Liseli Aşıklar

6. Bölüm/ Barışma

Pazartesiii pazartesiii senden nefret ediyorum. Gıcık alarmımı kapatıp yatağımdan kalkıp lavaboma gittim elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım, saçlarımı da tarayıp lavabodan çıktım. Bugün her hangi bir makyaj sürmeyecektim yüzüme zaten kusurlu olan bir yüzüm yoktu. Hemen dudağıma bir parlatıcı sürüp odamdan çıktım.

Mutfağa indiğimde kahvaltı masasındaki annemi babamı öptüm hızlıca bir şeyler atıştırıp çıktım. Bugün okula tek gideceğime dair kızlara mesaj attım ve okula doğru yürümeye başladım.

  Bugün evden erken çıkmıştım ve okula yürüyerek gidecektim, bilmiyorum ama içimde bir huzursuzluk vardı ve sanki düşünmeye ihtiyacım vardı.

Bizim siteden çıkıp kulaklığımı taktım ve Tuğkan- Küçük Civcivim açtım. Kolumu birinin tutması ile irkildim ve hemen kulaklığımı çıkarıp arkamı döndüm. Karşımdaki Batu'ydu
"Ne arıyorsun sen burda?"
"Okula gidiyorum Alya gitmeyeyim mi?" Diye kaşlarını kaldırarak konuştu.
"Yok, git tabii de saat erken ya hani bir de senin araban falan var. Yani neden yürüyorsun onu soruyorum."
"Düşünmeye ihtiyacım vardı." Dedi sakince
"Ne oldu? İstersen anlatabilirsin."
"Şuan değil Alya zamanı gelince anlatıcam."
"Sen bilirsin. E hadi o zaman ikimizde okula gidiyoruz dikileceğimize yürüyelim."
"Yürüyelim." Dediğimde önümüze dönüp ikimizde yürüdük Batu ben den 1-2 adım önde yürüyordu ben de adımlarımla ona yetişmeye çalışıyordum.

Yol boyu hiç konuşmamıştık. Ara ara bana bakmıştı, ara ara ben ona bakmıştım, ara ara sessizce gülümsemiştik birbirimize. Okulun içine girince önce kantine gidip su aldım daha sonra da sınıfa çıktık. Bizimkiler gelmişti.
"Günaydın güzellerim."
"Günaydın."
"Günaydın güzelim."
"Size de günaydın beyler." Diyerek Barın'lara döndüm.
"Günaydın kanka." Diyen Egemendi.
"Günaydın güzellik." Diyen de Barındı.
"Biz sabah günaydınlaşmadık di mi?" Diye soran ise Batu'ydu.
"Hayır" kaşlarımı çatıp anlamazca cevap vermemle bana yaklaştı yaklaştı tam önümde durdu. "Biz sabah katşılaştık di mi?"
Sadece kafa sallayabilmiştim.
"Karşılaşan insanlar ne yapar?"
"Ne yapar?" Sormuştum ama o kadar güçsüz ve o kadar sakin çıkmıştı ki sesim. Batu güldü. Yanağıma küçük bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Günaydın" dedi
"Gü-Günaydın" allah kahretsin kekelemiştim🤦🏻‍♀️
Batu ise sadece kafasını arkaya atarak gülmüştü.

Hoca derse girer girmez kafamı sıraya koymuştum. Uyumuyordum numara yapıyordum. Çünkü Batu benim yanağımı öpmüştü hem de bir anda hiç bir sebep yokken, hem de benim yanağımı diye saçmalarken derin bir nefes aldım. Batu kulağıma eğilip konuştu.
"Uyumadığını biliyorum numaracı."
"Ne numarası be izin verirsen uyuyacağım."
"Utanma." Demesiyle kafamı kaldırdım Batu ise gözlerime bakarak devam etti.
"Utan diye öpmedim yanağını."
"Neden öptün o zaman?" Tam soruma cevap verecekti ki. Selin hocanın bize seslenmesi ile önümüze döndük.
"Alya Batu ne oluyor orda, kendi aranızda konuşacağınıza beni dinleseniz keşke."
"Özür dileriz hocam devam edin lütfen." Mahçupa konuşmam üzerine hoca bir şey demeden devam etti.

Öğle arasında kızlar ve Batu'lar okulun bahçesindeki çimlere oturmuş muhabbet ediyorduk. Barın huzursuzca kıpırdayıp Batu'ya döndü ve konuştu.
"Abi iki dakika gelde konuşalım." Batu ve Egemen hemen ayağa kalktı ve bizden biraz uzaklaştılar. Yaklaşık 5 dakika sonra yanımıza oturdular. Egemen huzursuzca lafa girdi.
"Size söylememiz gereken bir şey var."
"Söyleyin." Konuşan Dolunaydı.
"Nasıl anlatalım, Batu... abi sen anlat." Barın'ın lafından sonra Batu lafa girdi ve konuşmaya başladı.
"Şu holding, ortaklar meselesi."
"Dinliyoruz." Dememle devam etti.
"Bizim babalarımızda ortak biliyorsunuz zaten." Evet anlamında hepmiz kafa salladık. Batu ise devam etti.
"İşte sizin dediğiniz gibi çook önceden bizim babalarımızında başına böyle bir şey geliyor. Hatta konu açıldığında biz biraz o yüzden gerildik." Duraksadı.
"Devam et." Diye üstelememle devam etti.
"Eve gidince de babamla bu konuyu konuştum çünkü aklımda siz vardınız. Her neyse babam bana her şeyi anlattı..."