"Güzel numaraydı!"

1.1K 77 12
                                    

Selamlar herkese. Normalde yeni bölüm öncesi yeni bölüm atma geleneğini devam ettirecektim ama bölümü yetiştiremedim. bundan sonra her pazartesi televizyondaki yeni bölümden önce hikayeme yeni bölüm atacağım. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.

Multimedya: Akın Koçovalı

İYİ OKUMALAR...

Hatırlatma:

"AZER?"

"KARACA!"

Bundan iki gün önce bir daha karşılaşmam dediğim adamla şuan karşı karşıya durmuş birbirimize bakıyorduk. Şaşkınlıktan gözlerim fal taşı gibi açılırken Azer gayet rahat bir şekilde karşımda durmaya devam ediyordu. Niye gelmiş olabileceği hakkında teoriler üretirken aklıma Seyhan olayının gelmesiyle içimi bir korku kapladı. Umarım o kadar yolu bunun için gelmemişsindir Azer. Kafamın içinde birbirine savaş açmış olan düşüncelerden kurtulmak için başımı hafifçe sağa sola sallayıp kendime gelmeye çabaladım. Bu esnada kim var kim yok diye çevreye bakınırken başımı sol tarafa çevirmemle babamın delici bakışlarıyla buluştu gözlerim. *Karaca etrafına iyi bak çünkü bu son görüşün* diyen iç sesimle başımı hızla önüme çevirdim. Bu sefer kimse kurtaramaz beni babamların elinden. Akın bile... Ortamda ölüm sessizliği hüküm sürerken benim kafamda ki tilkiler ne yapmam gerektiğini bulmak için dört dönüyordu. Şimdi herkesi bırakıp eve gitsem hiçbir şey değişmeyecek Azer gider gitmez babam soluğu benim yanımda alıp hesap soracaktı. Durup beklesem, bu seferde bekledim diye kızacaklardı. Ulan iki ucu da boklu değnek misali gibi bir durumdayım şuan. Ortamın sessizliği, babamların varlığı beni iyice stres altına sokarken babamlarsa sabırla bekliyorlardı. Arkamdan gelen adım seslerini duymamla nefes alış verişlerim iyice kaybolurken olacakları beklemeye başladım. Kaderime razı gelmiştim ne olacaksa olsun felsefesini kabul etmişti beynim. Ayak sesinin iyice yaklaştığını hissediyordum ama dönüp bakmaya cesaretim yoktu. Gerçi baksam ne değişecekti ki her şey bitmişti benim için artık. Artık evden dışarıya adımımı bile attırmazlardı. Her şeyin bittiğine o kadar inandırmıştım ki kendimi arkamda kim olursa olsun bana bir yardım sağlamayacağını kabul ettirmiştim beynime. Gözlerimi kapatıp içimden bildiğim tüm duaları okumaya başlamışken tam arkamda duran kişinin konuşmaya başlamasıyla gözlerimi açtım ve tuttuğum nefesi verirken rahatladığımı hissettim.

"Azer Kurtuluş! Haber vermeden gelmeler, hayırdır?" diye otoriter sesiyle arkamda durmuş konuşan kişi Akın'dı. Akın yerini değiştirip tam yanıma gelirken amcamlar ve babamlar da bu tarafa gelmek için hareketlendiler ama Akın gelmelerine gerek olmadığını başıyla yaptığı bir işaretle ifade etti. Cumali amcam ve babam sinirle oldukları yerde dururlarken bu durumdan hiç hoşlanmışa benzemiyorlardı. Kim bilir bana neler yapacaklar diye düşünürken Akın kolumdan tutup beni kendine çevirdi. Tek kaşını kaldırıp soru soran bir ifadeyle bana bakarken ben dilimi yutmuş gibiydim. Sanki konuşmayı yeni öğrenen çocuklar gibi ağzımı açıp açıp geri kapatıyordum. En sonunda tüm cesaretimi toplayıp tam konuşmak için ağzımı araladığım sırada aklıma gelen şey ile konuşmaktan vazgeçip birden kendimi yere bıraktım. Ortalık bir anda karışırken ben kimsenin numaramı anlamaması için dua ediyordum. *Normal hayatta şu kadar dua etsen en azından diğer tarafta cenneti garantilerdin Karaca* diyen iç sesimi duymazdan gelerek bayılma numarama devam ediyordum. Akın beni kucaklayıp eve götürürken 'Karaca uyan hadi' gibisinden şeyler söylüyordu. Sesi öyle korkmuş geliyordu ki o an gözümü açıp 'numara yaptım' dememek için zor tuttum kendimi. Eve girer girmez bizi öyle gören Sena yengem çığlık attı. Evdeki kadınlar da Akın'ın peşinden odama doğru gelirlerken uzaktan da olsa annemin sesini duyuyordum. Babama bir şeyler soruyordu lakin babamın cevap vermiyor oluşundan dolayı soluğu Akın'ın yanında aldı. Tepemde milyon tane soru yağmuruna tutulan Akın'ın herkese sabırla cevap vermesine şaşırmıştım. Soruların bittiğine kanaat getiren Akın babamlara dönüp:

KARAGÜL (DÜZENLENMEKTEDİR!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin