Sorduğu soru beni kendime getirdi . Bunca zaman nedendi ? Ben asla polis olmaması gereken bir insandım . Başımı iki yana salladım .Hızla ayağa kalktım . Gitmek istiyordum . Ama kolumdan tuttu . Ona arkam dönüktü . Ona dönmek istemiyordum .
Derin bir nefes verdi . Bu onun sinirli olduğunu belli etme yöntemiydi . Bu şekilde bekliyorduk .
Yorulduğum ve beklemediğim bi anda beni kendine doğru çekti . Şimdi eskisi kadar yakındık . Nefesimi tutuyordum . Ona bakmamaya çalışıyordum .
Onu ittirdim . Bu lanet olası binadan çıkmak istiyordum . Bodrum kattan çıkıp yukarıdan bina kapısına yöneldim .
Arabama bindim . Park yerinden çıktıktan 2-3 dk sonra polis ekibinin bi aracı sağ şeride çekmemi istedi . Yanaştım ve indim . Onlar da indi .
-"Neden beni durdurdunuz ?"
-"Bu gün izin gününüz olmasına rağmen komiser size ulaşamamış . Bu yüzden telefon sinyallerinizin çektiği yere bizi gönderdi ."
-"İyi de ben bi polisim ."
-"Evet ama başınıza bir şey geldiğini düşündü."Tam o sırada bir spor araba hızla geldi ve biraz diğer polislerin üzerine sürdü . Polisler kaçtılar ve arabalarına bindiler .
Arabadan inen kişi beni hızlıca arabasına oturttu . Sürmeye başladı . Yanımdaki bu sefer kimdi. Bakmak istemiyordum . Dirseğimi arabanın kapısına koyup koluma kafamı dayadım .
Kısa sürede beklediğim yere geldik . Tekrar . Arabadan inip binaya girdi . Ve arkasından ben de girdim . Bodrum kata indik . O yine aynı yerdeydi .
Sandalyesinde oturuyordu . Deri koltuğa tekrar oturdum . Geçmişimden uzak durmak istediğim her an geleceğimle yer değiştiriyordu .
Hayatımı değiştiremiyordum . Geçmiş mi hatamdı ? Yoksa geçmişimdeki şeyleri yok etmeye çalışmam mı ? Yoksa ikisi de hiç miydi ?
Elinde yine aynı silah vardı . Sıkıca kavradığı elindeki tüm damarlarından belli oluyordu .
-"Beni neden tekrar buraya getirdiniz ?"
-"Polisler az kalsın buraya geliyordu ! Bizi yok mu etmek istiyorsun ? Seokjin Hyung'u bu yüzden yolladım ."
-"Senin sorunu yanıtlamış olsaydım ve burada kalmaya devam etseydim eğer daha yakınımızda olurlardı . Sen otobanda onlarla karşılaştığım için kendini şanslı say !"
-"Bu mu şans ?"Her zamanki gibi davranıyordu . Sinirimi bozmaya başlamıştı . Gitmeden önceki telefonuma attığı mesajları hatırladım .
-"Neden polis oldun ?"
Buna nasıl yanıt vereceğimi bilmiyordum . Kaçma sebebim buydu zaten . Hiç bir zaman kendime bunu sormadım . Ama tek bir şeyden emindim ;
-"Geçmişimden kaçmak için ?"
-"Neden bu şekilde kaçıyorsun ?"
-"Nasıl kaçmam gerekirdi ?"
-"Polis olman gerekmiyordu . Polislerden nefret ederdin . Yolda polis görünce sen başka tarafa yürürdün ."Haklıydı . Ben nasıl polis olmuştum ? Bunu da bilmiyordum ! Bildiğim bir şey yoktu . Benden hesap soruyorlardı .
O günden beri neyi neden yaptım bilmiyorum ! Kimdim ben ? Namuslu bir Kore polisi mi ? Yoksa yalancı bir polis mi ?
O günden beri hiç kendimde değildim. Her şey mantıksızdı . Ben nasıl böyle bir hata yaptım ?O gün kavga ettiğimizde sinirden mi yapmıştım bunu ?
O gün ve o günden olan şeyleri kim yaşamıştı ?
O günden beri içimde olan o yabancı,bana saçma şeyler yaptıran yabancı (?) şimdi gitmiş miydi ?
-" Neyi nasıl cevaplayacağım bilmiyorum ? Bu olan şeyleri ben yaşamadım . Saçma belki ama bunları yapan ben değildim ."
Bana bakıyordu . İçinde en ufak bir acıma duygusu yoktu biliyordum . Bildiğim tek şey onun acımasız bir pislik olduğu !
16 yaşımda benimle tanıştığı zaman onu tanımamalıydım . Belki eskiden böyle düşünmezdim . Ama sonuç olarak şimdi pişmandım .
Hayatımda hiç olmadığım kadar pişman ...