SUÇLU KİM...?

82 7 1
                                    

Enes olanları duyunca dünyası yıkılmıştı, Annesinin böyle bir hata yapacağını beklemiyordu. Aslında tahmin ediyordu ama bu kadarı fazlaydı galiba. 
Enes kin tutmuştu Annesine artık karşına geçip konuşmayı düşünsede yapamazdı gururu izin vermezdi buna. '' Nasıl yaparsın sen ya nasıl...Nasılll, Sen bu kadar vicdansız olamassın Anne bu kadar gaddar bu kadar...'' Kendini sıka, sıka ağlıyordu Enes hiç kimseden bir beklentisi kalmamıştı artık kimseye güvenemiyordu. Sabahları kalktığında kemiklerine kadar işleyen o kin duygusu git gide artıyordu Annesine karşı.

Ve bir sabah yataktan o korkunç ruya ile uyandı Enes. Annesi karşısındaydı, o gece rüyasında ona birşeyler söylüyordu ama Enes bunların hiç birini duymuyordu. Annesinin yüzünde pişmanlık ve üzüntü gizliydi, Enes ağlıyordu sadece gözyaşları dökülüyordu o masum yanaklarından çenesine inen gözyaşları. Ellerini uzattı Annesine ama Fatma teyze utancından oğluna, yavrusuna karşılık veremiyordu. Çok çaresizdi Fatma Teyze böyle birşeyi oğluna nasıl yapmıştı. Enes korkuyla uyandı ve doğruldu yatağından elini yanağına götürdüğünde ıslaklaşmıştı yanağı, yastığı da ıslaktı Enesin. Başını ellerinin arasına alarak '' Allahım sen büyüksün...Sen yaradansın Yarabbi , sen bana doğru yolu göster... Benim kaderimde buymuş demek ki Annesiz devam edeceğim bundan sonraki hayatıma...O gelir diye beklemeyeceğim hiç bir zaman...Gelse bile nasıl bakarım ben o kadının yüzüne... O böyle bir hata yapmışken ben utanıyorum Allahım...Sen bana yol göster Allahım...Sen koruyup kollayansın.

Yataktan zor bela kaltım ve banyoya yöneldim her yerde Annemi görüyordum. Aklımı yitirecektim neredeyse yüzümü yıkarken aynaya baktığımda karşımda Annem vardı beni seyrediyordu. Ona dokunmak istedim saçını okşamak kokusunu içime çekmek ama sonradan fark ettim ki hayalmiş. Sadece bir hayal.
Mutfağa gidip yiyecek birşeyler aradım ve 2 yumurta kırdım. Malum artık bekar bir evde yaşıyorduk Kadın eli deymemiş bir ev olduğu belli oluyordu git gide, yemek masasının üzerne yemeği koydum ve ekmek sepetine yöneldiğim de evde ekmek yoktu hiç birşey yememiştim o gittiğinden bu yana git gide zayıflamıştım gözlerimin altı şişmişti artık ağlamaktan. Ve kalkıp ekmek almaya gittim. Kapıda Babannemle karşılaştık.
'' Nereye gidiyorsun Oğlum?''
-Ekmek kalmamış da ekmek almaya gidiyorum Babaanne dedim ve Babannemin gözleri doldu birden ne olduğunu anlamamıştım o an ta ki söylediği o 2 kelimeyi duyana kadar.
''Sende Annen gibi gitmeyeceksin değil mi oğlum. Bu acıyı bize 2.kez yaşatmayacaksın değil mi yavrum?''
O an tek yaptığım Babanneme sarılmak oldu.
Sokağa çıktığımda sanki herkez bana zavallı gözüyle bakıyordu. Sonuç olarak benim Annem evi terk edip bir başkasının altına yatmıştı. Bu tecavüz olamazdı biliyordum sadece birlikte olmanın kibarlaşmış haliydi.
O yollardan giderken göz yaşlarım hiç durmadı, ne sulu gözmüşüm ben ya diyerek kendime kızıyordum ama gözyaşlarımı durduramıyordum çünkü Annem olacak o kadın da son kez bu sokaklardan geçti ve belki şuan basıp geçtiği afsalta bende basıyordum. Sonradan kafama dank etti ''Lan salak Enes Annen seni kandırdı işte Ekmek almak sadece bir dümendi o gitti'' Anlamayacak kadar beynim kıttı belki ama hangi evlat Annesine BENİM ANNEM OROSPU diyebilirdi ki bu kelimeleri söylerken bile yüreğim acıyordu. 


-DİĞER BÖLÜMDE FATMA TEYZENİN DİLİNDEN YAZACAĞIM BİLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM HEPİNİZE DESTEKLERİNİZDEN DOLAYI :)

SESSİZ ÇIĞLIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin