Bölümün Yayınlanma Tarihi: 15/12/2019
Yazardan
Üyeler genç kızın yere düşmesiyle beraber hızla sahneden inmişlerdi, altısı birbirlerine bön bön bakarken Taehyung hiç düşünmeden genç kızı kucağına alarak arabalarının bulunduğu yere doğru ilerlemek için önündeki kalabalığa gür bir sesle: ''ÇEKİLİN!" diye emir vermişti, kalabalık genç adamın emrini ikiletmeden iki yana ayrılmışlardı lakin telefonların kamera flashları, kendi aralarında fısıldaşmaları asla kesilmemişti. Taehyung onları umursamadan ilerlemeye devam etti, bir ilerlediği yola bir de genç kıza bakıp duruyordu. Gözlerindeki telaş tüm bedenini sarıp sarmalamıştı, titrememek, kucağındaki genç kızı düşürmemek için büyük bir gayret gösteriyordu.
Genç kız baygın haline rağmen hissettiği sıcaklıkla huzuru az çok iliklerine kadar hissedebiliyordu.
Genç adam, genç kızı kucağından indirmeden şoförüne: ''En hızlı şekilde en yakın hastaneye lütfen'' diyerek emretti. Şoför başını sallayıp, diğer üyeleri beklemeden gaza bastı. Önündeki arabaları çılgınlar gibi geçiyordu, kornaya basıp, uzunlarını açıp kapatarak bir şekilde yol istiyordu. Sonunda hastaneye vardıklarında şoför inip, kapıyı açtı. Taehyung hızlıca arabadan inip acil kapısından içeriye girdi, kollarındaki sıcak sıvıyı yeni fark etmiş bir şekilde: ''Başı kanıyor'' dedi. Görevli doktor yanlarına gelip, sorular sorarak genç adamın kucağındaki kızı inceliyordu. Kafasındaki yaraya da baktıktan sonra hemşirelere elini sallayıp bir sedye istedi.
Sedye geldiğinde genç adam, genç kızı nazikçe sedyeye yatırdı ve doktorun: ''Bekle'' emrine uyarak olduğu yerde durarak genç kızın sedyesi gözden kaybolana kadar ayakta bekledi, sedye kaybolduktan sonra kendini sandalyelerden birinin üzerine attı ve kollarındaki, tişörtüne bulaşan genç kızın kanına bakarak gözlerini kapattı. Genç adam uzun zaman sonra ilk kez hastanede olan ve değer verdiği birisi için dualar etmeye başladı. Hem dua ediyor hem de göz yaşlarını serbest bırakıyordu, o kalabalığın içinde o adamı öperken, o gürültüye rağmen o adama bakarak ismini söylediğini duymuştu ve bu kalbinde bir şeylerin paramparça olmasına yetmişti.
Genç kızın onu sevdiğini o anda anlamıştı ve bu sevginin en büyük çıkmaz olduğunu da. Ne yapacaktı? Sevgiye direniyormuş gibi görünen ama sevgiye muhtaç genç kıza karşı bir sevgi verebilecek miydi? Yoksa beraber büyüdüğü abisi gibi gördüğü Jin'e sırtını çeviremeyecek miydi?
''Niye?'' diye fısıldadı aydınlık tavana. ''Neden beni böyle bir çıkmazın içine sürüklüyorsun Tanrım, neden?'' diye acıyla fısıldayarak ayağa kalktı ve genç kızın sedyesini götürdükleri yöne doğru ilerlemeye başladı.
Kim Cho Hee
Hastane kokusu mu? Yine mi? Başıma ilişen ağrıyla gözlerimi aralayıp karşılaşmaktan şaşırmadığım ışıklarla dolu tavana baktım. Hatırladığım en son şey Taehyung'u öptüğümdü. Hayır hayır, onu değil Woohyun'u öpmüştüm ve onu görmüştüm. Neden? Onunda Jin'den bir farkı yok ki, bir iyi bir kötü. Ne anlamı var ki onu sevmemin ne anlamı var ki ondan bir sevgi beklemenin?
''Uyandın, iyi misin?'' kalın sesi kulaklarıma ilişirken, bakışlarımı ona çevirerek doğruldum. Tişörtünde kan izleri vardı.
''B-bir yerine bir şey mi oldu?'' dedim. Bakışlarını tişörtüne çevirip, başını iki yana sallayarak gülümsedi: ''Keşke benim kanım olsaydı ama değil, senin kanın'' kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Gözleri gözlerimle buluştuğunda kalbime bir şeylerin battığını hissettim ve midemde de garip bir karıncalanma hissi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgiye Direnç | Kim Taehyung | ✔️
FanfictionTAMAMLANDI ✔️ Kendisinden nefret eden üvey kardeşi Kim Seokjin ve onun grup arkadaşlarıyla beraber yaşamaya başlayan bir genç kızın sevgiye direnç hikayesi... Unutmayın, sevgiye ne kadar çok direnirseniz o kadar çok sevgiye muhtaç olursunuz... *Watt...