Bölümün Yayınlanma Tarihi: 12/10/2019
Kim Cho Hee
''Günaydın'' koşarak yanıma gelip, soluklanmaya çalışan Mi Cha'ya bakıyordum. Neden koştuğunu anlamış değildim, sonuçta hayatım boyunca sadece ondan kaçmayacağım.
''G-günaydın'' diyerek doğrulduğunda kaşlarımı çatarak onu süzdüm. Saçları yataktan kalktığı gibi geldiğini belli ediyordu, formasını doğru düzgün giymemesi de aceleci davrandığını belli ediyordu.
''Neler oluyor?'' dedim bana sessiz sessiz bakan Mi Cha'yı süzerek. Gözlerini kapatıp, derin bir nefes alıp verdi. Şu anda neler olduğunu gerçekten anlamış değilim, umarım çabucak neler olduğunu bana açıklar, lütfen açıklasın.
''Duydum ki BTS bugün okulumuzda bir konser verecekmiş'' Ne? Bir bu eksikti. Zaten evde Jin'i görmemek için oradan oraya kaçıp duruyordum, bir de okul çıktı başımıza süper.
''Haberleri duydunuz mu?'' Woohyun yanımızda belirip, yüz ifadelerimizi gördüğünde: ''Duymuşsunuz'' dedi ve bakışlarını bende sabitleyerek: ''Konsere katılmak zorunlu değil'' dedi. Biliyordum, başımı bildiğimi belli edercesine salladım ama böyle bir durumda da kaçmam saçma olmaz mı? Sonuçta okuldaki herkes konserde olacak bir ben mi olmayacağım?
''Ama katılalım'' dedim. İkisi de kaşlarını emin misin, dercesine çattıklarında başımı olumlu anlamda salladım. Eminim, gayet yüzde yüz eminim.
''Hadi derse geç kalacağız'' diyerek konuyu başka taraflara dağıtıp, ikisinin arasındaki boşluktan geçerek okul binasından içeriye girdim.
Derin bir iç çekerek bana bön bön bakan kişilere keskin bakışlar atarak başım dik, dimdik bir şekilde ilerlemeye devam ettim. Her şey bir yere kadar değil mi? Onlar bana bakıyorsa bende bakarım, onlar dedikodumu yapıyorsa bende yaparım olur biter. Bakalım dünya kaç bucakmış.
''Duydun mu? BTS konser verecekmiş! Hem de bizim okulumuzda, bizim, bizim!'' inanamıyormuş gibi arkadaşlarına BTS'in okul konserini anlatan kıza baktım. Böyle heyecanlıydılar ama heyecanları gerçek sevginin bir işareti miydi? Ben şahsen sevdiğim grup konser verse herkese heyecanla anlatmak yerine aptal aptal gülüp, etrafta dört dönerdim.
Sevmek güzel bir şey ama özelleştirilmeyen sevginin de hiçbir anlamı yok, en azından benim için yok!
* *
Okul saatti hızlıca bitmişti, ev saatleri bitmiyor ama okul saatleri hemen bitiyordu. Normal insanların okul saati bitmez, ev saatti biter benim tam tersi. Gerçekten çekişmeli bir hayatım var, acaba ne zaman normale dönecek bu hayat.
''Hey Cho Hee!'' Woohyun koşarak yanıma geldiğinde meraklı bakışlarımla onu süzüp: ''Efendim?'' dedim. Ne kadar koştu bilmiyorum ama havanın soğukluğuna rağmen ter içinde kalmıştı, konuşmama karşılık sessizliğini korumuştu çünkü soluklanmaya çalışıyordu. Soluklandığında doğruldu: ''Müdür grubu karşılaman için seni görevli yapmış, bu menajerin özel isteğimiymiş ne!'' dediğinde hayatım daha ne kadar çelişkiye, zora girer diye düşünmeye bile fırsat vermiyorlardı.
''Neden ben? Tanrı beni gerçekten sınıyor'' dedim bıkkınca iç çekerek. Woohyun aramızdaki mesafeyi kapatıp, ellerini kollarımın üzerine koydu, kollarımı nazikçe okşayıp, pat pat vurarak: ''Sen güçlüsün Cho Hee, bunu yaparsın'' dedi.
''Sağ ol'' dedim ve ondan uzaklaşıp, onları karşılayacağım yere doğru ilerlemeye başladım. İlerlerken onlar için hazırlanan sahneyi de göz ucuyla görmüştüm. Çıktıkları sahnenin yanında gerçekten küçücük kalan bir sahne hazırlıyorlardı. Bu sahne de nasıl dans edeceklerdi bilmiyorum, umarım biri bir yerini kırmadan -beni bu işe bulaştırmadan- konserleri biter.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgiye Direnç | Kim Taehyung | ✔️
FanfictionTAMAMLANDI ✔️ Kendisinden nefret eden üvey kardeşi Kim Seokjin ve onun grup arkadaşlarıyla beraber yaşamaya başlayan bir genç kızın sevgiye direnç hikayesi... Unutmayın, sevgiye ne kadar çok direnirseniz o kadar çok sevgiye muhtaç olursunuz... *Watt...