Martılara simit atarken telefonum çaldı.
- Alo.
- Burak nerdesin kapının önünde bekliyorum. Patron sonuçları istedi.
- E ben evde değilim ki.
- Nerdesin bilmem çabuk gel yoksa beni işten atar.
- Bekle hemen geliyorum., dedim ve telefonu kapattım.
- Ne oldu Burak?, dedi Selim.
- Arkadaşım gelmiş kapıda bekliyor. Benim gitmem lazım siz eğlenmenize bakın.
- Seni götüreyim.
- Yo yo taksiye atlar giderim.
- E peki akşama görüşürüz.
Hemen bir taksiye bindim. Eve gidene kadar bi 15 dakika geçmişti. Mert'i aşağıda göremediğim için yukarı gittim. Kapının önünde telefon ile oynuyordu.
- Ben geldim.
- Ay! Korktum valla.
- Gel içeri geçelim hemen.
- İyi olur.
İçeri geçtik.
- Çay, kahve veya meyve suyu?
- Şeftali ise alırım.
- Evet bekle getiriyorum.
Meyve suyunu alıp içeri geçtim.
- Teşekkürler.
- Hemen kaydettiklerimi getiriyorum.
Telefonumu cebimden alıp notları açtım.
- Al.
- Ne kadar teşekkür etsem azdır.
- Önemli değil. Sen iste her zaman yaparım.
Telefondakileri kağıda geçirdi.
- Çok teşekkürler.
- Rica ederim.
- Ben kalkayım artık.
- Meyve suyunu bitirmeden burdan buraya gitmiyorsun.
- Tamam tamam.
Meyve suyunu içti ve onu kapıya kadar geçirdim. Kendimi kirli hissettim.
Küveti hazırladım. Kendimi soydum ve sıcak suyun içine oturdum. Kendi penisimle oynadım akşama yakın yani saat 18:05 gibi kapı çaldı. Hemen çıkıp kendimi duruladım. Pijama çektim ve tişört giydim hızlıca. Kapıya doğru koştum. Kapıyı açtım.
- Selim hoşgeldin.
- Hiç hoş gelmedim.
- Niye , geç içeri önce.
İçeri geçtik. Koltuğa oturduk.
- Anlat.
- Sen gittikten sonra Eylül ile tartıştık. Bana bir müddet bana görünme dedi.
- Üzülme dedim ona sarılarak. Olur böyle şeyler.
- Ama yok.
- Ne oldu.
Telefonunu çıkardı ve
" Bir daha benle görüşür veya ararsan seni pişman ederim" yazdı ve Eylül'e attı.
- Niye böyle bir şey yaptın.
- O bunu hak ediyor.
- Neyse tamam unut bunları. Burda kalacaktın değil mi? Git bi duş al rahatla dolaptan elbise istersen al giy.
- Teşekkürler , dedi bana sarılarak.
- Rica ederim.
Selim duş almaya gitti ve bende akşama yemek yaptım. Fasulye ve yanında pilav yaptım. Selim geldi ve
- Hadi otur.
- İştahım inan yok.
- Sen geçenlerde fasulye ve pilav sevdiğini söylemiştin.
- Sanki iştahım açıldı, dedi sofraya oturarak.
- Balkon iyi değil mi istersen içeri geçelim.
- Yok hava iyi.
- Peki.
Akşam yemeği yedik ve bulaşıkları makineye attık. Çayımızı alıp TV 'nin karşısına geçip saatlerce film izledik. Sonra Selim uyudu. Uyandırmak istemedim. Onu kucağıma alıp yatak odasına götürdüm. Benim yanımda yatar her halde diye düşündüm ve yanıma uzandırdım. Ben TV izlemeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EŞİM (GAY) •TAMAMLANDI• (DÜZENLENECEK!)
Ficção AdolescenteSelim ve Burak adında iki komşu var ve Selim kız arkadaşından ayrıldıktan sonra Burak'a evlenme teklifi eder. Devamında ise...