2 Sene Sonra

78 6 0
                                    

         Sabah olduğunda alarmın sesiyle zor bela uyanmıştım gözlerimi zor da olsa araladıktan sonra yavaşca yatağımdan kalktım banyoya doğru yürürken bile gözlerimi açamıyordum çok uykum vardı ve bugün okulun ilk günüydü. Hayatımda çoğu şey rayına oturmuştu artık Babam ile birlikte yaşıyorduk Babam sabahın 6 sında kalkıp işe gidiyordu. Babamla eskisinden daha iyiydik çok iyi anlaşıyorduk. Beni her konuda anlıyordu artık hem Annem hem Babam olmuştu. Ne kadar okumayacağım Baba desemde kolumdan tutup beni okula kayıt ettirmişti. Lise 1 çok zorlamıştı beni yeni arkadaşlar okul ortamı derken ilk dönem karnemde tam 9 tane zayıfım vardı, Babamı bu durum çok üzmüştü benim için çabaladığı her halinden belliydi bu halini göz önünde bulundurarak 2.Dönem çok çalışıp bütün derslerimden geçmiştim. 3 aylık yaz tatilinde Hasim amcaların Berber dükkanında çalışıp kendi harçlığımı çıkartıyordum. Sonunda bir üst sınıfa geçtim ve bu beni rahatlatmıştı, derslerime çok çalışıp Babamı mutlu etmek istiyordum. 

      Güzel bir kahvaltı yapıp okulun yolunu tuttum, sanki içimde bir heyecan vardı neden olmuştu bu heyecan bilmiyorum ama yeni okula başlamış gibi hissediyordum kendimi. Dışarı çıktığımda hava soğuktu rüzgarın getirdiği soğuk hava yanaklarımı okşuyordu sanki. Okula yaklaştığımda, yeni başlayan çömezleri görmek mümkündü, hepsi tam bir öğrenciydi mavi polar , beyaz gömlek ve lacivert kravat. Yavaş adımlarla etrafa baktıktan sonra Okulun kapısının önünde bir sigara yaktım ve içmeye başladım.
Bir yandan da Emrenin gelmesini bekliyordum, Emre ile geçen sene tanışmıştık aynı sınıftaydık ve aramız çok iyiydi tek konuştuğum ve iyi anlaştığım tek dostum diyebilirim. 
Siyah bir araba sokağın başından göründü ve Emrenin olduğunu anlamıştım, her sabah Babası bırakırdı Emreyi belli ki gelenek hala bozulmamıştı anlaşılan.
Emre beni gördüğünde gülümseyerek yanıma heycanlı adımlarla geldi.

Vay yakışıklı kardeşim. Nasılsın?
- İyiyim Dostum seni sormalı. dedim gülümseyerek 
Yüzündeki gülecen tavırla ''Çok fenayım kardeşim, heryer tanımadığım kızlarla dolu baksana dedi.
Emre çok kız canlısı biriydi her tenefüs farklı bir kızın peşine düşebilirdi diye bilirim. Doğal olarak beni de peşinden sürükler , bütün ayarladığı kızların kankilerini bana ayarlamaya çalışırdı, ama ben pek ilgilenmezdim bu konularda biraz acemiydim. Hiçbir kızla muhabbetim yoktu okulda hepsi itici geliyordu bana. 

Emre kolumdan tutup hadi kardeşim bu güzellerle tanışmak istiyorum. dedi ısrarlı bir tavırla, ben ise burun kıvırarak zorlada olsa peşinden yürüdüm.
Bahçede geziniyorduk öylece, Emre hiç rahat durmuyordu 2 kızdan tokat bile yemişti çok rezil bir durumdu. Okulun ilk gününden rezil olmuştum tüm okula.

