Eski günleri özledim. Ve birde seni.. @taetaengh
(Bölümü V-Scenery ile okumanızı tavsiye ederim♡)
Jin elindeki telefonu cebine koyduktan sonra ıssız caddede ilerlemeye başladı. İçindeki sıkıntı nefes almasını zorlaştırıyordu. Bu yüzden sık ve derin nefes alış sesleri karanlık sokakta duyuluyordu. Adımları nereye gideceğinden emin bir şekilde ilerlerken derin bir nefes daha alıp yıldızlarla dolu gökyüzüne göz gezdirdi.
"Umarım geç kalmam." dedi gözlerinde canlanan parlak gözlü çocuk ile. Birkaç dakika sonra Seokjin'in doğum günüydü. Bu yüzden gün boyunca akşam olmasını beklemişti Seokjin. Saat gece yarısına gelmek üzereydi. Bu yüzden etrafta birkaç ışığı yanan evden başka bir şey yoktu. Jin biran için ürperse de önemsememeye çalıştı. Sırf onu görebilmek için tüm gün beklememiş miydi?
"Şimdi korkmanın sırası değil." diye dizginlemeye çalıştı hızlanan kalp atışlarını. Ama eli istemsizce kalbine gitmişti. Oradan da cebindeki telefona..23.55. Jin'in saati görmesiyle gözleri büyüdü.
"Yetişmen lazım aptal." hızlanan adımlarıyla ilerlerken tek düşündüğü yetişebilmekti. Taehyung'una yetişebilmek.
Seokjin en sonunda çocukluklarında oyun oynadıklara parka gelince durakladı ve derin bir nefes aldı. Nefesini biraz da olsa düzelttiğinde doğruldu ve parka doğru ilerledi. Bakışları parkta geziniyordu. Taehyung'u arıyordu.
Seokjin ve Taehyung için bu parkın birçok önemi vardı. Çocuklukları burada geçmişti. Burada tanışmışlardı. Birlikte büyümüşlerdi. Beraber ağlayıp beraber gülmüşlerdi. Bu park her anlarına şahit olmuştu. İlk kavgalarını burada yaşamışlardı. İlk kez burada barışmışlardı. İlk aşklarını birbirlerine burada anlatmışlardı. İlk defa birlikte içmişlerdi, birlikte sövmüşlerdi. Ve ilk defa burada kutlamışlardı birbirlerinin doğum günlerini. O zamandan beri de burada kutlarlardı. Gece tam 12'de.
Yaşadıkları anılar bir bir gözlerinin önünden geçerken gözleri doldu Seokjin'in. Kalbi sızladı. Belki de nedeni uzun süredir göremediği Taehyung'du. Daha sonra fark etti Jin. Hâlâ Taehyung'u göremiyordu. Bakışları etrafta gezindi bir süre. Ama yoktu. Hiçbir yerde yoktu. O anda fark ettikleriyle afalladı. Buraya gelirken tek düşüncesi Taehyung'u bekletmemek iken onun gelmeyeceği aklının ucundan bile geçmemişti.
"Yapmaz. Bu kadarını yapmaz bana." dedi duraklayarak. Gözlerinden akmak üzere olan yaşı durdurmaya çalışarak derin bir nefes aldı.
"Biz söz verdik birbirimize. Ne olursa olsun gelir. Beni bırakmaz." dedi gerçekleri inkar ederek. Kendi kendine konuştuğunun farkında bile değildi. Nefes alması zorlaşırken banklardan birine oturdu yavaşça.