Telefonumu kapatıp hızlı bir şekilde çantama koyduktan sonra elimdeki kitaba bakıp burun kıvırdım.
"İnsanlar bunları nasıl okuyor ya! " diye iç geçirdiğim sırada kütüphane halkından bir şşş sesi yükseldi.
Sesin geldiği yönü armaya çalıştığımda herkesi olduğu yerde buldum. Kimin o sesi çıkardığını anlayamamıştım.
İnsanlara aldırmadan sesli şekilde üfledikten sonra elimdeki kitabı rastgele bir yere bıraktım.
Şu bana yazan kendini bilmez yüzünden iyice sinirlerim bozulmuştu. Üstüne üstlük iki haftadır peşinden ayrılmadığım Egemen'i de kaybetmiştim.
Kütüphaneden çıkarken son bir kez etrafıma baktım. Herkes kafasını çevirmiş bana bakıyordu. Neden baktıklarına anlam veremesem de fazla takmadan kapıyı çekip çıktım.
Bu garip haller devam ediyordu. Ya da bana yazan kişi böyle şeyler dediği için daha çok dikkatimi çekmeye başlamıştı.
Girişte kayıt işleri ile uğraşan adam bana bakıyordu.
Bende ona.
Tam gideceğim sırada bana seslendi.
"Bakar mısınız?"
"He buyrun bakayım. " dedim sıratarak.
"İki haftaya yakındır kütüphanemize geliyorsunuz kayıt olmak ister miydiniz? "
"Hayır. "
"Franz Kafka'nın 'Dönüşüm' adlı kitabını yeni kayıtlarımıza hediye ediyoruz. "
"Ben Fransız sevmem kalsın. "
Adam sadece mahcup bir şekilde gülümsedi.
Bende kendi yoluma koyulup geç kalmadan kütüphane binasından çıktım. Gözüme ilk çarpan motoruna binen bir çocuk oldu. Kaskını takıyordu.
Bu Egemen olabilirdi.
Sonuçta o da motorla gidip geliyordu.
Bu fırsatı elimden kaçıramazdım. İki haftadır peşinden koşturuyordum ve sonunda onu yanlız yakalamıştım.
"Egemen! Dur bekle."
Motorun çalışma sesini duyunca adımlarımı daha da hızlandırıp deli gibi koşturmaya başladım.
Başıma gelen tek şey tam yetişiyim derken dizlerimin üstüne hızlı bir şekilde sürtünerek düşmem oldu.
Ve motor çalışarak yanımdan hızlı bir şekilde geçti. Motorun dumanıda yüzümü yalayıp geçmişti.
O sırada dumandan dolayı öksürmeye başlamıştım.
"Gitti ya. " dedim iç geçirerek.
Ayağa kalkacağım sırada dizlerimin acıdığını hissettim. Sanırım kanıyordu.
"Kanadı lan. " dedim. Ardından gülme krizi tuttu. " Vay be... Senin yolunda kan dökmekte varmış. Of acıdı ama ya. "
"Kültürüz. "
Kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdiğimde yanımdan geçen başka bir adamı arkadan gördüm.
Kimdi lan bu.
"Bana mı dedin! " diyerek arkasından bağırdım.
Arkasını dönüp bana bakma cürretinde bile bulunmadı gerkesiz.
"Sensiz kültürsüz! " diyerek bağırdım. Arkasını dönmeden elini havaya kaldırdı ve elini sallayarak gözden kayboldu.
Ben hala dizlerim kanlı bir şekilde yerde oturuyordum.
Kültürsüz kelimesi bir kez daha beynimde yankılandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kültürsüz | Texting
Short StoryElif: Belki kitabı tersten okuyacak kadar zekiyim. 0545#: Yok bence gerizekalısın.