Sabah oldu ve uyandım. Tekrardan ilk uyanan ben oldum. Her zamanki gibi elimi yüzümü yıkadım ve mutfağa geçtim. Selim 1 saat sonra uyandı. Beni böyle görünce gözleri açıldı. Yuh der gibi baktı.
- Ben sana kaç defa dedim mutfağa böyle girme. Zaten perde kullanmıyorsun.
- Boşver.
- Neyse gelir misin benle.
- Elbise giymeye mi?
- Yok.
- Peki.
Beni yatak odasına götürdü. Orda beni yatağa oturttu.
- Şey...
- Ney?
- Ben anladım ki...
- Neyi anladın?
- Ben - ben seni seviyorum.
- ...
Bana doğru geldi ve kafasını kaldırdı. Dudağını benim dudağıma yapıştırdı. Ben onu ittim.
- Ne dediğinin farkında mısın?
Dedikten sonra odayı terk ettim. Benim peşinden koştu.
- Lütfen beni dinle.
Ona doğru döndüm ve Tekrardan öpüştük. Bir müddet izin verdim öpmesine. Sonra tekrardan onu ittim.
- Sen ne yapıyorsun?
- Şey.
- Şey deme açıkla.
- Senle öpüşüyorum!.
- Bana görünme bir müddet, dedim ve orayı terk ederek yatak odasındaki balkona gittim. Orda oturdum. Ve Selim geldi.
- Kırgın mısın hâlâ?
- Hayır.
- Teşekkürler.
- Niye yaptın ?
- Ben biliyorsun ki Eylül'den ayrıldım.
- Ee?
- Sonra dünyalar yıkıldı bana.
- E kolay değil tabi.
- Sonra ben de senle rahatladım işte.
- Gel buraya, dedim ve sarıldım bir müddet.
- Balkona çıkmışsın ve hâlâ çıplaksın.
- Evet dünya beni çıplak görsün.
-...
- Ne oldu?
- Seni çoooooooooooookkkk seviyorum iyi ki hayatımdasın.
- Ben kabul ettim mi?
- Şey yok.
- Ve kabul etmeyeceğim.
- Neden?
- Bilmem.
- Sevişelim mi?
- Yok daha neler.
İçeri geçtik ve elbiselerimi giydim. Yarı çıplak kaldım.
- Selim!
- Efendim, deyip yanıma geldi.
- Hayırdır nereye gidiyorsun?
- Bir işim var da yarım saate gelirim.
- Tamam.
- Sen ne diyecektin?
- Önemli değil.
- Peki.
Selim çıktı. Yarım saat beklemek zorunda kaldım. Kapı çaldı 45 dk sonra. Açtım.
- Nereye gittin?
- Anlatacam şimdi.
- Çabuk.
- Odaya geçelim.
Odaya geçtik ve sesini düzeltti Selim. Ben meraktan çatladım.
- Ihım ıhım!
Önümde diz çöktü.
- Geri kalan hayatımı senle geçirmek istiyorum. Benimle evlenir misin?
Sinirli bakışlarımdan cevabın yarısını öğrendi.
- Hayır! Ben senin bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim!
- Özür dilerim.
- Dileme Allah için dileme! odayı terk edip banyoya kilitledim kendimi. Tabi duş aldım. Elbisemi giymeden çıktım. Selim'de yatak odasında elbisesini değiştiriyordu. Tam da pantolonunu indirdi. Çırılçıplak olmasını bekledim.
Tak tak!, Diye kapıya vurdum. Selim sadece arkasına baktı.
- Sana gereğinden fazla tepki gösterdim ve bunun için senden özür diliyorum.
- Affetmiyorum.
- Sen istedin.
Selim'i yatağa atıp bir güzel öpüştüm onunla. Penisimi onun kıçına sapladım. Sonra öğle uykusuna yattık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EŞİM (GAY) •TAMAMLANDI• (DÜZENLENECEK!)
Roman pour AdolescentsSelim ve Burak adında iki komşu var ve Selim kız arkadaşından ayrıldıktan sonra Burak'a evlenme teklifi eder. Devamında ise...