S-SEN CİDDİ MİSİN?". Güldüm ve ona büyü göndermeye devam ettim. Bana hakaretler yağdırıp bütün büyüleri savruşturuyordu. O sırada ayağı yerde bulunan bir şeye takıldı ve sırt üstü yere düştü. O sırada asası da fırlamıştı. Hemen asasını aldım ve kendi asamı boğazına yasladım. "Artemis, özür dilerim." dedim neredeyse duyulamayacak kadar kısık bir sesle ve onu bayılttım.James Gözünden
Delphi'nin yandaşları hepimizi bir zindana tıkmışlardı. Eh, A planı da B planı da yolunda gitmemişti ve kaçırmaya çalıştığımız o küçük defteri elimizden almışlardı. Fakat bir Potter pes eder miydi? Asla. Kafamda türlü türlü kaçış planları kurmaya başladım. Belli ki Isla da bu planları kuruyordu. Artemis hâla baygındı. Lyna da bir köşede boş gözlerle oturuyordu. Herkesin suratı asıktı. Onları biraz neşelendirmek için el çırptım. "Hadi ama çocuklar! Buradan kurtulmanın bir yolunu bulabiliriz! En azından şansımızı denedik!". Isla iç çekti. "Ama nasıl? Yarım saattir teoriler üretiyorum fakat bu yer büyüden ve cisimlenmeden korunuyor.". Kafa salladım. Hâla biraz rahatlasınlar diye gülümsüyordum. "Olsun Çirkinella'm. Bir yolunu bulabileceğimize adım kadar eminim!". O sırada Artemis hafifçe doğruldu. Nihayet ayılmıştı. Ayılır ayılmaz parmaklıklara koştu ve onlara vurarak bağırmaya başladı. "MERLİN! ÇIKARIN BİZİ BURADAN YOKSA HEPİNİZİN BEYNİNİ UÇURURUM! BENİ ANLADINIZ MI?!". Lyna arkasından geldi ve onu sakinleştirdi. Fakat kendisi de besbelli kızmıştı. O sırada ayak sesleri duymaya başladık. Karanlıkta bir kızın gölgesi belirdi...Imelda Gözünden
Evet, bir Malfoy'um. Bu soy isim ne kadar asil olsa da bana ölen ailemi hatırlatıyor hep. Her şeyin gayet güzel olduğu zamanlar vardı. O zamanlardan birinde Quiddich oynarken yanlışlıkla düşmüş ve yaralanmıştım. Bayan Pomfrey ailemi çağırmıştı ve biricik kızlarını görmeye gelmişlerdi. Onlara nasıl sarıldığımı hatırlıyorum da, şu an o sarılma için her şeyimi verirdim. Beni ziyaret ederlerken seherbazlar gelmiş ve onları götürmüşlerdi. İnatla onları takip etmek istedim fakat sakatlanan ayağım buna izin vermemişti. Sulu gözlerle arkalarından bakakalmıştım. Sonra da tabii ölüm haberlerini aldım. Sadece Azkaban'a gideceklerdi fakat kurtulmaya çalışırken öldürülmüşlerdi. Dürüst olmak gerekirse o seherbazlara kızmıyorum. Görevlerini yapıyorlardı çünkü ailem ölüm yiyendi. Yine de üzülüyorum işte... Artık Quiddich oynamıyorum ve her Hogwarts'a gidişimde aklıma onlar geliyor. Ben de zaten bu yüzden Alate'e başvurdum ve kabul edildim. Benim için yeni bir hayatın başlayacağını hissedebiliyorum. Belki de her şey düzelir, büyük ihtimalle olmaz ama içimde ufak bir umut kırıntısı var. Alate mektubuma hayaller kurarak bakarken bir anda kapım çaldı. Meraklıca o tarafa yöneldim. Bu saatte kim benimle konuşmak isterdi ki? Asamı sıkıca kavrayıp kapıyı açtım. Karşımda sarışın, siyah bir kapüşonlu giymiş uzun boylu ve oldukça gizemli bir kız buldum. Kız gülümsedi ve içeriye giriverdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alate Cadılık ve Büyücülük Okulu (Katılımlı)
Fantasía♡ Hogwarts'dan tutun Ilvermony'e kadar dünyada birçok büyü okulu olduğunu biliyoruz. Alate de bunlardan biri. Katılmaya ne dersin? . Ara Verilmiştir 🌟İlk Katılımlı Büyücülük Okulu🌟 Bütün hakları Alate'nin gizli odalarından birinde saklıdır.