Aşk Huzur Korku

317 19 2
                                    

Kolumdan tutanın kim olduğunu merak ettiğim kadar içimde korku da vardı.

Kafamı kaldırdım Kerem'i görmek içimi rahatlatmıştı.

"Sen senin ne işin var burda?"

"Sen telaşlı görünce merak ettim.Şimdi bu ufaklığı içeri götürmeliyiz"

Kerem yerde savunmasız yatan ufaklığı kucağını aldı.

O önde ben arkasında koşarak hastaneye girdik.

Kerem kızı hemen sedyeye bırakıp doktor çağırdı.

Nasıl yapmışlardı bunu zihnim almıyordu.

Hemşireler kızın yaralarını temizliyor her yerine kablolar bağlanmıştı.

Kız o kadar minikti ki vücuduna bağlanan kablo ve makinelerin arasında kaybolmuştu.

Doktorlar bizi dışarı çıkardı.

Bi an ufaklığın kalbi durdu ama yaşıyacağını biliyordum çünkü rüyamda daha doğrusu kabusumda öyleydi.

Bu rüyalar hayaller hayatıma nerden girmişti.

Bi daha böyle bişey olmaması için duâ ediyordum.

Bunlar kafamda dönüp dururken gözümün önünde bi duman belirdi bu sefer rüya filan değildi.

Kerem elinde bi fincan kahve yüzünde tatlı bi gülümseme ile bana bakıyordu.

Ahh ne çok ihtiyacım varmış böyle bi şeye.

"Buyrun"

"Teşekkür ederim"

Kerem yanıma oturdu sorular sormaya başladı.

"Nerden bildin?"

"Neyi?"

"O kızın burda olduğunu?"

"Nasıl yani"

"Oraya öyle bi gidişin vardıki sanki onun orda olduğunu biliyor gibiydim"

"Ha hayır ne alakası var"

Aslında ona anlatabilirdim ama benim deli olacağımı düşünmesinden korktum.

Kim inanırdıki bi insanın rüyasında olucakları gördüğüne.

"Tamam tamam celallenme kötü bişey demedim"

"Yaa ondan değil "

"Eğer oraya gitmeseydin belkide şimdiye kadar ölmüş olucaktı"

"Deme öyle yaa içim acıyo"

"Ama öyle farkınsamısın bi hayat kurtardın"

"Farkındayım "

Biz bunları konuşurken doktor odadan çıktı.

"Doktor bey nasıl"

"Küçük hanımın durumu bayağı kötü ucuz kurtulmuş diyebiliriz"

"Peki ne olmuş"

"Söylemesi çok acı ama işkence resmen işkence etmişler kıza"

"Peki ne olucak şimdi"

"Biz elimizden geleni yaptık sonrası Allah'ın ilahi taktirine kalmış"

"Tamam sağolun doktor bey"

Dokror gitti boş kolidorda Kerem ve ben kalmıştık.

Birlikte banka oturduk.

Kerem yanımdayken huzurluydum sanki.

Hayatıma bi günde giren bu adam nasıl huzur verebiliyordu bana anlmış değildim.

Bi anda kafamı onun omzuna yaslanmış şekilde buldum.

Ahh bu adam resmen huzur kokuyordu.

Daha bi kaç saat önce uyumaktan korkarken,

Şimdi uyumak istiyordum.

Ve gözlerim yine kapanmıştı.

Sabah saat 07:15

"Zeynep,Zeynep "

Bu yumuşak sesle uyanmıştım.

"Zeynep uyan artık"

Gözlerimi araladım

"Keşke her sabah uyandığımda bu adamın yüzünü görsem"

Dedim ve bunu dedikten sonra Kerem sırıttı.

Hayır hayır sesli mi düşünmüştüm yoksa  beni duymuşmuydu.

Sorsam haah nasıl sorucaktım ben "Keşke her sabah uyandığımda bu adamın yüzünü görsem "dediğimi duydunmu?

Duymadıysa bile ben sorunca öğrenicekti.

"Niye gülüyorsun?"

Diye sorabildim anca.

"Uyanışın küçük bebek uyanışına benziyor"

Bu nasıl bi cümleydi romantik olmaya mı uğraşıyordu.

Allah'a şükür duymamış diye de sevinmedim değil hani.

"Benimle bi kahvaltı edermisin?"

"Malesef amcama bakmam lazım.Sözde adamın yanında refakatçı kaldım ama yanında duramadım"

"Hııı o zaman başka zaman söz alıyım"

"Tamam daha sonra görüşürüz"

"Tamam görüşmek üzere"

Arkamı döndüm yürürken son bi kez döndüm ama bıraktığım yerde kimse yoktu.

Ne bekliyordum ki sevgili değilizki biz ayrıldıktan sonra öylece arkamdan baksın.

Hikayemi beğeniyormusunuz.

Yorumlarınız benim için önemli

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 16, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KORKUYA TUTSAK ASK (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin