12. Bölüm

17.3K 162 16
                                    




Kendimi uykuya konsantre edecekken telefonumun titremeye başlamasıyla yatakta zıpladım. Bugün bana uyku yoktu. Telefonu kulağıma götürdükten sonra, "Evet..."diye söylendim.

Kıymet korkunç bir sesle, "Lütfen bana hala yatağımda uyuyorum, daha elimi yüzümü yıkamadım ve patenlerimi giymedim, deme!" dedi.

Gözlerimi kapatıp, homurdandıktan sonra hemen ayağa kalkıp banyoya koştum. "On beş dakika sonra bizim kapıda buluşuyoruz." diyerek telefonu kapattım.

Hızlıca elimi yüzümü yıkayıp dolabıma doğru koştum. Dolaptan lacivert, üzerinde beyaz ve büyük ve sayı şekilinde yirmi yedi yazılmış bir tişört çıkarıp üstüme geçirdikten sonra kot ve dizleri yırtık pantolonumu giydim. Son olarak beyaz bir ayakkabı giyip, Siyah'ın yanına gittim.

"Bugün seni ekeceğim dostum." dedim. Siyah beni anlıyormuş gibi sert sert bakmakla yetinmişti.

İçinde patenin bulunduğu sırt çantamı sırtıma astıktan sonra koşarak aşağı indim.

Kapıyı açtığımda tahmin ettiğim gibi karşımda Kıymet'i gördüm. Telefonumu elime alıp, "Neden öyle bakıyorsun? On beş dakika olmasına daha tamı tamına bir saniye, kırk iki salise var." diye söylendim.

Kıymet'in yüzünü şaşkınlığın esir aldığı sırada Kıymet'in yanına ilerledim ve yürümeye başladık.

Aramızdaki sessizliği bozan kişi sizin de tahmin edebileceğiniz gibi Kıymet olmuştu. "Gerçekten bunu saydığına inanamıyorum," diyen Kıymet'e gülünç bir şekilde baktım. "Hayır anlamadığım şey; hiç üşenmedin mi?" diye devam etmiş ve elleriyle kendine onay vermişti.

"Araba şu tarafta," Parmağımı arabaya doğru uzatıp o tarafa yürümeye başladım. Arabanın yanına vardığımızda Kıymet'in kapısını açıp onun binişini izledikten sonra umursamaz bir şekilde kendi koltuğuma geçtim. Elimdeki çantayı arka koltuğa bıraktıktan sonra arabayı çalıştırıp gaza yüklendim.

"Paten sürmeyi biliyor musun?" dediğinde dikiz aynasından ona bakıp sonra yola doğru çevirdim gözlerimi.

Bana klavye başında rondom atan, hayatı facebook ve instagramdaki yüzünün yarım olduğu profil resmi kadar anlamsız bakmıştı.

"Evet." diye tek sözcükle anlatmıştım paten sürmeyi bildiğimi. Onun surat ifadesi hala aynıydı. Kaşları hafifçe bükülmüş ve gözleri kısıktı.

Yol boyunca hiç konuşmadık. Ta ki arabadan inene kadar. "Bizimkiler şurada!" deyip beni de o tarafa doğru yönlendirdi, Kıymet. Onun peşinden yürümüş ve onun 'bizimkiler' diye adlandırdığı nerdeyse hepsiyle kavgalı olduğum grubun yanına gelmiştim. Aslında aralarında tanımadıklarımda vardı.

Kıymet onlara selam verdikten sonra boş bulduğumuz bir banka oturup patenleri giymeye başladık. Patenim siyahtı. Tekerlekleri ise beyazdı. Patenimin ayağımda sabit durması için son hamlesini yapıp ayağa kalktığımda cırtlak bir ses kulağımı doldurdu. Bu tabii ki de Kıymet'ti.

"Bana yardım etmeyi düşünüyor musun, Kuzey? "

Arkamı döndüğümde bir türlü ayağa kalkamayan Kıymet'i gördüm. Elimi ona uzatıp bana tutunmasını bekledim. Koluma tutunup ayağa kalktıktan sonra dengesini kurabilmesini pek bir zaman almamıştı.

Patenimi birkaç kez yere sürtüp, patenin düz zeminde ilerlemesini sağlamıştım. Hızın bana verdiği korku ise anlatılamazdı. Biraz patenle oyalanıp Kıymet'in yanına dönmüştüm. Yanında ise tanımadığım iki kız vardı.

Aslında Kıymet'in yanına dönmüş olmamın sebebi sıkılmış olmamdı. Paten sürmeyi biliyor ve seviyordum. Fakat bugün işler beklediğim gibi gitmiyordu. Belki de uykulu olduğumdandır.

"Ben gideceğim." diye söyledikten sonra az önce Kıymet'le birlikte patenleri giydiğimiz banka ilerledim.

Kıymet arkamdan, "Ya, daha yeni geldik Kuzey!" diye bağırmış ve cevap alamayınca benim yanıma gelmişti.

Bende o sırada banka oturmuş ve patenlerimi çıkarıyordum. Kıymet yanıma oturduğunda göz ucuyla ona baktım.

"Ne oldu? Emreler bir şey mi dedi?" dediğinde az önce ona göz ucuyla bakıyor olan gözlerim artık tamamiyle onu izliyordu.

"Güldürme beni."

"Ya, ne oldu o zaman?" diye bağırdığında ona cevap vermek istemediğimden dolayı tekrar önüme dönmüş ve yarım kalmış işimi halletmek için uğraşmaya başlamıştım. Ayakkabılarımı giymekten bahsediyorum. Ayakkabımın bağcığını son kez düğümledikten sonra ayağa kalkmıştım. Kıymet'te neden gitmek istediğimi öğrenmekte ısrarcı gibiydi.

Fakat bunu ona söylemeyeceğimi de biliyordu.

"Sıkıldım Kıymet. Sadece sıkıldım." deyip pateni çantaya yerleştirdim. Bana karşı olan bakışları fazla şüpheliydi. Ona doğruyu söylememe rağmen onu hala inandıramamıştım. Bunu pek umursamamaya çalışıp banktan kalktım. Gözümü Elçin ve Birkan'ın olduğu tarafa kaydırdığımda istemsizce onları birkaç dakika izlemiştim.

+18 KOLEJDEKİ YENİ ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin