session 13

641 85 19
                                    

Yoongi doğrudan gözlerime bakıyordu. Elleri ise önden kelepçeliydi.

Odama hakim olan derin sessizlik aramızı daha da gererken, boğazımı temizledim. Yoongi yerinde kıpırdandı ve birbirine bağlı olan bileklerini kaldırıp, parmağıyla çenesini kaşıdı.

"Sarhoştum."

"Sarhoştun."

Aynı anda söylediğimiz kelimeler bana derin bir nefes aldırırken elime ne zaman aldığımı bilmediğim kalemi masaya bıraktım. Tekerlekli sandalyemi biraz geri aldım ve kollarımı başımın arkasında birleştirip rahat bir pozisyona geldim.

Çoğu zaman beden dili insanlara daha çok şey anlatırdı. Ve ben Yoongi'nin, ondan korkmadığımı görmesini istiyordum. Ona olan zaafımı bulmuş olması kötü bir durumdu ancak asla bunu bana karşı kullanmasına izin vermeyecektim.

"Ben senin psikiyatristinim." dedim kelimlerin ağzımdan tane tane çıkmasını sağlarken. Daha çok bunu kafasına soksun istiyordum. "Senden etkilenmiş olabilirim, ama tüm bunlar benim içimde olan duygular ve ben.. bunu sana söylemediğim sürece, seni ilgilendirmeyecek bir konu. Öncelikle bunu anlamanı istiyorum. İkinci olarak, özel hayatlarımızın gizliliği; sarhoş ya da değildin, bir şekilde yaptıkların gizli kalmalıydı." dedim son söylediğimde Jimin ile olan mevzuya gönderme yaparak.

Jimin gözetim altındaydı. Kayıtı polislerin dinlediğini bilmek utanç vericiydi ancak, işin ciddiyetini kavrayıp Jimin'i korumaları güzeldi.
"Eğer anladıysan tedavimize kaldığımız yerden devam edeceğiz Yoongi." Biraz daha dikleştim.

"Ben de.. ben de öyle düşünüyordum, Bay Kim." Nefesini odama salıp göz temasımızı kesti. Ardından alt dudağını sertçe ısırdı ve bana tekrar döndü. "Eğer bir cerrahla görüşürsem-"

Yoongi bana karşı atağa geçmişti. Bunu bedenindeki gerginlikten bile anlayabilirdiniz. Hareketleri aramıza koyduğu cepheyi ortaya döküyordu.

Gözlerim sıkı bacaklarından, ısırdığı dudaklara doğru çıktığında ben de duruşumu bozdum ve kafamın arkasındaki kollarımı masaya indirdim. Dağınık görüntüsünün ardında bana saldırmak isteyen bir yanı var gibiydi.

"Cerrah sayesinde tedavimi tamamlayabilirim."

Kaşlarım havalandı.

Yoongi, dudaklarından kurtulmak istiyordu. Ve bu son derece benimle ilgiliydi.

"Ama cerrahın yanında değilsin Min Yoongi. Benim yanımdasın ve benim görevim cerrahi işleme gerek duymadan senin isteklerini yerine getirmek." dedim bir nefesi bırakıp ciğerlerime yenisini gönderirken. "Bana anlat. Bu isteğin ne zaman başladığını, ne ile başladığını.."

Yoongi ayaklandı.

Zaten gidemezdi, kapıda onu bekleyen polisler vardı.

Ama kapıya doğru ilerlerken durdu ve arkası dönük şekilde konuştu. Kısık sesini zar zor alıyordum.

"Jimin'den öğrenmedin mi?"

"Hayır." dedim tereddütsüz. "Ayrıca kimse.. senin hissettiğin gibi hissedemez."

Yoongi kapıyı açtı. Polisleri görmüş olmalı ki bu sefer kapatıp bana döndü. Sinirden kasılmış çenesini açıkça görüyordum.

"Gerçekten.. Beni öylece hapse mi attıracaksın?"

Tekrar, "hayır." dedim. "Kimse.. sana.. benim bakacağım kadar iyi bakamaz."

Yoongi alayla gülümsedi ama ben ciddi idim.

"Hastanede özel bir bakım odasında kalacaksın. İlaçlı ve ciddi anlamda somut bir tedaviye başlayacağız."

×+×

12 vote for new part

BIID | taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin