Üsse doğru yola koyuldum. Yolda beni doğan aradı "neredesin" diye sordu ona üsse gittiğimi söyledim bana hayır gel beni al kutlama yapacağız dedi. Ona ne kutlaması diye sordum. Terfi aldın ya onun kutlaması dedi. Resmen terfi aldığım aklımdan çıkmıştı. Tamam dedim. Doğan'ı almaya gittim. Beni kapının önünde bekliyordu. Ona kutlamayı nerede yapacağız diye sordum. Bana gidince görürsün deyip direksiyona geçti. Yaklaşık 1 2 saat yol gittikten sonra küçük bir eve vardık. Doğana burası neresi diye sordum benden gözlerimi kapatmamı istedi.Dediğini yapıp gözlerimi kapattım. Daha fazla dayanamayıp gözlerimi açtım.Karşımda Doğukan'ı gördüm. Sapasağlamdı baya iyileşmişti. Ve arkasında ise terfi aldığım gemideki herkes vardı. Direk içeri girdim. Doğukan'la birlikte oturdum. Beni gerçekten çok özlemişti. Ben de onu çok özlemiştim. Uzun bir kutlamadan sonra herkesin gitme zamanı gelmişti herkes tek tek ayrıldı artık bizimde ayrılma zamanımız gelmişti. Doğan'a böyle güzel bir kutlamayı bana yaşattığı için teşekkür ettim. Doğanla birlikte üsse doğru yola koyulduk. Baya yorulmuştuk. Gider gitmez yattık. Gece yarısı yine sesler duymaya başladım. Kafayı takmayıp yatmaya çalıştım sesler iyice artıyordu. Uyuyamayacağımı anlayıp dışarı çıktım dışarı çıktığımda bütün evler şiddetli bir şekilde yanıyordu direk koşarak gemideki sirene uzun bir şekilde bastım bunun anlamı alarm demekti. Gemideki herkes uyanıp gemiden dışarı koştular. Bana neden sirene bastığımı sordular onlara görmüyor musunuz bütün evler ateş altında çabuk itfaiyeyi arayın dedim. Bana tuhaf bir şekilde bakıyorlardı. Doğan yanıma gelip onur hiçbir yerde yangın falan yok dedi. Amiral üzerime doğru koşarak geldi.Burada neler oluyor dedi. Doğan direk öne çıkarak arkadaş kâbus görmüş kötü bir durum yok dedi. Amiral bana böyle durumlara alışık olduğunu sanıyordum dedi. O an hiçbir şey diyemedim. Doğrudan Doğana bakıyordum. Amiral hadi herkes yataklarına önemli bir şey yok dedi. Herkes dağıldı doğan bana Onur bana söylemen gereken bir şey mi var dedi. Arkadaşımda olsa ona söyleyemezdim.Doğana "dediğin gibi kabustu geçti" dedim. Doğan tamam deyip gitti. Gece boyu seslerden yatamadım. Artık bu seslerin şiddeti kulağıma zarar vermeye başlamıştı. Kumda oturup gece boyu yıldızlara baktım. Kısa bir süre sonra Doğan yanıma geldi. Oda benim gibi sırtını toprağa verip uzandı. Bana ne hastasısın diye sordu artık tükenmiştim. Kararımı değiştirip ona anlatmam gerektiğini anladım. Her şeyi tek tek anlattım. Doğan bana yarın doktora gidelim ondan her şeyi net öğreniriz dedi. Ona tamam dedim.Ama bunun bir ilacı yoktu bir tedavisi yoktu. Artık bütün inancımı kaybettim.Sabah oldu Doğan sabahın erken saatlerinde beni doktora götürmek için geldi. Ona boşa uğraşma dedim. Bana sus ve arabaya bin dedi. Dediğini yaptım. Doktora gittik doktor üzerime birkaç test yaptı. Sıra emara girmeye geldi. Emara girmeden önce nedense beni ter basmaya başladı doktora beni çıkarmasını söyledim doktor bana rahatla önemli bir şey yok dedi. Doktor emarı başlattıktan sonra yine kulağımda çınlamalar başladı. Yavaşça şiddetini arttırdı. Kulağım inanılmaz bir biçimde ağrımaya başladı emarın ortasında acımdan şiddetli bir şekilde bağırdım. Ondan sonra ise bayılmışım. Doktor emarın bana nasıl zararlı olduğunu bulmaya çalışıyordu. Sesler in bitmesine rağmen kulağım halen ağrıyordu elimi kulağıma attım. Kulağımın içi kanıyordu. Doğana doktoru çağırmasını söyledim. Doğan koşarak doktoru çağırdı. Doktor beni direk yoğun bakıma aldı.Kulağımın çok kötü durumda olduğunu ameliyat olmam gerektiğini söyledi bana.Şaşkınlığımdan sadece etrafıma bakıyordum. Her şey bir anda gerçekleşiyordu.Kulağımdan ameliyata girdikten sonra doktor beni odama doğru gönderdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞ GEMİSİ
ActionBir Türk askerinin hayatı adlı hikayemde bir askerin başına gelmiş olaylar anlatılmakta ama bu olaylar tamamen hayal ürünüdür. umarım hikayemi seve seve okursunuz. (Bazı yazım hataları görürseniz kusura bakmayın).