Media da Janus var :)
9. Bölüm: "Eski nişanlım, bir bu eksikti(!)"Ben neden bu kadar şansızım ya!? Daha geçen sokakta karşılaştığım serseri-kai- şimdi beni çok iyi tanıyan biri gibi konuşuyordu. Cidden bir günüm normal olamaz mı?
Kai" şuan aklının karışık olduğunun farkındayım, ancak yanında olmama izin verirsen tüm sorunları kolaylıkla atlatabilirsin, atlatabiliriz...""Nasıl olacakmış o?! Bak ben seni ne tanıyorum ne de hatırlıyorum. Daha geçen iki yabancıydık ki halen bir fark yok benim için, ne tür bir amacın varsa beni uğraştırma ve bir daha da rahatsız etme bir zahmet!" Diye ani bir çıkış yaptım. Sözlerim karşısında oldukça şaşkın bir ifadesi vardı ki ben bile kendime şaşırmıştım!
Konuşmaya nokta koyarak çıkışa yöneldim, ancak kai beni kolumdan tutunca durmak zorunda kaldım. Neden tüm tuhaflar(!) beni buluyor ki?!
Kai"gitme. Hatırlıyorum. Nasıl oldu bilmiyorum ancak hatırlıyorum... Seninle olan küçüklüğümüzü... Sana zarar vermem asla! Ve aklında 'serseri' olarak kalmak istemiyorum. "
Nasıl yani? Ah çıldıracağım şimdi?
Kai" direk konuya gireceğim. Nasıl olduğunu bilmiyorum ancak seninle karşılaştığımdan beri bir tuhafım sürekli halüsinasyonlar görmeye başladım. Geçmişi bir bir hatırlıyorum ayrıca tuhaf yeteneklerim oldu..ve .. Ve hepsinde de sen varsın! Seninle tüm hayallerim! Çıldırmak istemiyorum o yüzden sana ihtiyacım var!"
Sözleri cidden tuhaf hissetmeme neden olmuştu! Neden ben onu bir türlü hatırlamıyordum ki?!
O sırada kapı açıldı ve Alex içeri girdi. Soluk soluğaydı ve endişeli olduğu her yerinden belli oluyordu. Kai yi görünce endişeli surat ifadesi yerini öfkeye bırakmıştı.
Tek hamlede Kai nin üzerine sıçradı ve ardı arkası kesilmeyen yumruklar atmaya başladı. Hiçbir şey yapamıyordum, tamamen donmuş bir şekilde onları izliyordum...Olaya müdahale etmeliydim, ama asıl soru Nasıl?
O an yapabileceğim tek şeyi yaptım ve var gücümle çığlık attım...----
Ah! Ne oldu yine? Meden başım bu kadar çok ağrıyor?! Ve... Yine neredeyim?!?!
100 ton olduğu konusunda tartışılacak olan göz kapaklarımı yavaşça kaldırdım. Etraf bembeyazdı... Acaba neler olmuştu yine? En son hatırladığım çığlık attığımdı!Gözlerimi tamamen açıp yataktan kalktım. Üzerimde halsizlik ve hafif bir baş ağrım vardı. Bunları önemsemeden yavaşça yataktan kalktım.
Oda çok sade dizayn edilmişti, önemsemedim. Hızlıca kapıya yaklaştım ve yavaşça kapıyı açtım. Ancak tam dışarı çıkacakken duyduğum ses hareket etmemi engelledi:
Alex :"Ortaya çıktı da ne demek? Sen neden bahsediyorsun?" , .
...."Duydun işte! O şeytan prens yeniden ortaya çıktı ve hafızasıda gayet yerinde! Nasıl oldu bilmiyorum ancak insanların hafızalarıyla da oynayabilme gibi bir yeteneğide var artık!"
