eighteen, "happy birthday, jungkook"

5K 440 152
                                    

SELAMLAR OLSUN
GELDIM SONUNDA
lütfen oy yapmayı ve yorum bırakmayı unutmayınnnn lütfen sayılarda düşüş olmasın😭
İyi okumalar, love uu❤️

...

" Böyle stresli anlarda daima tuvaletim geliyor." Lalisa elinin tersiyle Taehyung'un karnına vurduğunda Roseanne pastayı tutmaktan ağrıyan koluna, diğer eliyle alttan destek verdi.

" Ya ne vuruyorsun kızım?" İkisinin fısıldaşması karanlık ve sessiz evde yankılanıyordu.

" Taehyung sus yemin ediyorum çakıcam ağzına bir tane şimdi. Gelir birazdan." Taehyung kimsenin görmeyeceğini bile bile gözlerini devirirken evin içinde anahtar sesi yankılandı. Hepsi çenesini kapayıp Jungkook'un içeri girmesini beklediler.

Jungkook anahtarı ayakkabılığın üzerine bırakıp kapıyı ayağıyla kapattığında esnedi. Bugün çok sıkı çalışmıştı o yüzden kafası patlamak üzereydi sanki. Kravatını çıkarıp rastgele bir yere fırlattı. Işığı açma gereksinimi bile duymuyordu.

Yoongi yüzüne çarpan kravat ile sessiz bir küfür ederken Jungkook o sırada adımlamayı bırakmıştı. Bir ses duyduğuna yemin edebilirdi.
Gömleğinin düğmelerini açmakta olan parmaklarını aşağıya indirdi ve lambaya doğru ilerledi. Tam o sırada aydınlanan salona patlayan konfeti ve 'iyi ki doğdun Jungkook' sesi yayıldı.

Jungkook şaşkınca kalabalığa bakarken yutkundu. Gerçekten şaşırmıştı. Bakışlarını etrafta gezdirdiği vakit, elindeki pastayla gülümseyerek ona bakan Rosaenne ile göz göze geldi. Şaşkınlıkla gülmeye başladığında Lalisa elindeki çakmakla pastanın üzerindeki mumları yaktı. Jungkook yavaş adımlarla pastaya yaklaşırken gülümsüyordu.

" Valla Jungkook kaç yaşında oldun artık yaşın kadar mum pastaya sığmadı be kardeşim." Jungkook tek eliyle Roseanne'nin yanında duran Taehyung'un kafasına şaplak attığında evin içinde gülme sesleri yankılandı.

Roseanne elindeki pastayı Jungkook'a uzattı.

" Dilek dile." Jungkook başıyla onayladı. Ellerini dizlerine yerleştirip eğildi. Dileğini dilerken sadece Roseanne'nin gözlerine baktı.

" Dileğimi diledim." Roseanne utançla gülümsedi. Jungkook gözlerini Roseanne'nin gözlerinden çekmeden mumları üflediğinde herkes alkışlamaya başlamıştı.

Jungkook herkesle teker teker sarılıp geldikleri için teşekkür ederken, Roseanne de o sırada pastayı dilimliyordu. Duyduğu adım sesleriyle arkasına döndü.

" Bugün işte olacağını sanıyordum." Jungkook kalçasını mutfak mermerine yasladı.

" Yalan söyledim." Roseanne gülümseyerek bıçağı mermere bıraktı ve spatula yardımıyla kestiği dilimleri tabaklara yerleştirdi. Çekmeceden çatal alıp tabağı da eline aldığında yüzünü Jungkook'a döndü.

" Pastadan ilk doğum günü çocuğu yesin öyleyse." Jungkook'a uzattı.

Jungkook parmaklarını ovaladı.

" Ya biliyor musun bugün o kadar imza attım ki parmaklarımı hareket ettirecek enerjim yok." Roseanne gülerek çatalı pastaya daldırdı ve küçük bir dilimi Jungkook'un ağzına uzattı.

Jungkook memnuniyetle pastayı çiğnerken yüzünde hoş bir gülümseme belirmişti.

" Hadi sen içeri git, eminim ki herkesin gözleri seni arıyordur." Jungkook mutfağa kadar gelen müzik sesine yüzünü buruşturarak tepki verdi.

" Artık böyle şeyler için çok yaşlıyım." Roseanne Jungkook'un omuzlarından tutup arkasını döndürdüğünde hafifçe ittirdi.

" Naş naş." Jungkook gülerek mutfaktan çıktı.

moral of the story | rosékook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin