Tuğçe Uzuner:
Savaş'ın evinden çıkan yangın söndürülmüştü. Peki ya uyandığın da içinde ki yangın, o ne olacaktı? Savaş'ı eve, kendi yanıma getirmiştim. Bundan sonra ne ben nede o yalnız kalmayacaktık. Biribirimizin yaralarını sarıp, birbirimize merhem olacaktık. Savaş oda da uyuyordu. Ben de salon da oturuyordum. Yanımda Mira ve sevgilisi Aras vardı. Bu tüm yaşananlar üzerine ağlamayı bırak kafamı oynatacak halim yoktu. Ailemden sonra Savaş'ı kaybetme korkusu beni bir asit gibi eritmişti. Mezarlıktayken, Mira bana Karya diye bir kızdan bahsetti. Savaş, Mira'yı Karya sandığı için sarılmış. Mira, tanıyıp tanımadığımı sordu ama ben kızın ismini bile yeni duymuştum. Üçümüz de yorgun ve bitkin bir şekilde, salon da koltuklara yığılmıştık. Kimseden çıt çıkmıyordu. Savaş'ın telefonu masanın üzerindeydi ve bildirim sesiyle titredi telefon. Üçümüzün de gözü telefona takıldı ve doğrulandık uzandığımız koltuklardan. Gelen bildirim sesiyle Karya'yı iyice merak etmiştim. O muydu acaba düşüncesiyle, telefonu aldım masadan. Mira ve Aras'a, yaptığımı onaylayıp onaylamadıklarını merak ederek baktım. Onlar da en az benim kadar meraklıydılar. Telefonun kilidini kaldırarak gelen mesaja baktım. Mesaj Karya'dan gelmişti. Meşhur merak ettiğimiz Karya... Mira ve Aras'a bakarak "Karya mesaj atmış" diye meraklı bir şekilde kimden geldiğini onlarla paylaştım. Mira atıldı, karşım da oturduğu koktuktan "Ne diyor?" Mesaja basıp içine girdim.Savaş kişisinin engeli kaldırıldı
Karya: Savaş evinde yangın çıkmış nerdesin? Nasılsın? Lütfen cevap ver.
Görüldü
Üçümüz de mesajı bakıp bakışmaya başladık. "Mesaja görüldü attık. Cevap vermemiz lazım" Dedim. Aras, onu buraya çağırmamızı söyledi. "kötü olduğunu yanına gelmesini söyle" Belki de artık onu tanımanın, görmenin zamanı gelmişti. Savaş'ın iyi olduğunu bilirse gelmez düşüncesiyle gelmez diye düşündüm ki zaten hiç iyi değil. Telefona bakarak, attığı mesaja cevap verdim.
Savaş: Ben savaşın arkadaşıyım, Savaş iyi değil şuan bizim evde uyuyor da sen kimsin?
Karya: Ev nerde?
Savaş: Savaş'ın iki sokak aşığısında ki beyaz bina 2.kat
Karya: Tamam geliyorum.
Görüldü
Çok korktuğu çok belliydi. Merak edip önceki mesajları da okuduk ama kim olduğunu daha önce Savaş'a bile söylememiş. Savaş hatırladığına göre artık kim olduğunu da biliyordur ama Savaş'tan değil, geldiğin de kendisinden öğrenecektik kim olduğunu Siyah Prensin gizli platoniğini.
5 AY ÖNCE
Hilal Demiroğlu(Karya):
Korkunç yaz tatilim sona ermişti. Herkesten, her şeyden uzaklaşmak için İstanbula gitmeye karar verip, bilet alıp binmiştim otobüse. Bileti son anda aldığım için tek kişilik yer kalmıştı. Cam kenarı değildi ama daha fazla da beklemek istememiştim. Koltuk numaram 7'ydi. Hemen bindim otobüse... Yerime geçtiğim de yanımda oturacak olan kişi, çoktan binip uyuma pozisyonuna girmişti. Ben de geçtim oturdum yanına. Kulaklığımı çıkarıp taktıktan sonra çantamdan kitabımı da çıkarıp okumak için hazırlandım. Yanımda ki çocuk benim yaşlar da(19) uzun boylu, esmer, biriydi. Geldiğimi fark etmiş olucak ki kalkıp düzeltti kendini. Hafif başını bana doğru çevirerek "Ben uyuyucam, dışarıyı seyretmicem, isterseniz yer değiştirebiliriz. Cam kenarında kitap okumak daha keyifli." dedi. Cam kenarını sevdiğim için teklifini reddedemedim. Yer değiştirip, teşekkür ettim. Rica ederek, okuduğum kitabın adını sordu. "Ölüm Kokusu" diye cevapladım. "Lezzetli duruyor" diyip gülümseyerek... "Adın ne?" diye merakla sordum "Savaş" diye tanıttı kendini sonra da adımı sordu merakla "Hilal" dedim. Gülümseyerek "memnun oldum" deyip, başını koltuğa yasladı ve uyku moduna geçti. Bende yarıda bıraktığım kitabı okumaya devam ettim. Aradan 8 saat geçmişti. Savaş telefonunu çıkarıp saate baktı sonra da instagrama bakınırken, kullanıcı adına bakmaktan alıkoyamadım kendimi. İstanbula giriş yapmıştık ama trafikten dolayı biraz geç varmıştık.(8:30) Kitabı bitirmiştim. Arabadan inecekken tekrar Savaş'a teşekkür edip bu yaptığı centilmenlik üzerine ona okuyup bitirdiğim "Ölüm Kokusu" kitabını hediye ettim ve mutlulukla kabul edip teşekkür etti. Ayrıldık ordan. Ardından instagram hesabından nerde yaşadığını, nerde okuduğunu öğrendim sanırım Savaş'tan hoşlanmıştım.ŞİMDİ
Hilal Demiroğlu(Karya):
Bordo renk kazağımı giyip, bordo beremi taktım kısa saçlarımı düzeltmek zor olmadı. Siyah montumu da üzerime geçirip hızla çıktım evden.Bana verilen adrese doğru, aşık olduğum adama gelmiştim. Yolun karşısına geçtiğim de ev hemen karşımdaydı. Tam geçicekken yeşil ışık yandı. Işıkta beklemeye başladım. Benimle bekleyen bebek arabasıyla bir kadın ve yanında 5 yaşlarında bi çocuğu vardı. Başımı kaldırıp karşı eve baktığımda, pencereden dışarıyı izleyen Savaş'la göz göze geldik. Beni görünce hemen dönüp aceleyle aşağıya inmeye başladı. İyi görünüyordu. Savaş'ın kapı da görünmesiyle kırmızı ışık yandı. Ben bi an yerimde duraksadım. Yanım da ki kadın geçmeye başladı. Küçük çocuğu elini bırakarak erkenden yola atladı. Bizde yapardık. Küçük bir şeyde olsa yolu hemen bitirip, çocukça hem bişey başarmış duygusu hemde ben önce geçtim hevesi... Sanki freni patlamış gibi bir araba ışıkları yok sayarak hızlı bir şekilde çocuğun üzerine sürüyordu. Önce başımı kaldırıp savaş'a baktım sonra yola atladım. Yolu hemen hemen bitirmiş küçük çocuğu karşıya ittim. Savaşın kollarına düştü. Bende Savaşın hayatından düştüm. Hiç bişey hissetmiyordum. Gözümü kapatıp açtığım da masmavi göküzünü gördüm kışın ortasında. Boğazımda ılık bir kan ve o kan, sonra burnumdan süzülerek aşağıya damlamaya başladı. Başımın altında sanki yıllarca beklediğim bir kol vardı ve başımı kaldırıp dizine koydu, çığlıkla adımı söyleyerek... Ardından sevgilisi ve arkadaşlarının sesi duyuldu. Son bir hareketle ağzıma dolan kanla, Savaşın gözlerinin içine gülümseyerek bakmaya çalışıp, içimde kalan son sözü söyledim. "Ben seni çok sevdim" Bir hayata fazla gelen bir karakter, başka nasıl çıkarılabilirdi ki..?
-Ben Seni Çok Sevdim-
Take care of yourself:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM KOKUSU
Misteri / Thriller+Çok güzel kokuyorsun. Ne kokusu bu? -Teşekkür ederim. Ölüm kokusu. "Yalvarırcasına teninde olmasını istediğin koku, en sevdiğinde olması nasıl bir duygu?" Hikayenin D.T: 10.09.2019 Hikayenin B.T: 10.09.2020