Hep ben hep ben !

12 2 0
                                    

Quincy okulun koridorlarında yürürken önünden geçen birkaç son sınıf öğrencisine çaktırmadan baktı. Oyundan mı bahsediyorlardı yoksa ona mı öyle gelmişti ? Oyunun ne zaman başlayacağına bakmak için resmi sayfaya girdi. Bu cuma gösteriyordu. Oyuna deli oluyordu ve her sene oynuyordu ama maalesef şu zamana kadar elenmek dışında pek birşey olmamıştı. Oyunun sevenleri olduğu kadar nefret edenlerinin bile onun hakkında konuştuğunu biliyordu. Örneğin geçen gün kafede bu saçmalıklardan bahseden bir grup anti Forfeit'çı vardı ve durmadan oyunun saçmalıklarından ve insanları kötülüğe ittiği gibi saçmalıklardan bahsediyorlardı. Onların abarttığını düşünmeden edemedi ve o sırada yanından geçen bir çocuğun önünde durmasıyla bir anda kafasını kaldırıp doğrudan çocuğun yüzüne bakana kadar baya uzun bir süre geçmişti. Bu yine mi oydu ?

'' Yine mi sen ? ''

'' Bak aslında... '' Çocuğun uzun boyu yüzünden yanında kendisini cüce gibi hissediyordu. Kumral uzun boylu çocuk aylardır onun peşinde dolaşan şu okulun Futbol takımında oynayan Sterling Felton'dan başkası değildi. Quincy'e bakarken gözlerini kaçırmadan duramıyordu. Uzun zamandır ondan hoşlanıyordu ve kız ona yüz vermiyordu ve verecek gibi de durmuyordu ama Sterling kızın bu tavırlarına tav oluyordu. O sarı saçlarına güzelim dudaklarına...

'' Hayır asıl sen bak ! '' Uzun sarı dalgalı saçlarını savurarak mavi gözlerini çocuğa dikti. Aslında bütün kızların bu çocuğa aşık olduklarını bilse de bu çocuğa gıcık oluyordu. Nedenini bilemediği bir şekilde sevmiyordu ve sinirlerini kaldırıyordu. Belkide çocuğa aşık bir sürü kız olmasından kaynaklı olabileceğini düşündü bir an. '' Senden hoşlanmıyorum ve teklifinide asla kabul etmeyeceğim ! Kaba olmak istemiyorum ama kaybol ! ''

 '' Senden hoşlanmıyorum ve teklifinide asla kabul etmeyeceğim ! Kaba olmak istemiyorum ama kaybol ! ''

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'' Pardon ama senden hoşlandığımı ve sana teklif falan edeceğimi de nerden çıkarttın bilmiyorum ama...'' Şaşkın ve kendini beğenmiş bakışlarla Quincy'e bakarken elindekini uzattı. '' Bunu düşürdün. Al ! ''



Quincy çocuğun uzattığı tokasını alırken şaşkınlıkla çocuğa bakakaldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Quincy çocuğun uzattığı tokasını alırken şaşkınlıkla çocuğa bakakaldı. Üstündeki amigo kız formasının eteğini düzeltirken bir an hayal kırıklığına uğradıysada hemen kendisini toparlayarak çocuğa ukala bakışlarla bakarak teşekkür bile etmeden uzaklaştı. Arkasında bıraktığı çocuğa sinir oluyordu. Gerçekten neden bilmesede bu çocuğa sinir oluyordu.

Uzaktan ona doğru koşan aynı takımdan kız arkadaşı gelirken anlamsızca kızın uzun dalgalı kumral saçlarına takıldı. Bu kızı hiç mi hiç sevmiyordu. " Hey Quin ! " ona herkes Quin derdi. " Yeni bir ipucu var ! "

Quincy şaşkınlıkla kıza baktı. Belki bu sene o kazanır ve şu şanslı zenginlerden olurdu. " Ne ! İpucu ne peki ? Resmî açıklama var mı ? "
Kız kumral saçlarında elini gezdirirken Quincy kızın saçını tekrar yolmak istedi. Tamam bunun geçen sene hoşlandığı son sınıflardaki bir çocukla bu kızın yatmasından kaynaklı olabilirdi. 

'' Kaltak ! ''

'' Ne dedin ? ''

'' Ah başka birşey düşünüyordum da... Sen ipucu ne demiştin ? ''

'' Sıkı dur ! '' Quincy heyecanla kıza bakarken kız bombayı patlattı. '' İlk ipucu... Bizim okulda bir yerlerdeymiş ! ''

'' Nerde nerde ? ''

'' Bizim okulda Quin ! ''

Not : Öncellikle kısa kısa kişileri tanıtıp giriş yapıyorum kitaba arkadaşlar. :)


Forfeit ( Kayıp )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin