"Bir yolcunun yolda yolda yürüyebilmesi için ufku görmesi yeterli değildir... Ufkun ötesini'de görmesi gerekir..."
-Mustafa Kemal Atatürk
*
Ufkun sınırları çerçevesinde değil , ufkun ötesinde ve boyutlar arası...
Astral alem denilince akla aslında ilk olarak astral seyahat gelmektedir. Çünkü astral boyut diğer boyutlardan biraz daha farklı olarak insan bilincinin ve gerçekliğin fazla boyutlu bir birleşimidir. Yani gerçek olan ile bizim düşüncelerimizin birleştiği farklı bir alem. Öyle ki bir kişi astral aleme ilk kez çıkıyorsa genel olarak görüceği şey korkularının eseri olan hayaletler, cinler, kesik başlar veya korkulan hayvanlar olucaktır. Tabi başka türlü şeyler de olabilir. En sık yaşanan olan bir kişinin astral boyuttan kendi bedenine bakmasıdır, ki kisi en çok ölümden korkuyorsa bu başına gelir. Astral alem için en çok ve sık sorulan sorulardan birisi de kaybolursak ne olur , ölür müyüz?...
Astral boyutta ölen kişi neredeyse yok denecek kadar azdır. Bunun sebebi gümüş kordon isimli fiziki göbek ve insan ruhu arasında bir kelepçe görevi gören ruhani maddedir. Bu madde evrenin sonuna kadar da gitse asla ama asla kopmaz. Okadar Süner ki insan isterse paralel evrene isterse düşler evrenine dahi gidebilir. Kısacası kopma ihtimali asla yoktur. Gelelim bu maddenin yapısına. "Gümüş kordon" rengi olmayan daha çok duman benzeri ancak örümcek ağına da benzeyen bir maddedir . (Kendi gözlemlerim)
Ruh ve beden bütünlüğünü sağlayan en önemli ruhani yapılardan birtanesinidir. İnsan evrenin diğer ucuna da gitse tek bir düşüncesi ile tekrar bedenine geri dönebilir ki bu geri dönmeyi sağlayan gümüş kordon'dur.
Astral alemde zihin gücü en önemli silahtır. Astral boyuta gectiginiz anda, o anda her ne düşünüyor iseniz o şey hemen karşınıza gelir. Daha önce dediğim gibi gerçeklik ve düşünceler bu dünya da birdir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ancak insan eğer istersen lucid dream de olduğu gibi bu evren'de de kendi gerçekliğini çok hızlı bir biçimde oluşturabilir. Bunun için "hayal etmesi" yeterlidir. Hayal gücünüzün sınırlarını bu evren de zorlayabilirsiniz, hatta ve hatta kendi gerçekliğinizin de dışına çıkarak , gerçek olan hakikati bulabilirsiniz....
"Bir yolcunun yolda yolda yürüyebilmesi için ufku görmesi yeterli değildir... Ufkun ötesini'de görmesi gerekir..." -Mustafa Kemal Atatürk
