-FELAKET-

-Bölüm 2-

Her kapı çaldığında ben açarım. Ayça gelir de bana birşeyler anlatır diye. Yine kapı çaldı. Kapıyı açtığımda Ayça yüzüme bile bakmadan annemin yanına gitti. Ayça'nın saçmalıkları diye düşünüp onları dinlemek için yanlarına gitmedim. Odama çıktıktan yaklaşık beş dakika sonra Ayça da odama geldi. Çok neşeliydi. Kim bilir ne için bu kadar seviniyordu. Ben daha sormadan Ayça işte o hayatımı değiştiren üç kelimeyi söyledi.
"Artık dışarı çıkabileceksin."
"Sana bu konu hakkında şaka yapmamanı söylemiştim."
"Yhağ şaka değil bundan sonra özgürsün."
Ağzım açık kaldı. Sevinçten sol gözümden bir damla yaş aktı. İnanmayarak tekrar sordum.
" Yoksa beni kaçıracak mısın?"
"Hayır annen ve baban izin verdi. Hatta bugün bir yılbaşı partisi var. Seni oraya götürücem. Hatta barış da gelecek."
"Sevgilin olan Barış?"
"Evet sen niye bilmiyormuş gibi sorguluyorsun."
"Ben hala şoktayım. Elbise almaya gidecek miyiz?"
"Evet şoför Nihat bırakacak bizi."
"Ama bak bu sefer dönüşte de bizi o bırakacak."
"Tamam hadi hazırlan da çıkalım."
Hemen altıma siyah kot pantolon üstüme de siyah boğazlı kazagimi giydim. Kapının önüne geldiğimizde anneme seslendim.
"Anne biz çıkıyoruz."
Bir an duraksadım. Bu cümleyi söylemeyi ne kadar da özlemiştim. Annem bizi iyice tembihledikten sonra AVM'YE doğru yola çıktık. Büyük bir magazaya girdik. Ben bordo mini bir etek ve bordo yarasa kollu bir bluz ayakkabı olaraksa siyah bir topuklu ayakkabı aldım. Ayça ise straplez siyah diz üstü bir elbiseyle benimki gibi siyah topuklu ayakkabı aldı.
"Ayça parti saat kaçta?"
"Saat 8 de"
Hemen saatime baktım saat 6.42 ydi. İkimizde birbirimizin yüzüne baktıktan sonra koşturarak kuaföre girdik. Ben kahküllü hafif dalgalı saçımı açık bıraktırdım. Hafif ışıltılı pembe bir far kan kırmızısı bir ruj ve son olarak ise siyah eyeliner çektirdim. Ayça ise saçını balık sırtı ördürüp açık pembe ruj ile siyah eyeliner çektirdi. Saate baktığımızda 7.44 dü. Hemen eve gidip üstümüzü giyip parti alanına gittik.