~FİNAL~

3.6K 264 117
                                    

Final bölümünü okumadan önce sizlere teşekkürlerimi iletmek istedim, en başından beri bu hikayeyle beraber yanımda olduğunuz için çok minnettarım. Birkaç kez neredeyse bu kitabı silecek noktaya geldim, zaten bu yüzden de erken final oluyor -çünkü konuyu ilerletemiyorum- ama yine de güzel bir kitap olduğuna inanıyorum, zaten güzel bir kitap olmasaydı sizler benimle beraber olmazdınız değil mi? Her şey için tekrardan çok teşekkür ederim, umarım finali beğenirsiniz. Sevgilerle, iyi okumalar dilerim efemm <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 04/01/2020

Kim Cho Hee

Jin'in babası kollarını göğsünde birleştirerek gözlerini gözlerimde sabitledi. Kaşları hafif çatıktı, yüz hatları resmen Jin'e geçmişti, en az Jin kadar yakışıklıydı tabii Jin'in yaşlanmış ve buruşmuş haliydi. Ondan korkmuyordum, bunca zaman hiçbir şeyden korkmadım yaşadığım onca şeye rağmen korkumu hep içimde yaşadım ve korkunun kendi kendini yok etmesine izin verdiğim için artık korku bana işlemiyordu. Vücudum benden habersiz titriyor veya korkuya verilenilebilinicek tepkiler veriyordu ama bu korkmadığım anlamına da geliyor. Sadece kafamı kurcalayan bir şey vardı, neden birden bire ortaya çıkmıştı? Neden şimdi? Neden ben tam Taehyung'un yanına gidecekken?

Acaba???

''Onu tehdit ettin değil mi?'' dedim. Çatık kaşları daha da çatılarak: ''Kimden bahsediyorsun?'' dedi. Kimden mi bahsediyordum? Tabii ki de Taehyung'tan ama başkalarını da mı tehdit etmişti, yoksa Jin'in bana karşı tavırlarının sorumlusu o muydu? Onun yüzünden mi bana öyle davranıyordu?

''Jin'i tehdit ettin'' dedim mantık aramaya çalışarak. Neden bir baba, oğlunu tehdit eder ki? Ben onun kızı olmayabilirim ama Jin'in ne olursa olsun kardeşiyim, çünkü ikimizde aynı anne tarafından dünyaya geldik.

''Onları öldürdün ve Jin'i tehdit ettin, neden? Neden abimi de annem ve babam gibi benden aldın neden?'' diye bağırdım. Artık göz yaşlarımı yanaklarımdan süzülüyordu, Jin'e karşı söylediğim tüm kötü sözler bana pişmanlıkla beraber geri geliyordu. Anlamam gerekirdi, Jin'in tavırlarının birden bire değiştiği anda anlamam gerekirdi. Çünkü benim onu sevdiğim gibi o da beni seviyordu, hala da seviyor sadece bunu gösteremeyecek kadar karşımdaki katilden korkuyordu.

''Çünkü annen ve o iğrenç baban oğlumu bana vermediler. Bana oğlumu vermemelerinin bedelini ödediler ve seninde oğlumu benden almana göz yumamayacağım için onu seni öldürmekle tehdit ettim, zaten gerisi kendiliğinden geldi. Sen Amerika'dayken resimlerinle oynayarak ona gösterdim, bu sayede o senden gerçek anlamda nefret etti ama nedense sonra bir şekilde senin masum olduğunu anladı, anlasa da bir şeyler değişmedi çünkü sana yaklaşmasına izin yok'' dedi. Anlattıkça gülüyordu, anlattıkça gözümde küçülüyor ve onu öldürme isteğimi artıyordu.

''Seni adi şerefsiz. Hayatım senin yüzünden bir bok çukurundan farksızdı! Senin yüzünden sevginin ne olduğunu unutarak büyüdüm, senin yüzünden değer verdiğim insanın benden nefret ettiğini, beni sevmediğini sandım ve ona kötü şeyler söyledim, bir kardeşin bir abisine söylememesi gereken şeyler söyledim ve defalarca senin yüzünden ölüyordum, defalarca ölümün kıyısından döndüm, defalarca dayak yedim, defalarca aç kaldım, defalarca hastalıktan ölme sınırına geldim. Hepsi senin yüzünden hepsi senin saçma sapan düşüncelerinin eseri. Seni öldüreceğim tamam mı? Eğer şu anda öleceksem ne yapıp ederek seni de kendimle beraber götüreceğim. Sen cehennem ateşinin içinde cayır cayır yanarken ben annem ve babamla seni izleyeceğim ve gülümseyeceğim, senin acı çekişine karşılık zevkle gülümseyeceğim'' dedim öfkemi bir bir kusuyor, ona küfürler savurarak nefretimi durmaksızın dile getiriyordum. Onun yüzünden hayatım mahvolmuştu, onun yüzünden yıllarca Jin'in benden gerçekten nefret ettiğini sanarak büyüdüm, onun yüzünden yaşamanın ne demek olduğunu unuttum şimdiyse beni alı koymuştu, ne için? Öldürmek için! 

Sevgiye Direnç | Kim Taehyung | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin