Kamera da gördüğüm kişi karşısında şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Cevher amca da görebiliyordu şaşkınılığımı... Kamera da gördüğüm kişi hastane de, ben taburcu olana kadar beni yalnız bırakmayan stajyer Mira'ydı. Cevher amcaya teşekkür edip giyinip çıkmak için evime gittim. Eve girdikten sonra üzerime beyaz kot ceketimi alıp, ayakkabılarımı giyip, anahtarları aldıktan sonra çıktım evden. Hastaneye doğru yürümeye başladım o içe huzur veren yürüyüş yolundan.
"Mira, Karya mıydı?" sorusu kafamda kocaman bir soru işaretiydi ve bir an önce kurtulmak istiyordum. Hiç bir şey hatırlamıyorken, bir anonimle uğraşmam ne kadar doğru olabilirdi ki? Kendime sorduğum sorulara son vermek için hastaneye giriş yaptım. Karşımda bir masa ve masanın ön tarafında sorularıma yön vericek bir yazı... "Danışman" Derin bir nefes aldıktan sonra Danışmana doğru ilerlemeye başladım. Ayaklarım geri geri gitmeye başlıyor ve ellerimi sıkıyordum. Hastane kokusu bir asit gibi eritiyordu vücudumu sanki... Kendimi toparlayıp Danışmanın yanına gittim. "Pardon" diye başladım konuşmaya "Mira hanımla görüşecektim acaba nerde bulabilirim" dedikten sonra gözümün içine bakmaya başladı. Sorduğum soru ne kadar doğruydu veya yanlış kişiye mi sordum diye kendimi sorgularken "Siz kimsiniz" diye, soruma soruyla cevap verdi. "Sahi ben kimim?" diye düşünürken, kimliğim de yazılan ismi hatırlayıp söyledim. "Savaş...Savaş iz." adımı söyledikten sonra devam ettim. "Daha önce bu hastanedeydim. Mira hanım benimle ilgileniyordu ona bişey sormam lazım." ikna olduktan sonra Mira'nın soyadını sordu ama bilmiyordum hep Mira diyordum ona... Bilmediğimi söyleyince, bilgisayardan bakmaya başladı. Kısa bir süre sonra bana bakarak "Nöroloji bölümünde" dedi. Teşekkür edip tam ayrılacakken tekrar Danışmana dönüp Mira'nın soyadını sordum. Yüzüme bakarak "Mira Uzuner" dedi. "Uzuner" diye sayıklamaya başladım içimden... Sanki daha önce duymuştum. Kendime gelip Nöroloji bölümüne doğru ilerlerken telefonuma gelen bildirim sesiyle duraksadım. Telefonu çıkarıp kilidini açarak instagramdan gelen mesaja baktım.
Karya: Hastaneye niye gittin Siyah Prensim?
Savaş: Yanına geliyorum sen bana anlatırsın herşeyi...
Karya: Nası ya? Beni buldun mu?
Savaş: Bekle geliyorum.
Görüldü Karya
3.kat Nöroloji bölümüne çıktım. Sekreterin yanına gidip "Mira Uzuner nerde acaba" diye sordum. Sekreter gözlerimin içine bakarak "Mira yok, staj günleri Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri" dedi teşekkür edip ayrıldım ordan. Telefonu cebimden çıkararak, Karya'ya yazdım.
Savaş: Bugün günlerden ne?
Karya: Bugün Salı'da noldu? Neden sordun?
Savaş: Hiç öylesine sordum. Yarın görüşürüz artık.
Görüldü KaryaOnu bu soluksuz arayışım ona bağlandığımın bir göstergesi miydi? Onu görmeden aşık mı olmuştum? Belki de Mira olduğu için aşık oldum. Ben Mira'ya aşık oldum.
-Seni Seviyorum-
Fırtına öncesi sessizlik...
Ölüm Kokusu part 7 Yakında:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM KOKUSU
Mystery / Thriller+Çok güzel kokuyorsun. Ne kokusu bu? -Teşekkür ederim. Ölüm kokusu. "Yalvarırcasına teninde olmasını istediğin koku, en sevdiğinde olması nasıl bir duygu?" Hikayenin D.T: 10.09.2019 Hikayenin B.T: 10.09.2020