Alex :" ne yani? Yoksa... Kai denen şu çocuk... Ah şu lanet..."Sertçe kapıyı çarpıp karşılarına dikilerek konuşmaya başladım: " neden bahsediyorsunuz siz? Şeytan lordu mu? Hafıza oynaması falan... Kai denen şu serserinin suçu yok mu yani?!" Tek nefeste bitirmiştim cümlemi. Halen aklımı kurcalayan bir çok soru vardı!
Etrafa yoğun bir sessizlik çökmüştü.. Artık sinirleniyordum," biriniz cevap versin artık! Benim hayatımı etkileyen olaylardan neden benim haberim olmuyor ki? Hem geçen ne oldu öyle? Sadece çığlık attığımı hatırlıyorum! Biriniz konuşsun yoksa keçileri kaçıracağım!"
Konuşmaya adını bilmediğim çocuk başladı:
...." benim adım Janus ve cehennemden sorumlu meleğim. Benim görevim cehennem hakkında araştırma yapıp Alex'e haber vermek.Cehennem prensi yani sizin ilk nişanlınızın kaos zamanında hafızası silinmişti ancak yeniden hafızasını kazandı. Ve her yerde ,nişanını yeniden kazanmak için sizi arıyor. Kai olarak tanıdığınız kişinin hafızası ile oynamış ve şüphelenmesi için geçici özel güç vermiş, sizi kendine çekmek için ancak başarısız oldu! Büyük olasılıkla yeni bir plan içerisinde kendisi ve sizin artık daha dikkatli olmanız ve hiçbir şekilde yalnız kalmamanız gerekiyor!"
Kısaca olayı açıklamıştı. Sözcükleri tane tane ve açık olduğu içinde olayı anlamıştım ve hiç bir sorun yoktu tabi " ESKİ NİŞANLIM MI??? Neden bahsediyorsun?" Bir bu eksikti, cidden(!)
Bu sorum üzerine Alex biraz afallasada, Janus devam etti:" evet! Cehennem kralı krallığımız ile ittifak yapmak istiyordu bu yüzden yarı melek olan oğlu ile sizin nişanlanmasını talep etti ve kabul görülmeden sizinle cehennem prensi nişanlı ilan edildi. Ancak bu sıralarda siz ve Alex'in nişanı söz konusuydu ve nişanlandınız! Siz bu olanlardan bihaberdiniz, cehennem kralı da bu olanlara karşı savaş açtı ve olanlar ortada.... Ayrıca dün neler oldu diye sormuştunuz, tanrıça gücünüz açığa çıktığı için baygınlık yaşadınız ancak vücudunuz buna alışık olmadığı için 3 gündür baygınsınız..."Cidden ben bu okula neden kayıt oldum ki? Ne uğradığım var ne de derse falan girdiğim. Günlerim heba oluyor valla... O değilde tanrıça gücü mü? Bu iş gittikçe tuhaflaşıyor ...
"Peki ben bu tanrıça gücümü nasıl kullanabileceğim bayılmadan? Her zaman yardıma muhtaç kalmak istemiyorum."
Janus" kesinlikle, bu yüzden bizzat kendim eğiteceğim o yüzden kesinlikle güvendesiniz."Daha nasıl nasıl günler bekliyordu beni. Ve bir anda bir ses duydum:
"Bu bir başlangıç,
Kaosa daha tanık olmadın hiç!
Unutma, bilmiyorsun daha,
Nedir Gerçek!"Bölüm sonu.
Yazan : Gökçe Ayça Ayaz
Not: bu yıl lise sonum o yüzden uzun aralarla kısa kısa yazabiliyorum kusuruma bakmayın :( ancak sınav biter bitmez süper olacak :)
Yine de aralarımda yazmaya çalışacağım :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEKLER VE ŞEYTANLAR YA TANRILAR DA VARSA
FantasíaGayet sıradanken tek bir günde hayatının temelli değişmesi ile başladı her şey.. Kurgu sandıkları gerçekse peki ya gerçekleri...