Kalın ve kaba bir ses tonuyla ''Çocuklar bütün öğrenciler sıraya geçsin'' diyerek yükselen ses Müdür yardımcımız Murat Hocadan başkası değildi, çok asabi ve sinirli bir hocaydı lise yıllarında çok hızlıymış oturduğu semtteki herkezi haraca bağlarmış ve birgün kafasına yediği Bira şişesiyle 10 gün komada ölüm mücadelesi vermiş. Kafasına aldığı o darbe sonucu yüzünde iz kalmış ve Murat hocaya ne zaman baksam hayal ederek yaşarım o anı.

Kalabalığın arasından sıyrılıp yeni sınıfımıza doğru yürüyorduk, sınıfta şimdilik kimse yoktu 5 dakika oturdukdan sonra yavaş yavaş dolmaya başlamıştı sınıf. Kendini ağır abi sanan tipler mi ararsın, inek moduna girmiş ilk günden çanta getiren kızlarımı, yoksa etekleri neredeyse yok diyebildiğim kızları. Her türden tip vardı bizim sınıfta, ilk ders başladı ve Öğretmenimiz Ayla hanım sınıfa girdi
ayağa kalkıp oturma faslı bittikten sonra her sene olduğu gibi bu sene çok çalışmalısınız diyerek bize övüt ve nasiyatta bulunuyordu. 
''Arkadaşlar bu sene bi aksilik çıkmassa eğer sınıf öğretmeninizim'' diyerek gülümsedi, bu beni pek ilgilendirmiyordu açıkcası. Fazla dinlemedim sırayı karalıyordum daha çok.
Ve birden kapı çaldı ve Müdür yardımcımız Murat Bey girdi sınıfa hepimiz ayağa kalkmıştık korkuyla, umursamaz bir tavırla elini kaldırdı ve oturun der gibi işaret etti. 
Gel kızım diyerek kapıda bekleyen boyu bi hayli uzun, saçları simsiyah beline kadar gelen, gözleri denizin mavisinden daha koyu olan kızı sınıfa çağırdı. 
Arkadaşlar sizi Sena ile tanıştırayım, Sena benim yeğenim olur kendisi artık bu sınıfta okuyacak diyerek gülümsedi. 
Sena çok sessizdi ve utangaçtı galiba kafasını hiç yerden kaldırmadan öylece iki elinin arasına aldığı çantasıyla duruyordu. Ayla hanım sessizliği bozarak;
Senacım boş bir yere oturabilsin dedi. Bizim oturduğumuz sıranın önü boştu galiba buraya doğru geliyordu tam önümdeki sıraya oturdu, Ayla hanım hemen üst üste sorular sorarak Senaya yöneldi.
Nerden geldin, hangi okuldan geldin, Nerelisin, Baban ne iş yapıyor, bi ara korktum nüfusuna flan alcak diye.

Pür dikkat herkez Senaya odaklanmıştı ama Sena kafasını yerden kaldırıp tek kelime bile etmiyordu, Bu benim çok garibime gitmişti belli ki memnün değildi bu sınıfa geldiğinden, sanki bizde ölüyorduk Sena lütfen bu sınıfta okusun lütfen. 
Zorda olsa okul bitmişti ve ben çok yorulmuştum eve gidip uyumak için can atıyordum, Bu arada Emre geldi yanında kıvırcık saçlı eteği var ile yok arasında bir kız vardı. Şaşırmamıştım açıkcası bana dönerek '' Kardeşim hadi gidelim'' dedi sabırsız bir sesle,
-Nereye gidiyosanız gidin, ben yorgunum uykum var uyumam lazım diyerek geçiştirdim. Emre yanındaki kızla ilgilenmekten neredeyse bana cevap bile vermeyecekti. Kaşlarını yukarı kaldırarak sen bilirsin gibisinden bişeyler yaptı. 

Eve gittiğimde üzerimi bile değiştirmeden yatağa bıraktım kendimi, buğün olanları düşündüm ve bu senede geçen seneki gibi sıradan ve sıkıcı geçecekti anlaşılan diyerek iç çektim kendi kendime ve gözlerimi kapatıp uykunun gelmesini bekledim.

SESSİZ ÇIĞLIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin