SESSİZ ÇIĞLIKLAR

FATMA TEYZE

    Özür dilerim oğlum seni bırakıp gittiğim için özür dilerim. Sana bu acıyı yaşattığım için özür dilerim çok pişmanım gitmekten başka çarem yoktu çünkü, senden ailemden Babandan evimden git gide uzaklaşıyordum artık. Çaresizdim artık şuan senin bulunduğun durum nasıl bir karanlık kuyuysa benim durumumda öyleydi. Seni yetim bıraktım Annesiz bıraktım seni özür dilerim senden böyle birşeyin olmasını bende istemezdim ama kaderim böyleymiş benim. Hatırlıyormusun birgün mahallede şenlik vardı sana en güzel kıyafetlerini giydirip bende hazırlanmıştım, kapının önüne oturup Babanın işten gelmesini bekliyorduk sen orada bana bakıp bir soru sormuştun en masum çocuk sesinle.

 ''Anne, Babam beni seviyor mu?'' demiştin. Bende biraz tebessüm edip ''Tabiki seviyor Baban seni oğlum, Babalar evlatlarını uzaktan severler bakmaya bile kıyamazlar demiştim'' sen bana sarılıp ben seni daha çok seviyorum diyerek ağlatmıştın beni yavrum. Ama içimden ise Baban beni de hiç sevmedi evladım seni sevmesini bekleme dermişim gibi bir surat ifadesi yaptım. O sırada Baban gelmişti benim kollarımdan sıyrılıp hızla koşuvermiştin, Babanın kollarına sımsıkı sarılmıştın Bababa.
Baban ise bana bakıp al şunu kucağımdan der gibiydi. Babanın kucağından inip masum bir dille ''Babacım mahalledeki şenliğe gidebilirmiyiz lütfen'' dedin. Sen bu kelimeyi dedin ama Baban birden sert bir çıkış yapıp ''Ne şenliği otur evinde birde başımıza şenlik çıkartma'' diyerek bana yöneldi.
Hep sen sokuyosun bunları bu çocuğun kafasına dedi ve bana tokat atması bir oldu. Olduğum gibi yere yığıldım sen korkmuştun içeri kaçtın hemen, çığlıklarını duyabiliyordum senin ''Mehmet yalvarırım yapma, çocuk korkuyor'' 

Sırtıma kaç tekme yediğimi sayamadım o an ama tek bildiğim sendin yavrum. Beni orda o kadar çaresiz görüşün beni yerin dibine sokmuştu resmen. Artık bedenim ağırlaşıyor ve bilincimi kaybediyordum yavaş, yavaş. Baban içeri girdiğinde ne kadar zaman yerde yığılı kaldığımı hatırlamıyordum. Kendime gelene kadar betonun soğukluğunu yanaklarımda hissettim. Ayağa kalktım zor bela ve ufak adımlar atıp doğru banyoya yöneldim. Aynada kendime baktığımda gözümün teki mor, dudağım kan içinde, kaşım açılmış vaziyette karşılaştım. Vücudumdaki morlukları saymıyorum bile. Gece senin yanına yattım ve sımsıkı sarıldım sana kokun damarlarıma işlemişti, o kadar acıyı, ağrıyı tek unutturan şey senin kokundu yavrum. Sonra komşumuz Elif varya hani senin sınıf arkadaşın Alinin Annesi aramız çok iyiydi onunla birgün evine gittiğimde abisi de oradaydı. Oturdum çekingen tavrımla ve çayımı yudumladım. Adamla salonda tek kaldığımızda adam beni resmen gözleriyle yiyecekmiş gibi bakıyordu. Korktum açıkcası ve Elifden müsade isteyip eve geldim. Seni hergün okula ben bırakırdım seni okula bıraktıktan sonra Elif gile giderdik ve sohbet , muhabbet ederdik ama her defasında o adamı görmekten korkmuyordum aksine ona ilgi duyuyordum. O gün telefon numaramı istedi ve verdim. Sabah olduğunda Baban işe gitmişti haftasonu olduğundan sen yatağında mışıl, mışıl uyuyordun. Birden telefonum çaldı ve odamı kaplayan zil sesi kulaklarımı sağar ediyordu sanki. Arayan kişi Deniz'di yani o adam, Sevecen bir sesle açtım telefonu

Seni çok özledim.

-Aşkımm.. Bende seni çok özledim

Buluşalım artık daha ne kadar özleyeceğiz birbirimizi?

Tamam tamam kızma buluşacağız.Biliyosun ki Enes evde tek kalıyor.Ne diyeceğim ona?

-Cici Babanın yanına gidiyorum diyebilirsin.

Hahahaha oldu canım.

Aradan 2 gün geçmişti ve buluştuğumzda beni eve davet etti ve gittim, eve gittiğimizde direk belimden sarıldı. Tedirgindim korkuyordum, Enes geliyordu gözümün önüne kendimi bile, bile ateşe atıyordum resmen. O an bana iyice yaklaştı ve kendimi biran güvende hissettim ve onun kollarına bıraktım kendimi. Artık onundum dilediği gibi göz yumuyordum her yaptığı şeye, o gece herkez uyuyunca telefonu aldım ve mesaj gelmişti. Yarın seni aynı yerde bekliyorum canım yazıyordu. Telefonu yastığımn altına koyup uyudum. Sabah olduğunda ekmek alma bahanesiyle evde ayrıldım. Her adımımda korku vardı ya biri görürse ben biterdim.

Buluşma yerimize geldiğimde beni arabada bekliyordu, yanına bindim ve arabayla yola çıktık çok vaktim yoktu ama. Söylememe rağmen anlamadı ''Artık benimsin bir daha o eve girmiyceksin seni karım yapacağım '' dedi.
Bunları söylerken yüzüme dahi bakmıyordu şok olmuştum kanım çekilmişti vücudumdan sanki ne yapacaktım ben, o an sadece gitmek geldi içimden onun olacaktım artık gözüm hiçbirşeyi görmüyordu. O evde bir daha kalamazdım. 


Ve Deniz beni resmen sex kölesi yapmıştı oysaki evliydi ve 2 çocuğu vardı. Karısı ve çocukları evde yoktu ama fotoğrafları mutlu aile tabloları evlerini süslüyorlardı. Tam 6 gün boyunca o evde kaldım paramı ve parmağımdaki yüzüklerimi, kolyemi herşeyimi zorla aldı benden. Sırf kendine içki almak için 6. günün sabahında arabaya bindik ve gittiğimiz yollar beni eski evimin sokaklarına götürüyordu. Nereye gidiyoruz dediğimde kaba bir cevap vererek '' Aldığım gibi iade ediyorum seni güzelim'' dedi. Gözyaşlarımı tutamadım ve ağlamaya başladım. Mahallemizin girişinde bulunan köprüye yanaştı ve arabadan inmemi söyledi.


''Yapma Deniz nereye giderim ben artık, hani senindim artık ben''

- Sen benim olamassın güzelim, Sen benim gözümde sadece bir OROSPUSUN.

Arabadan zar zor indim ve dizlerimi çökerek yere oturdum çaresizdim. Napacaktım ben?
Aklıma Nejla geldi doğru hızlı adımlarla kapılarına gittim. Kimse görmemişti beni, kapıyı çaldım ve beni görünce şok oldu, istemsiz bir tavırla buyur etti. Yüzüne bakamıyordum utancımdan beni muhtarlığa gidip ailemi aramam için ikna etti. Son çarem buydu galiba çaresiz bir şekilde gittiğimde Muhtarımız Rıza Bey Babamı aradı, aradan yarım saat geçmeden Kardeşim, Annem ve Babam içeri girdi. Yüzüme baktıklarında çok utanmıştım Çok üzmüştüm onları yüz ifadelerinden belliydi aslında. Sesimi çıkartmadan sessizce kalktım ve yavaş adımlarla arabaya bindim.


-BİRAZ GEÇ GELDİ AKSİLİK YA ESRA YENGECİM PC NİN BAŞINA OTURDU VE YANLIŞLIKLA KAPATTI YAZDIĞIM BÖLÜMDE GİTTİ :/ DİĞER BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE :)